Sinan Ateş suikasti iç hesaplaşma mı?

05-01-2023
Etiketler Sinan Ateş MHP Ankara Ülkü Ocakları
A+ A-

Haber Merkezi - Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in Ankara'da öldürülmesinin yankıları sürerken Türkiye’nin tanınan gazetecileri cinayet, sayfa ve sitelerinde yorumladı.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 30 Aralık’ta Ankara’nın Çankaya ilçesinde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında, 17 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerden 7 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İfadeleri ortaya çıktı

Tetikçi olduğu belirtilen Eray Ö.'yü yakalama çalışmaları devam ederken tutuklanan Vedat B. ve Hakan S.'nin mahkemedeki ifadeleri ortaya çıktı.

Olay sırasında tetikçinin bulunduğu motosikleti kullanan Vedat B., "Eray Ö., "Bana, 'Husumetlim var Ankara'ya gidelim' dedi. Olay günü de 'Küçük bir hesabım var, sen beni ileride bekle' dedi. Onu bırakıp bekledim. Daha sonra silah sesleri duydum. Eray'ı alarak uzaklaştım" ifadelerini kullandı.

Tetikçileri olaydan önce evinde ağırladığı öğrenilen Hakan S.'nin ise "Beni İstanbul'dan bir arkadaşım aradı. 'İki arkadaş Ankara'ya gelecek, kalacak yerleri yok, ilgilenir misin?' dedi. Ben de o yüzden evime kabul ettim. Cinayetle ilgim yok" dediği belirtildi.

Öte yandan şüphelilerle ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. Şüphelilerin cinayetten bir gün önce Sinan Ateş'i takip ettikleri, bürosunun bulunduğu Çukurambar'da keşif yaptıkları öne sürüldü.

Ülkü Ocaklarından ilk açıklama

İki çocuk babası Ateş’in öldürülmesi sonrası MHP’nin taziye mesajı yayımlamaması dikkat çekmişti. Ancak MHP’nin konu hakkında okların partilerine yöneltilmesinden de oldukça rahatsız olduğu, hatta bu yönde çıkan haber ve beyanlara “tehditkar” bir dille yanıt verdiği gözden kaçmıyor.

Cinayetin ardından Ülkü Ocakları’ndan ilk açıklama Mersin İl Başkanı Yavuz Akgül’den geldi. Açıklamada, suikasta ilişkin MHP ve Ülkü Ocakları’na yönelik “iftiralar” atıldığı, “karalama kampanyaları” ve “algı operasyonları” yürütüldüğü iddia edildi.

"Olaylara karşı yorum yapanlara bakınız ki hiçbirinin ne MHP ile ne Ülkü Ocakları ile alakası kalmamış" denilen açıklamada, olayın iç yüzünü bilmeden MHP ve Ülkü Ocakları’nı “suçlayanların pişman olacağı” ifadelerine yer verildi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin ve Ülkü Ocakları'nın, Ateş suikastıyla ilgili yorum yapmamasına ilişkin “Ülkücü milliyetçi hareketin lideri Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır ve tarih onu daima haklı çıkarmıştır” denildi.

Erdoğan ve diğer siyasiler ailesi ile görüştü

Gazeteci Serdar Akinan, önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'i aradığını ve cinayetin aydınlatılacağını söylediği bilgisini aktardı.

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'i ile görüştüğünü açıklayan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Ateş’in, "Sinan'ı şehit edenler, beni öldürmediklerine pişman olacaklar" dediğini aktardı.

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Ailesinin bir özel talebi oldu. Soru önergesi, araştırma önergesi yapılmamasına dair Ayşe Ateş üzerinden bir talebi oldu. Bütün herkese duyurmakla mükellefim bunu” açıklamasını yaptı.  

Fatih Portakal: Bahçeli ve MHP biliyor ama susuyor mu?

Gazeteci Fatih Portakal, Youtube hesabından “Sinan Ateş suikasti iç hesaplaşma mı? Bahçeli ve MHP biliyor ama susuyor mu?” soruları ile gelişmeleri yorumladı.

İYİ Parti’nin cinayetle ilgili soruşturma önerisi vermek istediğini ancak Ateş’in ailesinin bunu kabul etmediğini belirten Portakal, “Bir aile de neden bu kadar suskun olabilir?” diye sordu.

Sinan Ateş’in alalade bir kişi olmadığını, Ülkü Ocakları içerisinde öne çıkan bir isim olduğunu vurgulayan Portakal, “O tetiği çeken ve motoru kullanan sadece tetikçi. Önemli olan o tetiği çekenlerin arkasında olanları bulmak, o üst aklı yakalamak. Siz tetikçilerin konuşabileceğini mi sanıyorsunuz? Hayrı konuşmazlar” diye belirtti.

Ateş cinayetinin tetikçilerine yardımla suçlanan Tolgahan Demirbaş’ın, MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinden gözaltına alındığını belirten Portakal, “Bu iş Ülkü Ocakları arasında bir hesaplaşma mıdır, eski yönetim ile yeni yönetim arasında bir hesaplaşma mıdır. Adımın Fatih olması kadar eminim. MHP yönetim mekanizması, başta Devlet Bahçeli, haberdar olamamları, bir şey bilmemeleri mümkün değil. Çok şey biliyorlar ama konuşmuyorlar. Bunda iddialıyım” ifadelerini kullandı.

İsmail Saymaz: MHP’de liderlik hayali vardı

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, “Sinan Ateş’in son iki haftası” başlıklı yazsısında, 15 Mart 2022’de Mersin’e çıkan kavgada Emrullah Kaplan’ın öldürülmesinin ardından Ülkücülerin Sinan Ateş’i “FETÖ’cü” olmakla suçladıklarını hatırlattı.

Saymaz, Sinan Ateş’in MHP ve Ülkü Ocakları’nca dışlansa dahi MHP’li kimliğinden uzaklaşmadığını belirterek, “Çünkü MHP’ye lider olma hayali vardı. Hem liderlik arzusu… Hem de… MHP ve Ülkü Ocakları’ndaki bağlantısını sıcak tutması, ‘Lider-Teşkilat-Doktrin’ üçlemesine iman düzeyinde bağlanmış Ülkücüler için cesur fakat riskli bir hamleydi” diye yazdı.

Iğdır’da saldırı

Ateş’in “yurt gezilerine” çıktığını, ağustosta Sinop ve Samsun’a, eylülde Hatay ve Adana’ya, ekimde Adıyaman ve Urfa’da Mardesi, İzol ve Reyhanlı aşiretlerinin, Haznevi ve Rufai şeyhlerinin misafiri olduğunu, kasımda Menzil şeyhi Seyyid Fevzeddin Erol’u ziyaret ettiğini yazan Saymaz, yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Ateş, ölümünden iki hafta önce, 16 Aralık’ta Ağrı’da Mikaili Aşireti’ne konuk oldu. Iğdır’a geçti. Iğdır tabelası önünde Bozkurt işareti yaparak, fotoğraf çektirdi. Fotoğrafı sosyal medyada paylaşıp, şöyle yazdı:

 “Türkiye’nin en güneyinden ve en kuzeyinden sizlere selam göndermiştim. Şimdi ise en doğudan, yani Iğdır’dan selam gönderiyorum.”

Fotoğraf Ülkü Ocakları’nda rahatsızlık yarattı. Iğdırlı ülkücüler sosyal medyada Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ı etiketleyerek, şunu yazdı:

 “Sen emret genel başkanım, vatanın en doğusundan binlere YİĞİT’in, bir YILDIRIM gibi tepelerine insin bütün hainlerin.”

Ateş’e eşlik eden eski Iğdır MHP İl Başkan Yardımcısı ve Iğdır Ülkü Ocağı Başkanı Mutluhan Kaşkar, kafede sopalı bir saldırıya uğradı. İkinci saldırı 21 Aralık’ta sokakta meydana geldi. Bir kişide sopa, ikisinde kılıç vardı.

Kaşkar silah çekti. Kaşkar, suç duyurusunda bulundu ve ifadesini Ateş’e gönderdi. Ateş, “Kendinize dikkat edin. Hiç birinizin burnunu kanamasını istemiyorum.”

 “Şimdi asıl soruya gelmek gerekiyor: Sinan Ateş’i kimler neden öldürdü? Akla gelen ilk olasılık, Mersin’in intikamı” diye yazan Saymaz, yazsının sonunda ise, “Ülkü Ocakları’nın 50 yıllık tarihinde ilk kez bir genel başkanı suikastle öldürülüyor. Aksi yönde güçlü bir kanıt konulmadıkça bu bir siyasi cinayettir. Tetikçilerin uyuşturucu ile bağlantılı olması ya da uyuşturucu kullanması siyasi niteliğini ortadan kaldırmaz.

O halde… Bu suikast ihalesini veren kimdir? Sinan Ateş suikastı Mersin’in intikamı mıdır? Bu iki saldırı muhalif ülkücülere, gazetecilere, siyasetçilere ve sendikacılara yönelik önceki saldırılarla bağlantılı mı? Emir ve hiyerarşi içinde mi gerçekleşiyor? Suçluların yargı ve güvenlik bürokrasisinde ortakları var mı?” sorularını yöneltti.

Nevşin Mengü: MHP içerisinde bir iç hesaplaşma

Gazeteci Nevşin Mengü de, Youtube hesabından “Seçime doğru su bulanıyor” başlıklı yorumunda, konunun her tarafta tartışıldığına dikkat çekerek, “MHP içerisinde bir iç hesaplaşma. İşin içerisinde iş var belli ki. Peki bu iç hesaplaşma açığa çıkarılacak mı? Bir cinayet işlendi, bunun sorumluları yargılanacak mı yoksa üstü mü kapatılacak. AK Parti işin üzerine giderse MHP’nin tepkisi ne olacak. Herkes bunu merak ediyor” dedi.

Mengü, “Ortada bir cinayet var. Bunun ucu MHP Genel Merkezi’ne gidecek mi gitmeyecek mi? Bunu herkes konuşuyor. Şimdi top geldi ve İçişleri Bakanlığı’nın önüne düştü. Ne olacak bu iş bunu göreceğiz” yorumunu yaptı.

Nevşin Mengü, Sinan Ateş’in eşinin etkili bir isim olduğunu belirterek, Meral Akşener’e, “konuyu Meclis’e getirmeyin” şeklindeki sözleri hakkında da, “Korkuyor mu, tehdit mi ediliyor? Niye Meral Akşener yolu ile bunu iletiyor?” sorusunu yöneltti.

“Susurluk çıkabilir”

Süleyman Soylu’nun basın toplantısında, “bu meseleyi çözeceğiz” dediğini anlatan Mengü, “Çözülecek mi bekliyoruz. Ama çözülecek olursa işin ucundan hakikaten Susurluk gibi de, yani diyorum ya sürekli öyle bir yapı düşünün ki içine girdikçe kurcaladıkça görüyorsun; birbirlerinin topuklarına sıktırmak normal. Birbirlerinin hakkında ölüm emri veriyorlar. Yeri geliyor birbirlerinin topuğuna sıkıyorlar. Yeri geliyor mesela seçim yaklaşırken başka birilerini mi hedef alacaklar? İşte böyle bir yapı” diye konuştu.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli