Ankara’dan Ukrayna’ya satılan Bayraktar TB-2 SİHA'ları ile ilgili açıklama

Haber Merkezi – Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Ukrayna’ya satılan Bayraktar TB-2 SİHA'lar hakkında, “Özel savunma sanayii şirketleri, ülkeler ile bu tip anlaşmalar yapabilir. Bu ülkeleri bağlayıcı bir nitelik teşkil etmez. Bu Türkiye'nin yaptığı bir yardım değil. Ukrayna'nın Türkiye'nin bir firmasından satın aldığı ürünler. Biz de elbette bu ürünler ile gurur duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Sabaha’a konuşan Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Bayraktar TB-2 SİHA'ların, Bay-Kar ile Ukrayna arasında yapılan güçlü bir anlaşma ile satıldığını belirtti.

Kıran, "Özel savunma sanayii şirketleri, ülkeler ile bu tip anlaşmalar yapabilir. Bu ülkeleri bağlayıcı bir nitelik teşkil etmez. Bu Türkiye'nin yaptığı bir yardım değil. Ukrayna'nın Türkiye'nin bir firmasından satın aldığı ürünler. Üstelik Bayraktar TB-2'leri satın alan tek ülke Ukrayna değil. Herkes SİHA'ları almak için sıraya girmiş durumda" dedi.

"Bayraktar özel bir firmamızın bir ürünü” diyen Kıran, “Ukrayna da bu ürünü firmamızdan almak istemiş, aralarında da güçlü anlaşma yapmışlar. Bu ürünü temin etmiş. Bu dünyanın her yerinde böyle. Bugün Rusya'nın da, Amerikan'ın da özel savunma sanayii şirketleri var. Özel savunma sanayii şirketleri, ülkeler ile bu tip anlaşmalar yapabilir. Bu ülkeleri bağlayıcı bir nitelik teşkil etmez. Bu Türkiye'nin yaptığı bir yardım değil. Ukrayna'nın Türkiye'nin bir firmasından satın aldığı ürünler. Biz de elbette bu ürünler ile gurur duyuyoruz" şeklinde konuştu.

Avrupa ve ABD'nin on binlerce ağır silah desteğine rağmen yalnızca Bayraktar TB-2 SİHA'larla yapılan operasyonların ısrarla gündemde tutulmasını değerlendiren Kıran, şu ifadeleri kullandı:

"Bunun farklı sebepleri olabilir. Bayraktar TB-2'lerin dengeleri değiştiren özelliklerini dünya iyi biliyor. Bunu daha önce Suriye'deki operasyonlarda, Karabağ'da gördüler. Ukrayna ordusunun en caydırıcı unsurlarından biri olarak öne çıkması aslında firmamızın ürettiği ürünlerin başarısını ve niteliğini gösterir. O tartışmaları değerlendirmek bizim işimiz değil. Biz iki taraf ile de müzakere eden pozisyonumuzu kaybetmeyeceğiz."