Mehmet Eymür: Abdullah Çatlı PKK’lilerle çalışıyordu
Haber Merkezi - MİT eski görevlisi Mehmet Eymür, Susurluk kazasında hayatını kaybeden ve devlet tarafından çeşitli operasyonlarda kullanıldığı ortaya çıkan Abdullah Çatlı’nın PKK’lilerle işbirliği yaptığını iddia etti.
Önce T24’ten gazeteci Gökçer Tahincioğlu’na konuşan ve açıklamaları gündem olan Mehmet Eymür, bu kez HalkTV'de gazetecilerin sorularını cevapladı.
“İşkence yapmaktan pişman mısınız” sorusunu cevaplayan Eymür, “Valla ne kadarı yaptıklarımızın ne kadarı işkence olarak kabul ediliyor? Sorguya alınmak bile işkence. Gözleriniz kapalı karanlık bir yerde barındırılıyorsunuz. Bütün dünya tarihinde var işkence. Açın bakın Avrupalıların Hristiyanların yaptıklarına. Yani işkenceden işkenceye fark var. Bir insanı bir yere kapatmak bile işkence yani” dedi.
Abdullah Çatlı’nın PKK’lilerle çalıştığını iddia eden Eymür’e sorulan sorular ve cevapları özetle şöyle:
Türkiye'deki cinayetlerle ilgileniyoruz. Mesela siz Yeşil'le bir dönem çalışıyorsunuz. 1995 sanırım. Yeşil'in Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu cinayetten sonra ziyaret etmesi söz konusu. Siz de bir istihbaratçısınız aslında. Hem de Kontrterör Daire Başkanıydınız o dönemde. Açıkça sormak istiyorum. Uğur Mumcu cinayetinde bir iç istihbarat, devlet parmağı var mı? Siz biliyor musunuz?
Bir bilgim yok. Benim görüşüm kesinlikle devletin bir şeyi yok. Uğur Mumcu muteber bir insandı. Kendisini çok takdir ettiğim bir insandı. Ara sıra görüşüyordum. Aramız gayet iyiydi bizim. Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra ben bunu belirttim. Bulgaristan'la bile arası kötüydü.
Devlet Abdullah Çatlı'nın uyuşturucu trafiğinde bir rolünün olduğunu bile bile ona uzman kimliği vererek onun sahte kimlikle pasaport almasını sağlayarak vazife yapmasını mı sağladı?
Bu benim dışımda olan bir şey. Benimle alakası yok. İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş'in bir operasyonudur. Ben muhaliftim buna. Şimdi ASALA'ya karşı kullanıldı sözde. Ben başından beri muhaliftim. Çünkü uyuşturucu işi yapıyorlardı ve Kürtlerle işbirliği yapıyorlardı bir yerde. Yani milliyetçi bir grup Kürtlerle işbirliği yapıyordu. Kürtler dediğim yanlış da kullanmak istemem. PKK'lılarla işbirliği yapıyorlardı.
Ona sahte kimlik MİT tarafından mı tedarik edildi?
Tabi tabi bizimkiler vermiş.
Yeşil'i sormak istiyorum. Jandarma İstihbarattan sonra sizin güdümünüzde çalıştı MİT içinde. Bu noktada sizin, Yeşil gibi kriminal unsurları kullanması hukuken problem değil midir?
Yeşil'e başbakanlık kartı verilmişti bize gelmeden evvel. Kolordu toplantılarına katılıyordu. Mahmut Yıldırım'dan bahsediyorum. Yeşil, ilk bizim Elazığ MİT elemanı olarak göreve başlamış gençliğinde. Ondan sonra askerlerle çalışmaya başlayınca bizimkiler bırakmışlar. Sonra Güneydoğu bölgesinden çıkarıldı ve Ankara'ya yerleşti, yerleşince eskiden kendisini tanıyanlar bizim yurt dışı faaliyetlerimizde yararlı olabileceğini söylediler. Prosedürlere uyarak kendisinden faydalandık. Böyle adam kullanılır mı diyeceksiniz. Bizim yönetmeliklerimiz son derece uygun, temiz adam bizim işimize yaramıyor.
Mehmet Ağar'ın içinde bulunduğu bu örgüt nedir? Bunu soruyoruz.
İşte Çatlılar var Mehmet Ağırlar var, bu örgüt var.
Bu bir örgüt mü peki ?
Vallahi örgüt işte 18 cinayetten yargılanan bir örgüt… Benim Çakı ile bile yanlış biliniyor. Çakıcı'yı bir operasyonda kullandık ondan sonra benim aram bozuldu Çakıcı ile.
Yıl olarak ne zaman yani dönem olarak ne?
Çakıcı ile ilk görüşen Şenkal Atasagun'dur İstanbul'da çünkü. Şenkal Atasagun'un tavsiyesi üzerine operasyonlarda kullanmak için Ankara'ya davet ettik. Eğitime aldık. Adamları vardı iki tane üç tane. Onlarla bir eylem için yurtdışında bir eylem için. Fakat o zaman eğitirken Korkut onu pek beğenmemişti Korkut Eken. Eğitimlerini o yapıyordu. O operasyon maalesef istediğimiz gibi gitmedi. Sızmalar oldu falan. Benim bir kullanıldığım şey Çakıcı'yı o faaliyettir.
Sedat Peker'i nasıl tanıdınız? Nasıl bir diyalog geçti aranızda? Bugün onun ifşaatlarını nasıl yorumluyorsunuz?
Sedat Peker'in takipçisi çok, kendi söylediği gibi çok pirüpak bir insan değil, kan akıtacağız öldürün kardeşlerim diye 15 Temmuz'da bağıranlardan biriydi. Ben bir kere karşılaştım tanıdığımda. Kendisinin iş adamı olduğunu söyledi, ben de iş adamı 30 kişi arkasında gezmez dedim. Hakikaten öyle bir ekip halinde dolaştıkları için. Bugünkü iddiaları çok ilginç, canı yanmış, canı yanmadan bunları anlatsa daha makbule geçerdi tabii. Çok takipçisi var anladığım kadarıyla, herkes ilgiyle ne anlatacağını bekliyor.
Siz şöyle diyorsunuz. 'Ben ne zaman Mehmet Ağar'la ilgili bir rapor yazdıysam o yükseldi. Şimdi siz emekli oldunuz. Mehmet ağar yine siyaset sahnesinde var. Mehmet Ağar'ın bugün yine etkin ve yetkin olmasını neye bağlıyorsunuz.
Mehmet Ağar'ın demek ki gücü var. Gücü gayrimeşru hayattan geliyor bence. Uyuşturucudan bahsediliyor, zaten bilmiyorum ne kadar doğru, bir burun ameliyatı geçirdiğini biliyorum, doğruluğunu bilmiyorum ama bu kokain içenlerde olan bir şey, burun şey, çekerek şey ediyorlar ya.
Size bir şey söyleyeyim. Öcalan ölüm cezasına çarptırılmamak şartıyla iade edildi. Peki Öcalan iade edildikten sonra sorgu yapıldı mı? Yapıldı. Kim yaptı? Hasan Atilla Uğur... Ama o resmi bir sorgu değildi. Niye yapılmadı resmi sorgu? Hasan Atilla kim? Perinçek grubundandır. Neden o sorguladı? Hiç aklınıza geldi mi? Çünkü PKK'nın başı yakalanmış. Kimlerle görüştü? Kimlerden yardım aldı? İtalyanı var. İngilizi var. Yunanı var. Niye sorguya alınmadı? Bunu Şenkal Atasagun'a sormak lazım.