Haber Merkezi – HDP, TBMM’nin 27inci Dönem 4'üncü Yasama Yılı'nın Genel Kurul'daki açılış törenine Kobani eylemlerine ilişkin soruşturma kapsamında partililerinin gözaltına alınmasına tepki göstererek katılmadı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanları ve bir grupğ milletvekili, parti üyelerine yönelik gözaltılar ve Kobani eylemleri gerekçesiyle gerçekleştirilen gözaltılara tepki göstererek TBMM Genel Kurulu öncesinde bir açıklama yaparak oturma eylemi başlattı.
HDP'nin oturma eylemine Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekilleri destek verdi. Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) üç milletvekili de HDP'lileri eylem sırasında ziyaret etti.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar eylem öncesinde bir basın açıklaması yaptı.
İlk olarak konuşan Buldan, Van’da askerler tarafından tutuklandıktan sonra helikopterden atıldığı belirtilen ve yaşamını yitiren Servet Turgut’a değinerek, “Bu insanlık dışı işkenceyi yapanları, sorumluları ve onları koruyanları kınıyorum. Elbette bu işkencenin üzerini örtemeyecekler. Faillerin ve sorumluların yargı önüne çıkartılması için HDP olarak elimizden gelen çabayı göstereceğiz” dedi.
Buldan, partilerine yönelik “siyasi intikam” operasyonu olduğunu belirterek, gözaltındaki siyasetçilerin keyfi bir şekilde tutulduğunu söyledi.
Buldan, sabah saatlerinde Kars Belediye Eş Başkanı Şevin Alaca ile birlikte Belediye Meclis üyelerinin de gözaltına alınarak bu operasyonların devam ettiğini sözlerine ekledi.
Buldan, “Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, bu operasyonlar hukuki değil, siyasidir. AKP-MHP iktidarının siyasi ajandasına göre yürütülen siyasi darbe operasyonudur. 4 Kasım 2016’da Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekili arkadaşlarımızın tutuklandığı siyasi darbe operasyonunun, 19 Kasım 2019’da halk iradesini hiçe sayan kayyım darbesinin devamı olan bir operasyonla karşı karşıyayız” diye konuştu.
“İzledikleri savaş politikaları nedeniyle dış politikada, iç politikada, ekonomide, yaşamın her alanında tüm toplumu derin bir krizin içerisine sürükleyen, yönetemeyen AKP-MHP iktidarının, siyaseti kutuplaştırıcı bir zemine sürükleyerek, kendi çöküşünü durdurmayı amaçladıklarını görüyoruz” diyen Buldan, “Demokratik siyaset zeminini ortadan kaldırmak, demokratik siyaset yürütenleri, demokratik örgütlülükleri tasfiye etmek istiyorlar. Demokrasiyi çökertme planı uyguluyorlar” ifadelerini kullandı.
“İktidar, HDP’ye demokratik siyaset alanını kapatmaya çalıştıkça, bizler demokratik siyaset zeminini daha da büyüteceğiz, güçlendireceğiz ve genişleteceğiz” diyen Buldan sözlerine şunları ekledi::
“Onlar, demokratik toplumsal muhalefeti engellemeye çalıştıkça, demokratik güç birliği ve toplumsal dayanışmayı daha da büyüteceğiz. HDP’yi terörize planları tutmayacaktır. Siz 50+1 için gece gündüz hesap yapabilirsiniz. Seçim kanunlarıyla oynayabilirsiniz. Ama şunu aklınızdan hiç çıkarmayın: Sizin iktidar ve koltuk hesaplarınız, hayalleriniz değil, Türkiye halklarının demokrasi, barış, adalet ve özgürlük hayalleri gerçeğe dönüşecektir. Faşizminiz değil, demokrasi mutlaka kazanacaktır.
Asıl gözaltında olması, yargı önüne çıkarılması gerekenler HDP’liler değildir. Gözaltında olması gerekenler; Roboski’nin, 5 Haziran’ın, Suruç ve Ankara katliamının, Soma’nın, Çorlu’nun, Sakarya’nın, Afyon’un, helikopterli işkencenin, yolsuzlukların, hırsızlıkların, nefret suçlarının sorumluları ve failleridir. Gözaltındaki arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Cesaretiniz varsa gelin Meclis’te 6-8 Ekim için derhal bir araştırma komisyonu kuralım ve gerçekleri tüm boyutlarıyla araştırsın, açığa çıkartsın. AKP-MHP iktidarı, kendi siyasi planlarına göre Türkiye’yi ve siyaseti kilitlemeye çalışıyor. Bu oyunu görelim ve hep birlikte bozalım, bu kilitlenmeyi hep birlikte, demokratik güç birliğiyle, dayanışmayla açalım.”
Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, “İktidara kaybettiren asıl güç HDP’dir. Bunu 7 Haziran’da gösterdiler. 23 Haziran ve 31 Mart’ta bir kez daha gösterdiler. Biz bütün baskılara direndikçe iktidarın korkusu derinleşiyor. İktidar bu ülkede devasa bir korku duvar yaratmıştır. HDP, mücadelesiyle bu korku duvarını yıkıyor, iktidar bu korku duvarının altında kalacağını biliyor. Böyle barbarca saldırmasının asıl nedeni budur, saldırdıkça daha çok kaybediyor. Bu kısır döngüyü bir yerde kırmamız gerekiyor. Zaten iktidarın kullandığı suyun tükenmekte olduğunu en başta kendileri biliyor. Bu değirmenin suyu tükenmek üzere” dedi.
Sanca, “Bu operasyonlara karşı geniş bir dayanışma ve destek kampanyası ortaya çıktı. Bu çok menyite vericidir. İktidarın toplumsal ve siyaset muhalefeti ayrıştırma dizayn etme oyunlarının da artık yavaş yavaş çökmeye başladığına dair önemli bir işarettir bu dayanışma ve destek. Burada durmayalım hep birlikte bu dayanışmayı bir demokratik mücadele programına katılalım” çağrısı yaptı.
Meclis bahçesinden oturma eylemi yapacaklarını belirten Sancar, şunları söyledi:
“Bizler Meclisi 3. büyük partisiyiz. Muhalefet hakkımızı her platformda ve zeminde kullanmaya devam edeceğiz. Ancak bugün Meclisin açılış törenine katılmama kararındayız. Bu Meclise karşı bir tutum değildir, Meclisi demokratik siyasetin en önemli gördüğümüz gerçeğine aykırı bir tutum değildir. Bize göre meclis demokratik siyasette önemli bir alandır ancak bu kadar büyük haksızlığı hukuksuzluğu zulmü Meclis Genel Kurulu’ndan değil, Meclis bahçesinden haklarımıza duyurmayı daha doğru daha uygun bir yöntem olarak gördü. O nedenle açılışa katılmayacağız. Buradan meclis bahçesinde oturma eylemi gerçekleştireceğiz. Genel kurul devam ettiği sürece bizler de burada oturma eyleminde olacağız. İnanıyoruz ki bu sesimiz çağrılarımız Türkiye toplumunun he kesimi tarafından sağduyuyla karşılanacak ve demokrasi mücadelesini büyütme konusunda gerekli değeri bulacaktır.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın