Temelli: Mersin, Adana, Çukurova, Türkiye Ya Me Ye
Haber Merkezi- HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Mersin, Adana, Çukurova, Türkiye Ya Me Ye. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz” dedi.
Sezai Temelli, partisinin Leyla Güven ile 291 tutukluyla dayanışma amacıyla Mersin Yenişehir Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanında düzenlediği mitinge katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, Temelli,“Savaş ve zulüm politikalarını dayatmaya devam ediyor. Bunların karşısında bizim bir fikriyatımız var, tecride karşı, savaşa karşı ortak vatanımızda Demokratik Cumhuriyet fikriyatımız var. Selam olsun bu fikriyata, selam olsun İmralı’ya, selam olsun Öcalan’a” diye konuştu.
Temelli, konuşmasında şunlara yer verdi:
“Kadınlar, gençler, barış, demokrasi, adalet mücadelesinden vazgeçmeyenler, bu kararlılıktan 40 yıldır vazgeçmeyenler merhaba. Bu kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz. Asla diz çökmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz yolumuzdan dönmeyeceğiz.
Hepimizin önünde yürüyen, bu yolu açmak için bedeniyle açlık grevine yatan Leyla Güven’i selamlayalım hep birlikte. Sessizimizle onun sesine ses katalım, onun gücüne güç katalım. Leyla Güven tam 94 gündür bu ülkenin adaletten, barıştan ve demokrasiden nasibini almamış iktidarına sesleniyor. Demokrasi, hukuk adalet için adım atmaları için sesleniyor. Bu ülkeye demokrasi gelecekse, bu ülkeye barış ve adalet gelecekse bunun yolunun tecridin sonlanmasından geçtiğini biliyor. Onun için diyor ki gelin hukukun, yasaların gereğini yapın tecride son verin. Bu tecrit bütün ülkeyi kapladı ve adaletsizlik cenderesine bu ülkeyi sıkıştırdı. Bizler de cezaevlerinde açlık grevinde olan 54 yoldaşımız gibi, Strazburg’da 54 gündür açlık grevinde olan arkadaşlarımız gibi, Kandıra’da açlık grevinde olan Sebahat Tuncel ve Selma Irmak gibi bu tecride karşı sesimizi yükseltmeli ve bu mücadeleye mücadele katmalıyız.
HDP olarak hep birlikte demokrasi ve adalete sahip çıkmak için yan yanayız, omuz omuzayız. Bütün Türkiye’yi Leyla Güven’in eylemine duyarlı olmaya, bu konuda inisiyatif almaya çağırıyoruz. Hukuk ve adaletten yana olan herkesi bu büyük buluşmaya davet ediyoruz. Gelin bu gidişata hep birlikte son verelim.
Bu ülkede herhangi bir sorunu çözmek istiyorsanız, unutmayın ki Kürt meselesini çözmeden bu ülkede hiçbir sorunu çözemezsiniz. Kürt sorununda çözüm üretmek demek demokrasi meselesinde çözüm üretmek demektir. Emeğin sömürülmesine, doğanın talanına karşı çıkmak demektir. Kadın sorununun çözülmesi demektir. Çünkü bütün meselelerin kavşağında Kürt meselesi var. Bugünkü iktidar, Kürt meselesi çözülmesin diye savaş politikalarında ısrar ederken tecridi Türkiye toplumuna dayatıyor.
Bizde ayrımcılık yok, hepimiz bir aradayız. Kürdü, Türkü, Ermenisi, Lazı, Çerkesi, Süryanisi ile hep bir aradayız. Kendini hangi kimlikle tanımlarsa tanımlasın, onunla birlikte eşit yurttaşlık temelinde bir ülke var etmeye çalışıyoruz. Hangi inançtan olursa olsun Sünnisi, Alevisi, Hıristiyanı ile biz tüm inançlarla birlikte laik demokratik çoğulcu bir cumhuriyeti var etmeye çalışıyoruz.
Çukurova, Türkiye için önemli bir coğrafya. Çukurova, demokrasi ve barış mücadelesinde önemli bir yere sahip. Çukurova kentleri Kürt kentleridir. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, orada Kürtler vardır. Kürtler yaşadıkları her yerde bir arada yaşam ve demokrasi için mücadele ederler. Biz de bu mücadeleyi bulunduğumuz her yerde yükseltmeye devam ediyoruz.
Şimdi 31 Mart yerel seçimlerine gidiyoruz. HDP bu seçimlerde Türkiye’nin her yerinde mücadelesini yükseltecek. Barış, demokrasi ve adalet mücadelesini yükseltecek. İnanıyoruz ki bu mücadelenin sonunda tecridi kıracağız, savaşı sonlandıracağız, yerellerde de iktidara geleceğiz. 31 Mart’ta öncelikle bu kayyumları hep birlikte süpürüp atacağız. Dahası iktidara gelerek yerel demokrasiyi inşa edeceğiz.
Mersin, Adana, Çukurova, Türkiye Ya Me Ye. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz. Serkeftin hevalno…”