CHP’li Uyar: Türkiye dünyanın en yüksek gıda enflasyonuna sahip 7. ülkesi
Haber Merkezi – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, memur ve memur emeklilerinin 2024-2025 yılı zammına ilişkin, "Verdiğiniz zam oranıyla 6,5 milyon kamu emekçisini ve emeklisini enflasyona bal gibi ezdirdiniz" değerlendirmesinde bulundu.
CHP İşçi Sendikaları, STK ve Meslek Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, bugün partisinin genel merkezinde haftalık emek ve çalışma gündemini değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2024'ün ilk 6 ayında yüzde 15, ikinci 6 ayında yüzde 10, 2025'in ilk 6 ayında yüzde 6, ikinci 6 ayında yüzde 5 zam yapılmasını kararlaştırdığını hatırlattan Uyar, şunları söyledi:
“Bir başka deyişle Hakem Kurulu, iktidarın onay ve tasdik kurumu olduğunu dünkü kararıyla tescillemiş oldu. Bu karara şaşırdık mı? Elbette hayır. 11 üyeden oluşan hakem heyetinin 7 üyesinin bizzat Erdoğan tarafından atandığını düşündüğümüzde, zaten perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Madem en başından beri hükümetin teklifi kabul görülecekti, o halde böyle bir masanın kurulmasına ne gerek vardı? Hakem Kurulu heyeti, sürekli olarak iktidarın tekliflerini onaylayacak, kamu emekçilerinin hiçbir talebi kabul edilmeyecek ise 2 yılda bir süregelen bu orta oyununa ne gerek var? Hakem Kurulu’nun verdiği zam, 2024 yılı için toplamı yüzde 26 buçuk. Merkez Bankası’nın 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 33. Aradaki fark tam 6 buçuk puan.”
Uyar, “Şimdi AKP Genel Başkanı Erdoğan’a seslenelim: Hani hep diyorsunuz ya, ‘Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diye. Verdiğiniz zam oranıyla 6 buçuk milyon kamu emekçisini ve emeklisini enflasyona bal gibi ezdirdiniz. Çalışma Bakanı, karar öncesi ne demişti bakalım: ‘Takdir Yüksek Hakem Kurulu’nun.’ Kimse kusura bakmasın. Herkes biliyor ki takdir Hakem Kurulu’nun değil, takdir bizzat Erdoğan’ın. Erdoğan’ın talimatıyla milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi enflasyona ezdirildi” dedi.
Hasan Efe Uyar, 22 yılda 25 binden fazla emekçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini söyledi.
“Ama bu iktidar; Soma’da, Amasra’da, Ermenek’te, Torunlar’da, Hendek’te, inşaatlarda, tersanelerde katledilen emekçilerimizin aileleri ile bugüne kadar barışmadı” diyen Uyar, “Acılarda ortaklaşmayı, barışmayı bırakın, bu cinayetlerin sorumluluğunu dahi üstlenmedi. Katledilen işçilerimizin, emekçilerimizin hiçbir zaman yanında olmadı. İktidar, işçilerin anayasal hakları olan grev hakkını dahi hiçe sayarak, bugüne kadar 20 grevi yasakladı. Yaklaşık 200 bin işçinin grev hakkını elinden aldı” diye konuştu.
“2026 yılına kadar ne olacak? Bu insanlar acından mı ölecek?”
Bu hafta Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısı yapıldığını hatırlatan Uyar, şu ifadeleri kullandı:
“Toplantının ardından yapılan açıklamalar, her zaman olduğu gibi fiyat istikrarının sağlanması konusu oldu. İktidar kanadından yaklaşık 3 yıldır sürekli aynı cümleyi duyuyoruz: ‘Fiyat istikrarının sağlanması, hayat pahalılığı ile mücadele.’ Türkiye’de yıllık gıda enflasyonundaki artış oranı bile örtülü TÜİK verilerine göre yüzde 60,7. Türkiye; Venezuela, Arjantin, Zimbabve, Surinam, Lübnan, Mısır’dan sonra dünyanın en yüksek gıda enflasyonuna sahip 7’nci ülke. Bakın, aynı klasmanda yer aldığımız ülkeler bunlar.
Ülkemiz konut fiyat artışında, dünyada 56 ülke arasında ilk sırada. Açlık sınırı, ağustos ayında 12 bin 198 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 39 bin 733 TL’ye yükseldi. Bir evde üç çalışan olduğunu ve üçünün de asgari ücretle çalıştığını varsayalım. Bu eve giren toplam para, yoksulluk sınırının tam 5 bin 533 TL altında. İktidar tarafından sürekli bir fiyat istikrarı vurgusu yapılıyor ama emekçiler zor bela karnını doyurmak istese kirasını, kirasını ödemek istese karnını doyuramıyor. Türkiye, son 45 aydır çift haneli enflasyon artışına sahne oluyor. Bu 45 ayın, 20’sinde, yüzde 30 ve üzeri enflasyonla yaşıyoruz. Tabi bunlar, TÜİK’in ısmarlama verileri… Halkın hissettiği enflasyon zaten reelde yüzde yüzü aşmış durumda. Ama iktidar, ‘istikrar da istikrar’ diyor. ‘2026 yılında rahatlayacağız’ diyor. 2026 yılına kadar ne olacak? İnsanlar acından mı ölecek? Bu sorunun cevabı yok.”
Uyar, “Dün ikinci çeyrek büyüme verileri açıklandı. Türkiye, ikinci çeyrekte yüzde 3,8 büyüdü. Ama büyümeden emekçiler, emekliler yine payını alamadı. Bakın birinci çeyrek verilerine göre, yani ocak, şubat ve mart aylarını kapsayan büyüme verilerine göre, emeğin milli gelirden aldığı pay tam 3 buçuk puan azaldı. Ama bir önceki çeyreğe göre sermayenin payı da 3,8 puan arttı. Yani iktidar, emekçiden aldığını yandaş sermayeye dağıtmış oldu” yorumunu yaptı.
En dikkat çekici şeyin hane halklarının tüketim verileri olduğunu kaydeden Uyar, “İkinci çeyrek büyüme verilerine en çok katkı da bulunan 10,7 puan ile hane halkının tüketim harcamaları oldu. Yani büyümemizin temeli tüketim üzerine kurulu. Üretim ekonomisine değil, tamamen tüketim ekonomisine ne yazık ki geçmiş durumdayız. Bakın eskiden ücretli emekçiler, emekliler yatırım olarak altını ya da dövizi tercih ederdi. Şimdi yatırım aracı olarak ne tercih ediliyor: Ayçiçek yağı, 1 kilo peynir, 1 kilo kıyma, 1 paket makarna. Çünkü emeğiyle geçinen yurttaşlar, bugün aldığı temel besin maddesini yarın aynı fiyatla alamayacağını biliyor” dedi.
“Türkiye’de artık kim kime, dum duma ekonomi modeline geçilmiş oldu”
Hasan Efe Uyar, “Türkiye’de ne yazık ki artık kim kime, dum duma ekonomi modeline geçilmiş oldu. Ekonomi yönetiminde biri başka bir şey diyor, ertesi gün bir diğeri başka bir şey yapıyor. Anlamak mümkün değil. ‘Fiyat istikrarı’ deniyor; fiyatlar artmaya devam ediyor. ‘Enflasyon önce tek haneye inecek’ deniyor; yeni yönetim tek hane hayal diyor. 2023 yılı şahlanış dönemi diye lanse ediliyor: Maliye Bakanı, ‘2026’da ancak toparlanırız’ diyor. Ülke ekonomisi, deyim yerindeyse yapboz tahtası gibi yönetilmeye devam ediliyor. Bunun sonucunda da her zamanki gibi işçiye, emekçiye, emekliye, emeğiyle geçinen yurttaşlara kemer sıkmaktan başka bir şey düşmüyor” diye konuştu.