Kürt haklarının yeni anayasada yer alması için PSK’den birlik çağrısı
Haber Merkezi – Yeni anayasada Kürtlerin haklarının yer alması gerektiğini belirten PSK, “Kürt halkının temel taleplerinin yapılacak yeni anayasada yer alması için bütün Kürt kesimlerini ortak tutum almaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz” ifadesine yer verildi.
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), dün (8 Ekim) online olarak gerçekleştirdiği toplantısında gündemdeki konuları masaya yatırdı.
Toplantı sonrası PSK Parti Meclisi (PM) imzasıyla açıklama yapıldı.
Açıklamada Türkiye’nin Rojava’ya yönelik operasyonları eleştirilerek “Askeri operasyonlarda Suriye Kürt Bölgesi’nde siviller yaşamını yitirmekte, ekonomik yapılar, su, enerji ve yaşamsal altyapı tesisleri yok edilmekte, insani ve ekonomik büyük mağduriyetlere yol açılmaktadır” ifadelerine yer verilirken PKK’ye de silahlı eylemlerini sona erdirme çağrısı yapıldı.
Kamuoyunda tartışılan anayasa tartışmalarına ilişkin olarak PSK, “Mevcut iktidarın sürdürdüğü politikalar yeni bir anayasa yapma ruhuna tümüyle aykırıdır. Kürdistan siyasi partilerini kapatarak, yüzlerce seçilmiş belediye başkanını görevden alarak, muhalif ve aydınları zindana tıkarak, muhalefetin sesini tıkayarak yeni bir anayasa yapılamaz” değerlendirmesinde bulundu.
“Kürt halkının temel taleplerinin yapılacak yeni anayasada yer alması için bütün Kürt kesimlerini ortak tutum almaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’de artarak derinleşen siyasal ve ekonomik kriz toplumun geniş kesimleri için yıkıcı sonuçlar üretmektedir. Türkiye’nin genelinde işsizlik artmakta, hayat pahalığı toplumun belini kırmaktadır. Topumun büyük çoğunluğu yoksulluk ve açlık sınırları altında, insanlık dışı koşullarda yaşamaktadır. Söz konusu siyasal ve ekonomik krizin sonucu olarak her gün onlarca kadın öldürülmekte, intihar oranları artmakta, gelecek ümidini kaybeden insanlar Türkiye’den kaçmaktadır.
Türkiye’yi tam bir darboğaza sürükleyen mevcut krizin temelinde Kürt meselesinin çözümsüzlüğü olduğuna kuşku yoktur. Yüzyıldır Kürt meselesini inkâr, şiddet ve savaşla çözmek siyaseti Türkiye’nin bütün enerjisini tüketmiş ve onu tıkanma noktasına getirmiştir.
“Türkiye operasyonların dozunu iyice artırdı”
Yıllardır PKK bahanesiyle içerde, Güney Kürdistan ve Suriye Kürt Bölgesi’ne dönük aralıksız askeri operasyonlar gerçekleştiren Türkiye, 1 Ekim’de Ankara’da gerçekleşen bombalı saldırı gerekçesiyle askeri operasyonların dozunu iyice arttırmıştır.
Son dönemde yapılan askeri operasyonlarda Suriye Kürt Bölgesi’nde siviller yaşamını yitirmekte, ekonomik yapılar, su, enerji ve yaşamsal altyapı tesisleri yok edilmekte, insani ve ekonomik büyük mağduriyetlere yol açılmaktadır.
Türkiye, Kürt meselesinde yüz yıldır denenmekte olan inkar, şiddet ve savaş yöntemlerini terk etmelidir. Kürt karşıtlığına dayalı çağdışı siyaset daha fazla sürdürülemez. Yapılması gereken Kürt halkının ulusal, demokratik ve meşru taleplerinin karşılanması için barışçıl ve siyasal bir süreç başlatmaktır.
“PKK şiddet eylemlerine artık son vermelidir”
PKK’nin sürdürmekte olduğu silahlı mücadele yöntemi de çoktandır miadını doldurmuştur. Ekim ayında Ankara’da gerçekleştirilen bombalı eylem ve benzeri saldırılar Kürt halkına yarar değil, zarar vermektedir. Bu tür eylemler hem Kürt halkının meşru mücadelesini gölgelemekte hem de legal ve siyasal mücadele alanlarına zarar vermektedir. PKK şiddet eylemlerine artık son vermelidir.
“Mevcut iktidarın sürdürdüğü politikalar yeni bir anayasa yapma ruhuna tümüyle aykırı”
28 Mayıs seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir anayasa konusunu yeniden gündeme getirmiş bulunmaktadır. Ne var ki mevcut iktidarın sürdürdüğü politikalar yeni bir anayasa yapma ruhuna tümüyle aykırıdır.
Kürdistan siyasi partilerini kapatarak, yüzlerce seçilmiş belediye başkanını görevden alarak, muhalif ve aydınları zindana tıkarak, muhalefetin sesini tıkayarak yeni bir anayasa yapılamaz.
Yeni bir anayasa yapılması için her şeyden önce demokratik ve özgür bir ortamın yaratılması, toplumun bütün kesimlerinin sürece katılabileceği barışçıl ve katılımcı bir iklimin oluşturulması gerekir.
Öte yandan Kürt halkının varlığını kabul etmeyen, Kürt diline eğitim ve resmi dil statüsü tanımayan, Kürt halkının kendisini yönetmesine imkan veren ademi merkeziyetçi bir sistem öngörmeyen bir anayasa yeni anayasa sayılamaz. Böylesi bir anayasa Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm getiremez.
Kürdistan Sosyalist Partisi, başta Kürt meselesi olmak üzere Türkiye’nin diğer temel sorunların çözümünün yeni bir anayasa yapmaktan geçtiğini başından beri vurgulamaktadır. Partimiz evrensel hukukun temel ilklerini esas alan, demokratik, çoğulcu, özgürlükçü, ademi merkeziyetçi yeni bir anayasa yapımına büyük bir değer vermektedir.
Partimiz, Kürt halkının temel taleplerinin yapılacak yeni anayasada yer alması için bütün Kürt kesimlerini ortak tutum almaya ve birlikte mücadeleye çağırır."