MARAŞ DEPREM - Antep İslahiye yardım bekliyor
Erbil / Rûdaw – Antep İslahiye ilçesi ve köylerinde diğer deprem bölgelerinde olduğu gibi büyük bir felaket yaşanıyor. İnsanlar göçük altında kalanların sağ olarak kurtarılmasından umudu kesti, ölülerini alma bekleyişinde. Bölgedeki insanların bildirdiğine göre; ilçede binlerce, köylerde ise yüzlerce kişi göçük altında, sağ kalanlar ise çok zor koşulda yaşamaya çalışıyor.
Ayten Özmen depremden etkilenen 15 milyon insandan sadece bir tanesi. Ayten, Antep İslahiye’de babasının göçük altında kaldığını öğrendiği 6 Şubat sabahı Diyarbakır’dan yola çıktı. 5 saatte Antep’e ulaşan Ayten zorlu bir yolculuktan sonra İslahiye’ye kurtarma ekiplerinden önce ulaştı. Depremin üzerinden 72 saatten daha fazla bir süre geçmesine rağmen babası hâlâ göçük altında.
Ayten artık göçük altındaki babasının sağ olma ihtimalinden umudu kesmiş durumda. Ama en azından ölüsünün bulunmasını bir mezarı olması çabasında. İslahiye ve köylerde sağ kalanlar için de büyük bir trajedi yaşanıyor. Kalacak yeri olmayan insanlar araçlarında, aracı olmayanlar açık arazide sabaha kadar ateş yakarak yaşamaya çalışıyor.
Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem 10 ilde büyük yıkıma yol açtı. Uluslararası yardımların da devreye girdiği deprem içişn Türkiye affet bölgesi ilan etti. Şuana kadar 5 binin üzerinde can kaybı 8 bine yakın yaralanın olduğu depremde hala ekiplerin ulaşmadığı birçok ilçe ve köy bulunuyor.
Yıkımın en çok etkilediği Antep’in İslahiye ilçesinin yarısı yerle bir olmuş durumda.
Muş’ta engelli çocuklara özel eğitmenlik yapan ve Diyarbakır'da yaşayan öğretmen Ayten Özmen’in babası da, Antep’in İslahiye ilçesinde göçük altında kurtarılmayı bekliyor.
Depremi öğrenir öğrenmez İslahiye’ye hareket eden Ayten Özmen, depremde yollarda büyük yıkımın yaşanmasından ötürü zorlu bir yolculuğundan ardından çok gecikmeli bir şekilde ilçeye vardığını belirtiyor.
Özmen, kurtarma ekiplerinden önce ailesine ulaştı. Babası hala göçük altında olan Ayten Özmen, Rûdaw’a gönderdiği ses kaydı ve görüntülerde depremin bölgedeki yıkımını biraz da olsa gözler önüne seriyor.
"Kolonlar kesilmiş"
Babası ve babasının eşi ile baldızının altında kaldığı 8 katlı binada henüz kurtarma çalışmaları başlatılmadı.
Babasının kurtarılması için ekiplerin mahalleye gelmesini bekleyen Ayten Özmen, mahalle sakinlerinin babasının yaşadığı binanın girişi katında bir süre önce açılan A101 market sahiplerinin, binanın 3 kolonu kestiğini, binanın bu nedenle tamamen enkaz haline geldiğini söylediklerini aktarıyor. Babası da dahil İslahiye ilçesindeki enkazların altında binlerce olduğu ifade edilen insanların kurtarılmayı beklediğini, ekiplerin yetersiz kaldığından söz ediyor.
Köylerde yüzlerce ölü var
Annesi ve kardeşlerinin yaşadığı köy ile çevre köylerde de büyük bir affetin yaşandığını söyleyen Ayten şu bilgileri veriyor:
“Sulumağara köyünde 130’un üzerinde ölü olduğundan bahsediliyor. Altın Üzüm (Haltalı) köyünde 200, Keküklü köyünde 300 ile 400 arası ölü olduğu söyleniyor. Köylerde halk kendi imkanları ile enkaz altındakileri çıkarmaya çalışıyor. Ölüleri okullara koymuşlar. Ciddi bir sağlık tehdidi var.”
İslahiye ile köylerinde kurtulan insanların barınma, yiyecek ve içecek gibi temel ihtiyaçların temini konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığı belirtiliyor.
İnsanların arabalarında yaşadığını dile getiren Ayten Özmen, “Arabası olmayanlar, tarlada, bahçede buldukları ağaçları yakarak hayatta kalmaya, çalaçocuğunu korumaya çalışıyor” diyerek bölgeye en hızlı şekilde yardımların ulaştırılması çağrısı yapıyor.
“Hukuksuz çalışma izni bu yıkımların en büyük nedeni”
İlçedeki yıkımın müteahhitlerden ve yerel yönetimlerden kaynaklandığını dile getiren Ayten Özmen, “Hukuksuz çalışma izni bu yıkımların en büyük nedeni. Müteahhitlerin masraftan kaçınmak için depreme dayanıklı malzemeler kullanmaması ve ilçe idaresinin de gerekli denetimleri yapmaması yıkımın temel sebebi” şeklinde değerlendiriyor.
Bölgede kurtarma çalışmalarına askerlerin katıldığını çok az sayıda AFAD gibi depremde uzman ekiplerin olduğunu dile getiren Özmen, “Enkazın olduğu her yere ulaşılmış değil. Askerler enkaz kaldırma çalışmalarını yürütüyor. AFAD ekibi çok az. Bu da kayıpların daha fazla olmasına neden olabilir, kaygısı yaşıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
“Doğru bir çalışma olsaydı çok sayıda insan kurtarılabilirdi”
“Babamın kurtarılması için sabahları köyden İslahiye ilçesine gidiyoruz, ama sağ kurtulacağına dair umudumuz kalmadı” diyen Özmen, “En azından cenazesine ulaşalım istiyoruz” diyerek çaresizliğini dile getiriyor:
“Depremden sonra aradığımızda telefonu kapalıydı. Öğleden sonra aradığımızda bir kez çaldı. Demek açmış. Doğru ve zamanında bir kurtarma çalışması yürütülüyor olsaydı, babam da dahil yüzlerce insan enkazdan kurtarılabilirdi.”
“Ya cenazelerden vazgeçin molozları kaldıralım ya da ihaleye vereceğiz”
Asker ve bölgeye ulaşan az sayıdaki kurtarma ekiplerinin kısıtlı imkanlarla çalıştığını ancak koordinasyonun yetersiz aldığını belirten Ayten Özmen, “Kurtarma çalışmaları çok ağır ilerliyor. Koordinasyon yapanlar bize “Ya cenazelerden vazgeçin molozları kaldıralım, ya da ihaleye vereceğiz” diyorlar. Yani kim daha fazla para verirse o şirket kaldıracak. O da ayları bulabilir. Kısacası enkaz altında kalanların cenazelerinden bile vazgeçmiş bir koordinasyon var” dedi.