Muhabirimiz Rawin Sterk tahliye oldu

Erbil (Rûdaw) – Yaklaşık 6 aydır Ankara Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Rûdaw muhabiri Rawin Sterk, bugün akşam üzeri tahliye edildi.

Gece saat 23.30 sularında cezaevinden çıktıktan sonra Sincan Cezaevi önünde Rudaw Ankara Temsilcisi Şevket Herki'ye konuşan Rawin Sterk, dosyasında tutukklanmasıne neden olacak hiçbir delil bulunmadığını, buna rağmen aylarca tutuklu kaldığını ve ilk duruşmada serbest bırakıldığını kaydetti.

Koronavirüs salgını nedeniyle tedbirlerin alındığını ve günde bir defa ateşlerinin ölçüldüğünü belirten Sterk, gardiyanların olduğunca tedbirli olduğunu belirtti.

Sterk, “Dosyamda hiçbir şey yoktu zaten. Mahkeme heyeti de dosyaya bakınca hayret kaldı. Savcı başka mahkemelere göndermiş ancak kabul etmemişlerdi. En son İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Avukatların itirazını değerlendiren mahkeme tahliye kararı aldı” dedi.

Rawin Sterk, hapiste bulunduğu sürece kendisine yardımcı olan Rûdaw Genel Müdürü Ako Muhammed ve kendisine destek olan tüm meslektaşlarına ve her kese de teşekkür etti.  

Muhabirimiz Rawin Sterk, kısa süre sonra yeniden haber takibine dönmeyi planladığını anlattı.

Mahkeme bırakılmasına karar vermişti

Edirne sınırında mültecilerin durumunu takip ederken gözaltına alınarak, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan muhabirimiz Rawin Sterk hakkında açılan davanın ilk duruşması İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü.

Duruşmaya Sterk, tutuklu bulunduğu Ankara Sincan Cezaevi’nde yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri nedeniyle SEGBİS ile katıldı.

Sterk’in avukatları Özcan Kılıç ve Gürsoy Demir’in hazır bulunduğu duruşma, yapılan kimlik tespitiyle başladı.

Sterk, suçlamaları reddederek, şöyle savunma yaptı:

“İddianamede yanıltma, yönlendirme ve kanaat oluşturma var. İddianamede gözaltına alınmadan evvel hakkımda bir arama varmış gibi ifadeler var. Ancak böyle bir durum söz konusu değil. Çünkü dört ayrı GBT noktasından geçerek Edirne Pazarkule sınır kapısına gittim. Edirne Pazarkule’ye 4 kontrol noktasından geçerek sığınmacıların çıkış girişimlerini izlemek için sınır bölgesine vardık. Çalıştığım TV merkezi Erbil’de olduğu için birçok kez zaten yurtdışına çıktım. Çıkış yasağım da yok. Örgüt üyesi olamam çünkü hiçbir örgütün hiyerarşik yapısına tabi olabilecek birisi değilim. Sosyal medya paylaşımlarımda örgüt propagandası yaptığım iddia ediliyor. Ancak söz konusu paylaşımlarımda örgüt adına herhangi bir unsur bulunmuyor. Yurtdışından çok davet aldım, yargılansam da gitmedim. Çocuklarıma bakmakla yükümlüyüm, daima onlarla İstanbul’da yaşamak istedim. İstanbul’da yargılandığım dosyanın Adana’da yargılanıp beraat ettiğim dosyadan hiçbir farkı yok. Herhangi bir delili karartmam söz konusu değil. Bakmakla yükümlü olduğum iki çocuğum ve hasta bir babam var. Tüm bunlar göz önüne alınarak tahliyemi talep ediyorum."

İfade ve avukat savunmalarının alınmasının ardından Mahkeme, Rawin Sterk için yurt dışı çıkış yasağı koyarak, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

Mahkeme dosyanın İstanbul 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “KCK Basın” dosyasıyla birleştirilmesini kararlaştırdı.

Rawin Sterk, Türkiye-Yunanistan sınırında mültecilerin durumunu takip ederken 28 Şubat tarihinde gözaltına alındıktan sonra sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek 6 Mart’ta çıkarıldığı mahkemede tutuklanmıştı.

Sosyal medyada büyük destek gördü

Muhabirimiz Rawin Sterk’in tutuklanması medya ve sosyal medyada da gündem oldu. Haber ajansları ve siteler, Sterk’in tutululuk süreci hakkında haberler hazırladı.

Sosyal medyada ise arkadaşları “Rawin Sterk'e Özgürlük” adıyla sayfa açtı.

Sterk’in serbest bırakılmasına ilişkin mahkeme kararının basına yansımasının ardından çok sayıda siyasetçi, yazar, gazeteci ve aktivist de sosyal medyadan karar hakkında paylaşımlar yaptı.