Emekçi ve sendikalar: Asgari ücret insanca yaşamaya yetecek kadar olmalı
Ankara (Rûdaw) – Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022 yılı asgari ücreti belirlemek için toplantılarını düzenlerken vatandaş ve sendikalar, olası ücretin iyi bir seviyede olması ve açlık sınırının baz alınarak tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde toplandı. Görüşmelerde işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) temsil ediyor.
İşveren heyetinin başkanlığını TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetinin başkanlığını ise Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat yaptı.
Bir saatten fazla süren asgari ücret zammı toplantısının ilki sona ererken, bir sonraki toplantı 7 Aralık'ta, üçüncü toplantı ise 9 Aralık'ta yapılacak.
Rûdaw’a konuşan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, komisyon toplantısıyla ilgili olarak “Asgari ücret tespit komisyonu 15 kişiden oluşuyor. 5 işveren, 5 hükumet ve 5 de işçi temsilcisi. Dolayısıyla demokratik bir belirleme yapması da beklenemez” ifadelerini kullandı.
“Dün söylenen rakamlar bugün az geliyor”
Salgın sürecine de değinen Çalışkan, asgari ücretin belirlendiği ekonomik atmosfere dikkat çekti:
“DİSK olarak net 5 bin 200 TL olsun dedik. Ama dün söylediğimiz bugün az kalıyor. Çünkü ülkede öyle bir ekonomik kriz fırtınası esiyor ki dün söylenen rakamlar bugün az geliyor.
Pandemi ve salgın bütün dünyada var. Bu ağır koşulları her tarafta işçiler, emekçiler maalesef bedel ödeyerek yaşıyorlar. Ancak ülkemizde var olan ekonomik ve siyasal kriz üzerine gelen bir salgın süreci yaşadık. Ağır bedeller ödedik, ödemeye de devam ediyoruz.
Bütün bunların üzerine son yaşadığımız bir kriz süreci var. Bunun ağır etkilerini pazarda, manavda, markette görüyoruz. Dün 100 TL’ye aldığını şey bugün 200 TL’ye çıkabiliyor. Temel gıda ürünlerinin fiyatları oldukça arttı. Böyle bir ortamda asgari ücret belirlenecek.”
“Dövizdeki çalkalanma yadsınamaz, gözardı edilemez” diyen Çalışkan, euro bazında Türkiye’de asgari ücretin Avrupa’da Arnavutluk’tan sonra en düşük seviyede olduğunu, dövizdeki yükselişin de hesaba katılması gerektiğini söyledi.
“Açlık sınırını gözardı etmeden belirlenmesi gerekiyor”
Açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin veriler paylaşan Çalışkan, sınırlar baz alınarak asgari ücretin belirlenmesi gerektiğini kaydetti:
“19 milyon kayıtlı çalışan içerisinde 10 milyon asgari ücretli var. Çok azınlık bir kesimin ücreti belirlenmiyor. Artık bu ülkede yüzde 57’ye varan bir oranda çalışan asgari ücretlilerin ücreti belirleniyor. Dolayısyla bir çoğunluğun ücreti belirleniyor. Dolayısıyla bir istisna olrak değerlendirmek yanlış.
Yoksulluk ve açlık sınırını gözardı etmeden belirlenmesi gerekiyor. Bugün 4 kişilik bir ailenin geçimini sağlayacak bir ücret olmalı. Bugün 10 bin TL yoksulluk sınırı, 3 bin TL’yi aşan açlık sınırı var. Bunları gözardı etmeden belirlenmesi gerekiyor.”
“İnsanca yaşayabileceğimiz bir şekilde belirlenmeli”
Asgari ücretten verginin devre dışı kalması gerektiğini anlatan Çalışkan, taleplerinin asgari ücretin ücretin insanca yaşayabilecekleri bir şekilde belirlenmesi olduğunu bildirdi:
“Bugün asgari ücret öyle bir eridi ki temel gıdalar üzerinden değerlendirirsek, 2021 Ocak ayından Kasım ayına asgari ücretli 269 adet ekmek kaybetti, 126 litre su kaybetti, 825 adet yumurta kaybetti, 16 kilo kıyma, 71 litre ayçiçek yağı, 56 litre benzin kaybetti ve 2021 Ocak ayında bir asgari ücretli geliri ile bin 883 ekmek alırken bugün Kasım ayında ancak bin 614 ekmek alabiliyor. Bin 80 litre süt alabilirken bugün maalesef 882 litre süt ancak alabiliyor. Ocak ayında 4 bin 280 adet yumurta alabilirken bugün 3 bin 445 adet alabiliyor. 40 litre ayçiçek yağı alabilirken bugün 33 litre ancak alabiliyor. Kayıplar temel gıda maddeleri üzerinden bu şekilde çarpıcı bir şekilde ifade edilebilir. Araştırma dairemizin yaptığı araştırmalar bunu gösteriyor.
Talep olarak 5 bin 200 diyoruz ancak bu da yetmez. Çünkü her gün rakamlar değişiyor. Dövizdeki baş döndürücü artış iğneden ipliğe her şeye zam anlamına geliyor. Bunları yok saymadan belirlensin diyoruz. Açlık ve yoksulluk sınırı baz alınarak belirlensin. Dört kişilik bir ailenin tüm temel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak belirlensin. Tümüyle vergi dışı kalsın diyoruz. Ülkenin çalışma yaşamında önemli bir güç olan yüzde 57’ye tekabül eden bu geniş sayının, işçilerin asgari ücretle alacakları ücretin insanca yaşayabilecekleri bir şekilde belirlenmesi talebimizdir.”
“Muz almaya cesaret edemiyorsun”
73 yaşındaki emekli Sohbet Özhan, geçinebilmek için çalışmak zorunda kalanlardan biri. 2 bin 825 TL’lik asgari ücret ile çalışan Özhan, komisyonun ücreti artırması beklentisinde.
Rûdaw mikrofonuna konuşan Özhan, dar gelirli ve asgari ücretle çalışan biri olarak ekmek almanın zorlaştığını belirtti:
“Ekmek almak bizim için önemli. Masrafları karşılayabilmem için ekmeği evde yapmam lazım. Günde sırf 5 ekmek bile alsak yine de bizim için zor. Bir kilo muz almaya cesaret edemiyorsun, orada hurma görüyorsun, için çekiyor, almaya korkuyorsun.”
“Asgari ücret açlık sınırının altında kalacak”
İşçi Tolgahan Biçer de alım gücüne dikkat çekerek “Önemli olan asgari ücretin artırılması değil, alım gücünün artırılması. Piyasanın bu hale değil de daha mantıklı bir hale gelmesi önemli” değerlendirmesinde bulundu.
Nezir Dalda ise olası asgari ücretle ilgili olarak “Asgari ücret yine her zamanki gibi açlık sınırının altında kalacak. Enflasyonu kendi kafalarına göre belirliyorlar. TÜİK’in açıkladığı oranla milletin yaşadığı oran aynı değil” dedi.
Türkiye’de asgari ücret nasıl belirleniyor?
Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten 5'er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.
Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor. Bakanlıktaki ilk toplantının ardından Komisyon, işçi, işveren ev sahipliğindeki toplantıların ardından son toplantısını tekrar bakanlıkta yapıyor.
Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.