‘Türkiye’deki 25 milyon Alevinin hiçbir yasal güvencesi yok’
Erbil (Rûdaw) – DAD Eşbaşkanı Musa Kulu, “Talebimiz sadece cemevi ile sınırlı değil, bizim aynı zamanda aidiyetimiz olan kimliğimiz de elimizden alınıyor. Türkiye’de 25 milyon Alevinin yaşadığı bir coğrafyada bize ait olan hiçbir yasal güvence yok, bir kabul biçimimiz yok” dedi.
İstanbul’da bulunan Garip Dede Cemevine 30 bin TL, Ankara’da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’na 11 bin 615 TL ve yine İstanbul’da bulunan Şahkulu Sultan Dergahı’na da 54 bin 316 TL elektrik faturası gelmişti.
Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı ve İstanbul Küçükçekmece'de bulunan Garip Dede Cemevi'nin Dedesi Celal Fırat, cemevine gelen fahiş elektrik faturasının ardından Alevi Dernekleri Federasyonu olarak elektrik faturalarını ödememe kararı aldıklarını açıklamıştı.
Aleviler, camilerde olduğu gibi cemevlerinin de ibadethane sayılarak faturalarının devlet tarafından karşılanması talebinde bulunuyor.
“Dörtte bir nüfusu oluşturan Alevilerin yasal bir tanınmışlığı yok”
Rûdaw bültenine katılan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Musa Kulu, süren tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Türkiye, Alevilerin hiçbir hakkını tanımamıştır ve bizi yok sayan bir sistemle karşı karşıyayız. Diğer kurumların elektrik gibi masrafları devlet tarafından karşılanıyorken bizi yok eden, bizi inkar eden ve asimile eden bir sistemle karşı karşıya olduğumuz için ikinci bir zulümle karşı karşıyayız.
Türkiye’nin dörtte bir nüfusunu oluşturan Aleviler, yasal, anayasal ve uluslararası hukuka göre bir tanınmışlığımız yok. Bütün haklarımızı talep ettiğimiz gibi diğer ibadethanelere tanınan bu hakkın da Alevilere tanınması bizim en yüksek perdeden dile getirdiğimiz bir taleptir.
Öte yandan dilimiz, kültürümüz ve inancımızı yaşamamıza da müdahale ediliyor bu ülkede. Anadilimiz olan Kürtçe eğitim de yasak, inancımızı yaşamak da yasak.”
“Helalleşme değil, yüzleşme”
Helalleşme tartışmalarına değinen Kulu, yüzleşmenin gerekli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“ Katliama uğramış, kimliği inancı dili kültürü elinden alınmış kan revan içinde bırakılmışlarla hellalleşme olmaz. Devlet işlediği bu suçlardan dolayı bir yüzleşmeyle bunun mümkün olacağını bilmesi gerekir. Eğer yüzleşir, bu toplumdan özür dilerse bir yüzleşme olur. Yoksa helalleşme, bir hakikatten kaçma, gerçeği gizlemek ve riyakar bir yaklaşımdır. BU bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil. Hellaleşmeyle değil, yüzleşemeyle olur. Bunu devlet de biliyor CHP de. Böyle çözülmez bu sorun.”
“Türkiye’de 25 milyon Alevinin hiçbir yasal güvencesi yok”
Sadece inançlarına değil aynı zamanda kimliklerine yönelik baskı olduğunu aktaran Kulu, “Saldırıya uğrayan sadece inancımız değil, aynı zamanda bizim Kürt kimliğimize de saldırı var, dilimize de saldırı var, toprağımıza var. Bugün madenlerle, barajlarla bizim coğrafyamız yok ediliyor. Talebimiz sadece cemevi ile sınırlı değil, bizim aynı zamanda aidiyetimiz olan kimliğimiz de elimizden alınıyor. Türkiye’de 25 milyon Alevinin yaşadığı bir coğrafyada bize ait olan hiçbir yasal güvence yok, bir kabul biçimimiz yok.” dedi.