Çavuşoğlu: Bir daha federasyon için müzakere etmeyeceğiz
Haber Merkezi – Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye’nin dış politikasına ilişkin, “Başka ülkelerle de görüş ayrılığı içinde olabilirsiniz ki var. Fakat görüş ayrılığı içinde olmak demek o ülkelerle çalışmamak demek değil” açıklamasını yaptı.
TRT Haber canlı yayınına konuk olan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Ukrayna meselesi
Türkiye'nin Ukrayna konusunda pozisyonunun açık olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Biz her iki tarafla da ilişkileri iyi olan bir ülke olarak ve kendi bölgemizde zaten yeterince çatışma, dondurulmuş ihtilaflar var ilave bir çatışma olmasın diyen bir ülke olarak bu gerginliğin azaltılması yönünde adımlar atıyoruz, telkinlerde bulunuyoruz. Temazlarımız devam ediyoruz. Bunların bazıları görünen temaslar bazıları perde arkasında yürüttüğümüz diplomatik çalışmalar” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son Ukrayna ziyaretinde de bu konudaki tutumu açıkladığını belirten Çavuşoğlu, “Burada önemli olan sorunun çözülmesi. Önce gerginliğin azaltılması sonra kalıcı bir istikrara ve huzura bu bölgenin kavuşturulması. Her çaba kıymetlidir fakat bazıları ben de bu işin içinde varım demek için atılan adımlar” yorumunda bulundu.
Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Ukraynaya gittiğimizde de gördük. İşte Rusya bugün işgal edecek, yarın işgal edecek, siber saldırı yapacak gibi yapılan açıklamalar Ukrayna'da huzursuzluğa neden oluyor. Paniğe sebep oluyor. Ukrayna milli parasında ciddi bi düşüşe sebep oluyor. Ekonomik olarak da Ukrayna'ya zarar veriyor. Oysa bir ay önce de 10 gün önce de işgal edecek tarzı açıklamalar vardı. Görüyoruz ki gerçek tablo bu değil. Gerçek tabloda gerginlik var mı var, riskler var mı var, çatışma olasılığı var mı var fakat bunu bazı Batılı ülkelerin açıkladığı gibi megafon diplomasisi ile söylemenin faydası da yok ayrıca çok da abartıldığını düşünüyoruz. Uluslararası platformlarda çabalara katkı sağlıyoruz. Türkiye'nin ara buluculuğundan bahsediliyor. Türkiye, her iki ülke ile arası iyi olduğu için bu çabalar görülüyor ve takdirle de karşılanıyor.”
Türkiye’nin iki ülke arasında ara buluculuk fikrine sıcak yaklaştığını kaydeden Mevlüt Çavuşoğlu, “Rusya tarafı kapıyı kapatmış değil fakat onlarla da temaslarımız olacak. Putin'in Türkiye'ye gelmesiyle birlikte Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey mekanizmamız var Ukrayna ile olduğu gibi. Ruslardan bir kaç tarih önerisinde bulunmuştuk ocak ayında olmadı. Şimdi Ruslardan tarih önerisi istedik. Bu toplantıyı da gerçekleştiririz fakat diğer taraftan da çabalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
“Bölgede barış ve huzur, ekonomik kalkınma istiyorsak herkesin herkesle dengeli bir politika izlemesi lazım” diyen Çavuşoğlu, “Biz ne kadar sağlam bir NATO müttefiki olduğumuzu bu süreçte gösterdik. Aynı zamanda Rusya ile de ilişkilerimizin iyi olması lazım. Batıdaki bazı siyasetçilerin yaptığı açıklamalar kadar karamsar değilim. Naif de değiliz ortada ciddi bir kriz var herkesin elinden gelen çabayı göstermesi lazım. Bu arada sadece NATO Rusya değil ABD-Rusya arasındaki görüşmelerin de önemli derece kilit rolünün olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.
İsrail ile ilşkiler
Türkiye’nin dış meselelerde “ilkesel bir politika izlediğini” belirten Bakan Çavuşoğlu, “Yanlış gördüğümüz şeyi açıkça söylüyoruz. Görüş ayrılığı içinde olduğumuz konuları da açıkça söylüyoruz. Başka ülkelerle de görüş ayrılığı içinde olabilirsiniz ki var. Fakat görüş ayrılığı içinde olmak demek o ülkelerle çalışmamak demek değil. Bazen de bunun avantajı var. Farklı taraflarla angajmandaysanız” sözlerini sarf etti.
İsrail’de yeni hükumet ile diyalog başladığını anlatan Çavuşoğlu, “Yeni hükümetin Dışişleri bakanı da iki devletli çözüme inanıyor. İsrail ile Cumhurbaşkanımız Herzog ile dört defa görüştü, Başbakan ile görüştü, ben Dışişleri Bakanı ile görüştüm. İsrail ile ilişkilerimizi normalleştirme demek Kudüs davası, Filistin davası, Mescid-i Aksa konusunda temel tutumlarımızdan vazgeçmek anlamına gelmez. Filistin davası pahasına biz ilişkilerimizi normalleştirmeyiz. Bunu İsrail tarafı da biliyor. İki devletli çözüm yolunda her iki tarafla da teması olan ülke olarak geçmişte olduğu gibi katkı sağlayabiliriz” dedi.
Kıbrıs meselesi
Kıbrıs'ta kalıcı bir siyasi çözümün ne zaman gerçekleşeceklerini bilmediklerini ifade eden Çavuşoğlu, “Fakat gelir paylaşımı konusunda Rumlar evet dese samimi olsa AB'de Rumlara biraz baskı yapsa çok kolay. İki taraf arasında iki taraftan şirketler üzerinden AB veya BM mekanizması üzerinden hakça gelir paylaşımı düzenlenebilir” dedi.
“Kıbrıs'ta siyasi bir çözüm içinse biz federasyon için siyasi eşitlik için biz 54 sene müzakere ettik ve başarıya ulaşamadık” diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Bunun nedeni de Kıbrıs Rum kesiminin tutumu olmuştur. 1960 anlaşmasında Kıbrıs Türklerine verilen hakları savunuyoruz. Siyasi eşitlik konusunda bu hakları bozan Rum kesimi tüm müzakerelerde masayı devirmiştir. Şimdi artık egemen eşitlik üzerinde biz samimi çaba sarf ettik fakat şunu da söyledik bir daha federasyon adına müzakere yapmayacağız. Bu son şansımız bunu iyi değerlendirmemiz gerekir dedik. Sonuçta federasyon için 100 sene daha müzakere etsek bir yere varamayız.”
Ermenistan ile ilişkiler
Azerbaycan ile Türkiye’nin “iki dev bir millet” olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Azerbaycan’ın Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasını desteklediğini söyledi.
“Azerbaycan ile istişare etmeden biz adım atmadık” diyen Çavuşoğlu, “Azerbaycan da bizim Ermenistan ile doğrudan temas içinde olmamızı tercih eder. Şimdi Güney Kafkasya'da bu problem Azerbaycan'ın Karabağ Zaferi ile sonlandırıldı. Artık barış, iş birliği olması lazım. Bölgede önemli projeleri hayata geçirerek bölgenin kalkınması için çalışmamız lazım. Bunun için de tüm ülkelerin aynı anlayış içinde olması lazım. Herkesin bu sürecin içinde olması lazım. Kimsenin dışlanmaması lazım Ermenistan da dahil. Karabağ Zaferinden çıkan bir ders ve fırsat var. Biz zaferden hemen sonra olumlu mesajlar verdik. Paşinyan seçimi kazandıktan sonra önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanımız buna olumlu cevaplar verdi. Özel temsilciler atadık. Moskova'da görüştüler. Şimdi 24 Şubat'ta Viyana'da görüşecekler. Azerbaycan da Ermenistan ile kalıcı bir barış istiyor” bilgisini paylaştı.
Türkiye-Körfez ilişkileri
Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri ve Körfez ülkeleri ile ilişkilerine değinen Bakan Çavuşoğlu, “Elbette ilişkilerin (BAE ile) iyi olmasının faydası var iki tarafa da. Geçmişte şu oldu, bu oldu olabilir. Geçmişte başka ülkelerle de oldu. Uluslararası ilişkilerde oluyor bu” dedi.
Mevlüt Çavuşoğlu, “İki ülke ilişkileri artık düzelterek dostane götürmek istiyorsa bunda ne mahsur var. Ömür boyu düşman mı kalacaksın? Türkiye yatırımcılara fırsat sunuyorum. Türkiye'ye farklı ülkelerden yatırımcı gelmesi ayıp bir şey mi? Türkiye'ye en çok Hollandalı yatırımcılar geliyor. Bu tartışılıyor mu? Katar'dan gelince neden tartışıyorsunuz? BAE'de Türkiye'de start-up dediğimiz gençlerimiz de içinde gözde bir ülke olduk. Tedarik zincirinde önemli bir ülke olduk. Bunları görüp yatırım yapılmak isteniyorsa neden ayıplanıyor. İş insanı, şirketler nerede bir fırsat görürse gidip yatırım yapar. Neden para kazanmak ister. Bizim görevimiz de bunun önündeki engelleri kaldırmak” diye ekledi.
ABD ile F-35 gerginliği
Türkiye ile ABD arasındaki F-35 gerginliğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Blinken'i Türkiye'ye davet ettim, programına bakacak. Washington'a gidip gündemde olan konuları daha geniş ortamda konuşmak istediğimi söyledim. Karşılıklı ziyaretlerde bulunalım dedik mutabık kaldık. Türkiye'nin şu süreçte önemini herkes daha fazla görmeye başladı. Türkiye gibi dost müttefik bulunmaz. Fakat F-35 sorunu bu konularda tablonun değişmesini oturup beklememek lazım. Başka seçenekler üzerinde durmak lazım. Türkiye'de görüşmeler devam ediyor. ABD'de uzmanlarımız, askerlerimiz ilgili arkadaşlarımız gittiler. F-16 yeni nesil alınması ve mevcut F-16'ların modernizasyonu için görüşmeler devam ediyor. Geçtiğimiz yıllara göre en azından retorik bakımından gerginlik yok. Biraz daha sakin ve fazla diyaloğumuz var. Bunları da somut adımlara dönüştürmemiz lazım.”