Ali Babacan Siirt’te konuştu: Asıl mesele devleti çetelerden temizlemektir
Haber Merkezi - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan; “Kusura bakmasın; ben 14 Mayıs 2013’de IMF’ye son borç taksitini ödeyen ekonomi ekibinin başındaydım. Enflasyonu tek haneye indiren ekibin başındaydım. Paramızdan altı sıfırı atan ekibin başındaydım” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Siirt’te Halk Buluşması programına katıldı. Babacan, burada şunları söyledi:
“Paramıza en az bir sıfır ekledi”
“Sayın Erdoğan il il dolaşıyor. Bu ara yeni bir türkü tutturdu. Hayal ürünü hikayeler anlatıyor. Geçmişteki IMF ilişkilerini, bana ‘Bebecen’ diyerek geçmiş hikayeleri anlatıyor. Yahu IMF borcunun son taksitini ödeyen şu arkadaşınıza, şu kardeşinize iftiralar atıyor ya. Bu milletin tek bir kuruşunu dahi ziyan etmeden, boğazından tek lokma haram geçmemiş şu arkadaşınıza iftira atıyor. Kusura bakmasın; ben 14 Mayıs 2013’de IMF’ye son borç taksitini ödeyen ekonomi ekibinin başındaydım. Enflasyonu tek haneye indiren ekibin başındaydım. Paramızdan altı sıfırı atan ekibin başındaydım. Bu milleti sağa sola avuç açmadan zenginleştiren ekibin başındaydım. Ben şimdi kendisine soruyorum: Siz şu 5 yılda ne yaptınız? Enflasyonu üç haneye çıkmadı mı? Paramıza en az bir sıfır ekledi. Dolar, euro tüm baskılara rağmen 20 lirayı geçti.
“Aynı benzini bitmiş araba gibi”
Ülke ülke gezip el alemden borç dilenen kendisi. ‘Katil’ dediği veliaht prensten gidip borç istemedi mi? 15 Temmuz’u finanse ettiğini söyledikleri emirden gidip borç para istemedi mi? 3 milyar oradan, 5 milyar buradan aynı benzini bitmiş araba gibi… Türkiye ekonomisini borç aldığı benzinle yürütmeye çalışıyor. Ama ne demişler? Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. Böyle yürümez. Dökme suyla değirmen dönmez. Ama bitiyor, son 5 gün.
Asıl mesele; devleti çetelerden, mafya kalıntılarından temizlemektir. Yeter artık. Arka arkaya videolar çıkıyor. YouTube yayınlarının biri bitiyor, biri başlıyor. Çete, mafya sarmış her yeri. Asıl mesele; kamu kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekilmesini önlemektir. Asıl mesele; milletin kaynaklarını millet için harcamaktır. Vatandaşımızın soğanı da patatesi de yumurtayı da kıymayı da gönül rahatlığıyla, kolayca almasını sağlamaktır. Torpili, kayırmacılığı, yoksulluğu yok etmektir. 783 bin kilometrekare vatan topraklarında özgürlüğün, zenginliğin ve adaletin türküsünü hep bir ağızdan söyleyebilmektir.
“Önümüzdeki seçim, bir sistem seçimi”
Önümüzdeki seçim, partilerin yarıştığı sıradan bir seçim değil. Önümüzdeki seçim, bir sistem seçimi. Bu ucube tek kişilik yönetimle ayrıcalıklı zümrelerin ülkesinde yaşamaya devam mı edeceğiz? Yoksa tam demokrasi ile milletimizin egemenliğini mi sağlayacağız? 14 Mayıs bunun seçimidir.
Merkezi hükümetin bürokrasi kadrosu, bakanlıklar maalesef tamamen iktidar partisiyle beraber çalışıyor artık. Normalde olması gereken, merkezi hükümetin birimlerinin devletin temsilcisi olması lazım. Her partiye eşit yakınlıkta olmaları lazım. Türkiye’nin çoğu yerinde görüyoruz böyle değil. Bu, adalet değil. Siirt, nasıl ki 20 sene evvel vesayetçilerin isteğini kursaklarında bırakıp demokrasinin önünü açtıysa, bu pazar günü yine demokrasinin önünü açacak. Ben buna güveniyorum.”