Haber Merkezi – CHP, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını tanımama ve hak ihlali yönünde karar veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine kapalı grup toplantısında alınan karar doğrultusunda Meclis Genel Kurulu’nu terk etmeyerek “Adalet Nöbeti”ne başladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Anasayal düzene karşı kalkışma girişimini protesto etmek amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak TBMM Genel Kurulu'nu terk etmeme eylemi başlattık. 'Darbe girişimine karşı kim ses yükseltiyorsa onların yanında olmaya devam edeceğiz'” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün akşam Meclis Genel Kurulu kapandıktan sonra Adalet Nöbeti'ne başlayan CHP'li milletvekillerini ziyaret etti.
Sosyal medya hesabından ziyarete ilişkin paylaşım yapan Özel, şunları kaydetti:
"Anasayal düzene karşı kalkışma girişimini protesto etmek amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak TBMM Genel Kurulu'nu terk etmeme eylemi başlattık. 'Darbe girişimine karşı kim ses yükseltiyorsa onların yanında olmaya devam edeceğiz.'"
Özgür Özel, daha sonra Meclis’ta “Adalet Nöbeti”ne başlayan milletvekillerini ziyaret etti.
Özel, “Biz bundan sonraki süreçte, bu darbe girişimine karşı kim direniyorsa, kim mücadele ediyorsa, kim ses yükseltiyorsa onların yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, AYM’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını tanımama ve hak ihlali yönünde karar veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine; dün CHP’nin yaptığı kapalı grup toplantısında alınan karar doğrultusunda CHP’li vekiller bugün Meclis Genel Kurulu’nu terk etmeme eylemine başladı. Eylemin ilk gününde nöbette kalacak vekilleri ziyaret eden Özel, ardından yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Yargı içerisindeki bir klik Anayasa’ya kafa tutmaktadırlar”
“Anayasamızda AYM kararlarının herkes için bağlayıcı olduğu, kesin olduğu yazdığı halde Yargıtay 3. Ceza Dairesi AYM kararına, dolayısıyla anayasaya, dolayısıyla hepimizin ortak toplum sözleşmesine kafa tutmaktadır. Bir yargı içerisindeki bir klik, AKP içindeki bir ekipten bir klikten ve MHP’den aldıkları cesaretle Anayasa’ya kafa tutmaktadırlar. Anayasa’ya kafa tutmak, suçtur; Anayasa’ya kafa tutmak, darbe girişimidir, kalkışma girişimidir. Siz hepimizi bir arada tutan Anayasa’yı yok kabul ederseniz bu ülkedeki kamu düzenini nasıl korursunuz?
“Sayın Kurtulmuş da yaşanan bu durumdan hiç memnun değildi”
Biz dün buna itiraz ettik. Bu kalkışmaya direneceğimizi söyledik. Dün kapalı grup toplantımızda bir dizi karar aldık. Aldığımız kararlardan ilki Sayın Numan Kurtulmuş’la benim yapacağım bir görüşmeydi. Aramızda son derece durumun tespitinde ortaklaştığımız yapıcı bir konuşma geçti. Cümlelerini aynen aktarmak doğru olmaz. Ama Sayın Kurtulmuş da yaşanan bu durumdan hiç memnun değildi. Ben kendisine Meclis’in saldırı altında olduğunu söyledim. Aynı 15 Temmuz’da olduğu gibi. 15 Temmuz’dakiler tankla, topla, tüfekle, uçakla anayasayı askıya almaya kalkıyorlardı. Yargıtay’dakiler de kalemle, imzayla, kararla yapmaya çalışıyorlar bunu. Sayın Kurtulmuş, bütün Meclis’in tehdit altında olduğu tespitimi dinledi. Kendisinin kararı okutmama iradesinin, kararda eleştirilmesinin kendisine had bildirmek olduğu tespitimi dinledi. Anayasa Mahkemesi üyelerine karşı yapılan suç duyurusuyla ilgili dün sizlerle de paylaştığım tespitlerimi dinledi. Ve Dedim ki: Buna Meclis topyekun itiraz etmeli ve anayasaya ve kendi hukukuna sahip çıkmalıdır.
Bu konuda bir danışma kurulu talebim var dedim. Sayın Kurtulmuş bir Filistin heyetinin olduğunu heyeti uğurladıktan sonra bunu yapabileceğini, işin akşamüstüne doğru bir mahsur görüp görmediğimi sordu sadece. Ben bir mahsur görmem önemli olan siz başkanlık edin ki ben CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı olarak ben de geleyim. Böylelikle diğer partilerin de bu düzeyde katılımı sağlanabilir dedik. Sonradan da gördük ki pek çok grup başkanı düzeyinde katılıyor. Ancak saat beşte yapılması öngörülen toplantının bir türlü resmi çağrıya dönüşmediğini, sonradan da vazgeçildiğini öğrendik.
“Bu seferlik beni mazur görsünler”
Sayın Grup Başkanvekilimiz kendisiyle yaptığı görüşmede de Numan Bey ‘Bu seferlik beni mazur görsünler’ diye bir ifade kullanmış. Gün boyunca ne oldu da Numan Bey, Danışma Kurulu’nu, partilerin grup başkanlarını, genel başkanlarını davet ediyorken bundan geri durdu. Ben Numan Bey'e hiç yakıştırmam, hiç kondurmam ama galiba dün akşam kuvvetler ayrılığını yargının yasamaya tahakkümüne dönüştürmeye çalışan birileri varken bugün de yürütmenin yaşamaya tahakkümüyle ilgili bir girişim oldu. Böyle anlaşılıyor değilse bunun düzeltilmesi lazım. Ben Numan Bey'den bu konuda bir şeyler duymak isterim. Bütün Türkiye duymak ister.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın