MSB'den Kerkük ve Deyrezor açıklaması
Haber Merkezi - Türkiye Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Deyrezor’daki olayları, “bölge halkının kendi haklarını ve topraklarını korumak için bir araya gelerek tepki göstermesinden ibaret” şeklinde değerlendirdi. Kaynaklar Kerkük’teki gelişmelerin de “yakından takip edildiğini” belirtti.
Haftalık basın toplantısı düzenleyen MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Rojava ve Kürdistan Bölgesi topraklarında düzenlediği askeri operasyonlara ilişkin bilanço paylaştı.
Aktürk, son bir haftada hem Rojava ve Kürdistan Bölgesi’ndeki operasyonlarda 39 PKK ve YPG’lilerin hayatını kaybettiğini söyledi.
Aktürk, 1 Ocak'tan bu yana bin 185, 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar ise PKK ve YPG’linin hayatını kaybettiğini belirtti.
TSK, yıllardır Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde PKK’ye karşı havadan ve karadan operasyon düzenliyor, bombardıman gerçekleştiriyor. Aynı zamanda “PKK’nin uzantısı” diye tabir ettiği omurgasını YPG’nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’ne karşı da Rojava’da benzer saldırılarda bulunuyor.
Deyrezor’daki son durum
Öte yandan Bakanlık kaynakları gazetecilerin Suriye'nin Deyrezor kentinde DSG ile bazı silahlı Arap milisler arasında yaşanan çatışmaları sordu.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, bakanlık kaynakları, son yaşananları “PKK/YPG eliyle orada kurulmaya çalışılan düzene karşı bölge halkının kendi haklarını ve topraklarını korumak için bir araya gelerek tepki göstermesi” şeklinde değerlendirdi.
Gelişmeleri yakından takip ettiklerini aktaran kaynak, “Dost ve müttefik ülkelerden beklentimiz, PKK/YPG terör örgütüne yapılan yardım ve desteğin sonlandırılması, terörle mücadelemize samimi destek verilmesidir” dedi.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Deyrezor’un doğusunda Deyrezor Askeri Meclisi eski komutanı Ahmed Ebu Hewla'yı “uyuşturucu ticareti” ve “yetkilerini kötüye kullanma” suçundan gözaltına almış, ardından 27 Ağustos'ta Ebu Hewla’ya bağlı milisler ve kimi Arap aşiretleri DSG’ye saldırmıştı.
DSG, “uyuşturucu tacirlerine” ve “IŞİD’lilere” karşı “Güvenliği Güçlendirme Operasyonu” başlattığını duyurmuş, çatışmalarda onlarca kişi hayatını kaybetmşti.
Kerkük’te yaşanan olaylar
Bakanlık kaynakları, Kerkük’te yaşanan olaylarla ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Kerkük önemli, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi bölgede barış ve huzur için özellikle Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden uzak durulması önem arz ediyor. Biz de oradaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Son geldiğimiz noktada; Irak Federal Meclisi’nin almış olduğu bir yürütmeyi durdurma kararı var. Ondan sonra oradaki olaylar yatışmış gibi duruyor. Sükunet sağlanmış gibi duruyor ama biz oradaki gelişmeleri de yakinen takip ediyoruz.”
Kerkük’te ne olmuştu?
Kerkük’te 16 Ekim 2017'de kente giren Irak ordusu ile Heşdi Şabi güçleri Kürdistan Demokrat Partisi’ne ait binayı boşaltıp Operasyonlar Komutanlığı karargahı yapmıştı.
Irak vilayetleri ve Kerkük’te 18 Aralık 2023'te yapılacak il meclis seçimleri öncesinde Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, binanın tekrardan KDP’ye devredilmesi talimatını vermişti.
Bu kararın ardından 25 Ağustos günü karargahın önünde çadır kurup nöbet tutan bir grup Heşdi Şabi taraftarı ve çevre kentlerden getirilen Araplar, Kerkük-Erbil otoyolunu trafiğe kapatmıştı.
Bu durumun ardından 2 Eylül'de Kürtler, Rahimawa bölgesinde toplanarak gösteri düzenleyerek Erbil-Kerkük yolunun açılmasını istedi.
Kürt göstericilerin daha önce yolları kapatan eylemcilerin bulunduğu alanına yaklaşması üzerine güvenlik güçleri ateş açtı. Olaylar esansında 4 Kürt hayatını kaybederken 15 kişi de yaralandı.
Irak Federal Yüksek Mahkemesi, sorun çözülünceye kadar binanın KDP’ye devredilmesi kararının ertlenmesine hükmetti.