Cem Garipoğlu’nun mezarından kefen çıkmamasına ilişkin hukuk profesörü Sözüer’den yorum

05-10-2024
Etiketler Cem Garipoğlu Münevver Karabulut Adem Sözüer Kefen
A+ A-

Haber Merkezi – Münevver Karabulut'u işkenceyle katlettikten sonra gönderildiği cezaevinde intihar ettiği bildirilen Cem Garipoğlu'nun mezarı 10 yıl sonra açıldı. Karabulut ailesi tarafından ölüm haberi şüpheyle karşılanan Garipoğlu'nun kimlik tespiti için yapılan fethi kabir işlemini, Ceza hukuku profesörü Adem Sözüer değerlendirdi. Sözüer, "On yıl sonra mezardan çıkmayan kefen, Adalet Bakanlığı tarafından kendine bağlı Adli Tıp Kurumu, İnfaz kurumu ve Cumhuriyet Savcılığına giydirilmiştir." dedi.

17 yaşındaki Münevver Karabulut'u çeşitli işkencelerle öldürdükten 1 yıl sonra cezaevinde intihar ettiği öğrenilen Cem Garioğlu'nun mezarı açıldı.

Karabulut ailesinin ısrarlı talebi üzerine kimlik tespiti için yapılan fethi kabir işlemi, Garipoğlu'nun ölüm haberinin alınmasından 10 yıl sonra, 3 Ekim Perşembe günü gerçekleştirildi.

"Ortaya kabri açtıracak yeni bir delil mi çıktı?”

Adalet Bakanlığı'nın daha önce de başvurulmasına rağmen neden şimdi fethi kabir yaptırdığını merak eden Ceza Hukuku Profesörü Adem Sözüer, "Ortaya kabri açtıracak yeni bir delil mi çıktı? Eğer böyle bir delil yoksa ve mezarın açılması gerekiyorduysa bu kadar zaman niye beklendi? Değişen ne oldu? Adalet bakanlığı iddialar üzerine bir inceleme yaptı da ölü muayenesinde, otopsi işleminde, teşhiste, kamera kayıtlarında, defin ve savcılık işlemleri gibi bir çok resmî işlemde bir sahtecilik veya usulsüzlük mü tespit etti?" diye sordu.

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Garipoğlu'nun mezarında kefen ve bez olmadığını, toprağın üzerinde dağınık şekilde kemikler ve kafatası olduğunu açıklamıştı.

"Kefen, Adli Tıp Kurumu, İnfaz Kurumu ve Cumhuriyet Savcılığına giydirilmiştir"

Prof. Sözüer, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "On yıl sonra mezardan çıkmayan kefen, Adalet Bakanlığı tarafından kendine bağlı Adli Tıp Kurumu, İnfaz Kurumu ve Cumhuriyet Savcılığına giydirilmiştir" ifadelerini kullandı.

Toplumda ceza adaletine güvenin kökünden sarsıldığını vurgulayan Sözüer, "Bakanlık birçok kamu görevlisini, intihar etmeyen kişiyi cezaevinden kaçırma fiilinin olağan şüphelisi haline getirmiştir!" dedi.

İntihar haberi alındıktan sonra yapılan otopside cesedin Cem Garipoğlu'na ait olduğu teyit edilmişti. Sözüer, "Adli Tıp Kurumu'nun otopsisine güvenilmedi, mezar açıldı. Peki şimdi kurumun yapacağı DNA incelemesine kim güvenir?" sorusunu yöneltti.

“Adalet sistemini diri diri gömdüler”

Sözüer sözlerine şöyle devam etti:

"10 Yıllık sürede mezara müdahale edilip edilmediği bakımından bir inceleme yapıldı mı? Bu sorulara ne cevap verilirse verilsin şüphe ve komplo teorileri sürecektir.

İstanbul seçimlerinin iptali sonrası süreçte, bazı 'hakim ve savcılara', 'ahmak' davaları açtırıp siyasi rakipleri tasfiye girişimleri ile ceza adalet sistemini yaşayan ölü haline getirenler, şimdi de savcıların, kolluğun, adli tıp uzmanlarının üzerine töhmetli ölü toprağı serpilmesine göz yumarak adalet sistemini diri diri gömmüşlerdir. Ama bir gün ceza adaleti de hukukun gelmesiyle elbette hayata dönecektir."

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: DEM Parti logosu

DEM Parti'den kayyım kararına ilişkin ilk açıklama

DEM Parti, Dersim ve Ovacık belediyelerine atanan kayyımların ardından açıklama metni yayımladı. Açıklamada, "Kayyım darbesinde ısrar ederek partimizi yıldırmayı, halkı siyasi tercihlerinden vazgeçirmeyi ve topluma bu darbeyi kabul ettirmeyi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz" ifadelerine yer verildi.