Erdoğan, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi kararı hakkında ilk kez konuştu
Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan ve AYM’nin anayasayı ihlal ettiğini savunan Yargıtay kararı hakkında, “Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 16. Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsrail- Filistain çatışmasının deva ettiği Gazze meselesi hakkında “Gelinen noktada ateşin sönmesi yönünde olumlu bir gelişme mi olur, yoksa herkesin korktuğu ateşin yayılması meselesi mi gerçekleşir?” sorusunu cevaplayan Erdoğan, “İnşallah Riyad Zirvesi’nden sonra arkadaşlarımla yeniden telefon diplomasisine odaklanacağız. BM’de hakkı ve adaleti savunanların sayısını daha da artırmaya yönelik bir çalışma başlatacağız. Bizim buradaki bütün temennimiz sadece insani yardımların geçiş koridoru değil. Ayrıca İsrail'e yönelik, yaralı Filistinli mazlumların geçişlerini sağlayacak baskıyı artırmak. Hedefimiz Gazze’den bütün bu insanların tıbbi yardımları verebileceğimiz noktalara geçişini sağlamak. Bunların içinde kanserli hastalardan tutun hafif ve ağır yaralılar bulunuyor. Biz bu koridor açılırsa bu yaralıları ve kanser gibi kronik hastalıkları olan kardeşlerimizi hastanelerimize almaya hazırız… Ateşkesi sağlamak öncelikli hedefimizdir. Bunun için atılması gereken tüm adımları atıyor, denenmesi gereken tüm yolları deniyoruz” dedi.
Erdoğan’a yönelirem sorular ve verdiği cevaplar özetle şöyle
Soru: Bildiğiniz gibi ana muhalefet partisi CHP’de geçen hafta genel başkan değişimi yaşandı. Bu konudaki düşüncelerinizi yaklaşan yerel seçimler bağlamında alabilir miyiz?
Erdoğan: Biz ne dedik? Bay Bay Kemal dedik. Dediğimiz oldu mu? Oldu. Bunu ilk söylediğimiz zaman yapsaydı bu kadar olumsuz olmayacaktı. Ama o zaman durum çok farklıydı. Bunların birbirinden farkı yok. Bunu zaten söyledim. Ne dedim? Al birini vur öbürüne. Biri Demirtaş'a selam gönderiyor. Biri Kavala'ya selam gönderiyor. Aynı şekilde diğeri de onlara selam veriyor. Şimdi bunlar hala Demirtaş'a selam gönderirsem ben güçlenirim havasındalar. Kavala'ya selam gönderirsem güçlenirim diye düşünüyorlar. Yahu güçlenemezsin. Sen de kaybedeceksin. Öbürü de kaybedecek. Eğer bu parti Atatürk'ün partisiyse Atatürk'ün partisinde milli olmayan, yerli olmayan kimse barınamaz ve barınamayacaktır. Şimdi 31 Mart bunun kantarı olacak ve bu kantarda İstanbul, Ankara başta olmak üzere inşallah Cumhur İttifakı gereğini yapacaktır.
Soru: Anayasa Mahkemesinin Can Atalay’la ilgili verdiği ihlal kararına karşın Yargıtay 3. Dairesi’nin aldığı karar, ilk kez iki yüksek mahkemeyi karşı karşıya bu denli sert bir şekilde getirdi. Yargıtay Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasını ve Anayasa Mahkemesinin üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu. Bu karar ve yüksek mahkemeler arasındaki bu gerilimle ilgili görüşünüzü merak ediyoruz. Bir de küçük hatırlatma yapmak istiyorum. Belki tam takip edememişsinizdir. Farklı yorumlar da geldi. Şöyle diyenler oldu. Anayasa Mahkemesi Anayasa'nın açık hükmünün yanı sıra ceza kanunları ve yargı kararlarını göz ardı ediyor, Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizm içinde diyenler oldu. MHP'den açıklamalar geldi. Anayasa Mahkemesi yasama organının yerine geçemez ve ceza politikasını belirlemede kanun koyuculuğu Meclis takdirindedir şeklinde açıklamaları oldu. Muhalefet de bu bir darbe girişimidir gibi sözler etti. Sizin görüşünüzü merak ediyoruz.
Erdoğan: Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki “Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.” Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor. Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Bunların bu kadar ağır ele alınmaması gerekiyor. Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım. Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika'da, birisi Almanya'da, birisi Fransa’da meydana çıkıyor. Ondan sonra da oralardan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz.