DEM Parti Sözcüsü Doğan: İmralı'ya gidecek heyet haberleri gerçek değil

Haber Merkezi - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Abdullah Öcalan ile görüşme konusunda Adalet Bakanlığı’ndan kendilerine herhangi bir dönüş olmadığını belirterek, İmralı’ya görüşmeye gidecek heyette yer alacağı söyleyen isimlerle ilgili haberlerin de doğru olmadığını söyledi.

Doğan, “Ne Pervin Buldan'a ne Sırrı Sakık'a, Sırrı ne Süreyya Önder'e iletilmiş bir şey görüşme onayı yok. Başvurumuzun üzerinden günler geçti, hala bize olumlu olumsuz, hiçbir dönüş olmadı. Dolayısıyla çıkan haberler spekülatif, gerçek dışı” dedi.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Doğan, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan hakkında verilen Yargıtay kararının ardından yerel mahkemenin dosyası tekrar görüşeceğini söyledi.

Doğan, "Yerel mahkeme değerlendirecek ama hiçbir karar başkanımızın görevini yapmasına engel olamaz" dedi. Doğan, kayyım uygulamasının son bulması çağrısı yaptı.

Doğan özetle şunları söyledi:

"Türkiye'nin Suriye politikası tutarsızdır"

'Türkiye'nin güvenliği ve meşru hakları için Suriye'deyiz' deniyor. 'YPG Türkiye'nin güvenliğini tehdit ediyor' deniyor. Bu konuda bir durum varsa bunu temasla, diyalog yoluyla yapılmalı. Orada bulunan Kürtler Türkiye'nin sınır güvenliğini tehdit etmiyor. Temas dışında Türkiye'ye yönelik bir talep yok. Türkiye dışında kimin nasıl yaşayacağına o topraklarda yaşayanlar karar verir. Türkiye'nin politikası tutarsızdır. Orta Doğu'da barışın öncülüğünü yapmak istiyorsanız, -ki biz bunu isteriz- diyalog ve temas kurun. Tüm kesimlerin iradesini yansıtan siyasi bir çözümün bulunması sağlanmalıdır. Türkiye'nin çıkarları ancak böyle sağlanabilir. Suriye'deki gelişmelerle ilgili yaptığımız tüm çağrılar, yasaklanmaya çalışılıyor, insanlar saldırıya uğrayıp gözaltına alınıyor, tutuklanıyorlar. Saldırı nerede kime olursa olsun biz evrensel yaşam hakkını savunuyoruz. Türkiye'nin güvenliğini sağlayacak şey yeni savaş cepheleri açmak değildir. Bunun içeride Kürt sorunu ile alakası şudur; Efrin de, Kamışlo da, Kobane de Türkiye'de yaşayan Kürtler için önemli yerler. Çünkü oranın acısı burada hissediliyor. Bir dönem aynı duygular Erbil için de yaşanıyordu. Tarihten ders çıkarılmalı.

"Van'da kayyum gerekçesi çıkaramayacaksınız"

Demokratik ülkelerde normalde insanlar 'memnu haklar' gibi terimlerden haberdar bile olmaz. Van tüm ilçeleriyle birlikte DEM Parti'dedir. Zeydan bu ülkede milletvekilliği yapmış, dokunulmazlığı kaldırılarak cezaevine gönderilmiş, ardından da memnu hakları iade edilmiş bir kişi. Zeydan'ı seçen iradeyi yok saymaya çalışıyorlar. Buna Van halkı, Türkiye'nin demokratik kamuoyu buna izin vermedi, vermeyecektir de. Van'da hukuken izah edilebilecek hiçbir şey yok. Yerel mahkeme değerlendirecek ama karar ne olursa olsun bu başkanımızın görevini yapmasına engel olamaz. YSK bir karar verdi ve 8 aydır görev yapıyor. Buradan bir kayyım gerekçesi çıkaramazsınız, çıkaramayacaksınız."

"Nedir bu 'makul' süre?"

Abdullah Öcalan ile DEM Parti görüşmesi ve heyette yer alacak isimler ve Öcalan’a tecridin kaldırılması konusunda gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Doğan şunları söyledi:

"Adalet Bakanı 'makul sürede yanıt vereceğiz' diyor. Bakana soruyoruz; 9 gün geçti, ne kadar bu makul süre. Makul süre, Türkiye'de 'keyfilik' çağrıştırıyor. İsimlerden bahsediliyor, bu isimlere iletilmiş bir şey yok. Ne Pervin Buldan'a ne Sırrı Sakık'a, Sırrı ne Süreyya Önder'e iletilmiş bir şey görüşme onayı yok. Bizim eş genel başkanlar olarak başvurumuz var. Sonrasında grup başkanvekillerimiz talebin Adalet Bakanlığı’na iletildiğini açıkladı. Başvuru metnini sosyal medyada paylaştık. Üzerinden günler geçti, hâlâ bize olumlu olumsuz, müspet, menfi hiçbir dönüş olmadı. Dolayısıyla çıkan haberler spekülatif, gerçek dışı, gerçek olmayan haberler. Ne DEM Parti'ye bildirilmiş bir dönüş ya da onay var ne de söz konusu adı geçen kişilere... Öncelik şu olmalı, DEM Parti olarak bir defada daha ifade ediyoruz, biz tecridin kaldırılmasını istiyoruz artık. Yapılması gerekenler çok açık. Hiçbir şeyi yeniden keşfetmemize gerek yok. Aile de görüşmeleri, avukatlar da görüşmeli, mektup hakkını da kullanmalı, telefon hakkını da kullanmalı ve tabii ki DEM Parti’yle temas sağlanmalı, geciktirilmemeli."