İstanbul (Rûdaw) - Türkiye'deki ırkçı saldırıların ardından Suriye'den gelen mülteciler yeni saldırılar olabileceği korkusuyla Arap ülkelerine göç ediyor.
Pek çok mülteci artık saldırı korkusuyla Arapça konuşamıyor ve Türkiye'den göç ediyor.
60 yaşındaki Suriyeli mülteci Mahmud Doğmuş, Kayseri'deki ırkçı saldırıların yaşandığı 30 Haziran’a kadar İstanbul'un Fatih ilçesinde Malta Çarşısı'nda kahvehane işletiyordu. Ki burası 'Suriye Pazarı' olarak da biliniyor.
Rûdaw ekibi iki ay önce Mahmud Doğmuş'la dükkanında röportaj yapmış ve Doğmuş Arapça tabelaların kaldırılmasıyla ilgili şikayetlerini dile getirmişti.
8 yıldır Türkiye'ye sığınan ve biraz Türkçe öğrenen Mahmud, saldırılar sonrasında Türkiye'yi terk etmek zorunda kalarak Cezayir’e gitti.
"Dükkanımda iki kez saldırıya uğradım"
Mahmud Doğmuş, "Sokakta rahatça yürümek istiyordum. Arapça konuşmaktan korkuyordum, dükkanımda iki kez saldırıya uğradım. Bana ‘Ülkene git, senin Türkiye'de ne işin var’ dediler” diye konuştu.
Kayseri'deki olayların ardından Hatay, Adana, Bursa, Urfa, Antep ve Kilis gibi kentlerde Suriyelilerin dükkan ve evlerine saldırılar düzenlendi.
Sayıları henüz bilinmese de çok sayıda mülteci can ve mal korkusu nedeniyle Türkiye'yi terk etti.
İstanbul'da Suriyeli esnaf medyaya konuşmak istemiyor, mülteci mahallelerinde ise herkes korku içinde işine gidiyor, evine dönüyor.
"Son saldırılar bizi ve çocuklarımızı etkiliyor"
Qamışlolu mülteci İmadeddin Hasen ise, "Yaklaşık 10 yıldır İstanbul'dayım. Araba tamir işi yapıyorum. Son zamanlarda yaşanan bu saldırılar elbette bizi ve çocuklarımızı etkiliyor. Bu bizim çalışmalarımızı da etkiliyor. Suriye'ye dönersek geçimimizi sağlayacak bir iş yok” dedi.
"Çatışmaların devam etmesini istemiyoruz"
Şamlı mülteci Nabil Kuse, "Elbette korkuyoruz ama durumun sakinleşeceğini umuyoruz. Çatışmanın devam etmesini istemiyoruz. Biz devletin bunu çözmesini istiyoruz çünkü bu sorunlar hep belli zamanlarda ortaya çıkıyor” dedi.
İktidardaki AK Parti olayların sorumlusu olarak muhalefeti suçlarken, muhalefet de olayların nedeninin hükümetin yanlış politikaları olduğunu söylüyor. İnsan hakları savunucuları ise hem hükümet yetkililerinin hem de muhalefetin Suriyeli düşmanlığı üzerinden siyaset yaptığını vurguluyor.
"Türkiye'de mülteci meselesi siyasi kart oldu"
Mazlum-Der Başkan Yardımcısı Ali Öner şunları söyledi:
"Türkiye'de mülteci meselesi ilginç bir şekilde siyasi kart haline geldi. Mülteciler meselesi üzerinden iktidar inşa edildi. Yetkililer kamuoyunu sakinleştirmek için bir kez daha mülteci konusunu gündeme getirdi. Sivil toplum kuruluşu olarak mültecilere yönelik suçların cezasız kalmaması için yetkilileri zorlayacağız."
4 yılda 16 mülteci öldürüldü
Mülteci Hakları Platformu'nun raporuna göre Türkiye'de son 4 yılda ırkçı saldırılarda 16 mülteci hayatını kaybetti.
En son Antalya'nın Serik ilçesinde 17 yaşındaki Ahmed Handan El Naif isimli genç ırkçılar tarafından öldürüldü.
Öte yandan Türkiye'de mültecilerle ilgili bir skandal daha yaşandı. 3,3 milyon Suriyeli göçmenin adı, soyadı, telefon numarası, pasaportu ve adresi sosyal ağlarda dağıtıldı.
Bu özel bilgiler sadece İçişleri Bakanlığı tarafından korunuyor ama bir şekilde ırkçı grupların eline geçmiş durumda.
Kayseri'de yaşanan ırkçı saldırıların ardından Suriyeli mülteciler mahallelerinde, işyerlerinde ve evlerinde korku ve endişe içinde yaşamaya devam ediyor.
Saldırı dalgası devam ederse Suriyeli mültecilerin dükkanlarının boş kalması ve başka bir ülkeye taşınmak zorunda kalma riski bulunuyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın