Haber Merkezi - CHP lideri Kılıçdaroğlu, erken seçim çağrısını yineleyerek, “Bir an önce seçime gitmeliyiz. Halkın huzura ve barışa ihtiyacı var. Kimden kaçıyorsunuz? Milletten kaçılır mı? Sandığı koyacaksın, vatandaş seni istiyorsa yine koltuğa gelirsin” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında gündemdeki konuları değerlendirdi.
İkizdere'deki taş ocağı projesine tepki gösteren kadınların bugün toplantıda yer aldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, İkizdere’den gelen kadınların sadece ağacın, suyun, havanın değil, o bölgede yaşayan bütün canlıların da korunmasını istediklerini aktardı.
Kılıçdaroğlu, “İkizdere'de verilen mücadele sadece bugünün değil, geleceğin de mücadelesi. Mantığı talan olan bir siyasi anlayış her türlü zorluğu çıkarıyor. Neredeyse bir orduyu görevlendirecek. İkizdereliler güçlerini farkındalar. Toplumun her kesiminden destek alıyorlar. Çünkü tabiatı korumak hepimizin ortak görevi” dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, geçen hafta perşembe günü Isparta ve Burdur’u ziyaret ettiğini, burada vatandaşlarla bir araya geldiğini ve Isparta’da saat 05.00'te gül toplamaya gittiğini anlattı.
Gül bahçesinde kadınlarla beraber hasat yaptığını, onların sorunlarını dinlediğini belirten Kılıçdaroğlu, kendisine aktarılan sorunları çözmenin boyunlarının borcu olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“2011 yılında ‘Su kanallarını boş verin, durdurun. Kapalı devre sulama yapacağız’ dediler. 10 yıldır her seçimde Şarkikaraağaç (Isparta) gidip su getireceğiz derler, her seçimde oylarını alıp giderler ve bir daha da asla hatırlamazlar. Onlar oylarınızı almak için size yalan söylediler, biz asla yalan söylemeyeceğiz. Bir siyasetçi halkına yalan söylüyorsa bilin ki o, halkına hizmet edemez. Artık bu ülke AKP’yle vedalaşmaktadır! Haydi Erdoğan vakit tamam, seçim zamanıdır bu zaman. Seçimden kaçma, korkunun ecele faydası yok.”
“Hak istemenin suç olduğu bir dönemi yaşıyoruz”
“Çay, Rize ve Artvin için stratejik ürün. Karadeniz için de fındık stratejik ürün” diyen Kılıçdaroğlu, “Bölge halkının gelir düzeyinin yükselmesinin en önemli gerekçesi bu ürüne verilecek olan hakkı olan taban fiyatının verilmesidir. Çay üreticileri isyan etti verilen fiyat düşüktür diye. Fiyatı yükseltin dediler. Polisler ellerinde coplarla müdahale ettiler. 'Türkiye'de demokrasi' var diyorlar. Nerede demokrasi var? Hak istemenin suç olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Rizeli ve Artvinli kardeşlerim çay konusunda yıllarca isyan ediyorsunuz. Oy verdiğiniz AK Parti, yıllardır Türkiye'ye çay ithal ediyor. Biz çay ithalatını yasaklayacağız. Kaçak çayı da meydanda yakacağız” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de büyük bir kuraklık yaşanıyor. Dünyada ısının giderek yükseleceğini herkes biliyor. Tarım için, su için önlem almak gerekiyordu. Bunu kim düşünecek? İktidar sahipleri. Düşündüler mi? Kesinlikle Hayır!” dedi.
“Öfkeden beslenen bir din insanı olamaz”
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un da katılımı ile geçtiğimiz günlerde Ayasofya'da düzenlenen hafızlık icazet töreninde imam Mustafa Demirkan'ın Mustafa Kemal hakkında sarf ettiği sözlere tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:
“Bütün inançların temelinde huzur vardır, kin ve nefret yoktur. Sen Yunus Emre’yi de mi bilmiyorsun. Öfkeden beslenen bir din insanı olmaz. Ayasofya’yı Atatürk’e hakaret etmek için açtınız? O meczup acaba İstanbul’un işgal altında olduğunu biliyor mu? O meczup acaba Mustafa Kemal’in gemilere bakıp “geldikleri gibi giderler” dediğini biliyor mu? Atatürk bizim ortak değerimizdir. Hepimizin minnet duyduğu bir kişidir. Bahçeli ‘Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir’ diyor ama çizgi Saray’a yaklaşınca renk değiştiriyor. Renk değiştirmeyecek.”
“Ekonomi yüzde 7 büyümüş diyorlar”
Kemal Kılıçdaroğlu, “Normalleşme başladı. İş yerlerini açtınız, aşılamada önce iş yeri sahibi ve çalışanların aşı olması lazım. Ayrıca kiralar stopaj kalkmalıdır. İcralar ertelenmelidir. Kredileri en azından erteleyin. Ekonomi yüzde 7 büyümüş diyorlar. Bakkala, işçiye, esnafa sordum. ‘Ne büyümesi, hepimiz dertliyiz’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Kimler büyüdü? Beşli çete, onlar yüzde 40-50 büyüdüler. Devlete dolarla borç verenler de köşeyi döndü. Saray beslemeleri, onlar ihaleyle zaten büyüyorlar. 4-5 maaş alanlar da büyümeden yararlandılar. Tefeciler de büyüdü. Yüksek faizle devlete para verenler de büyüdü. Mafyanın keklediği siyasetçiler de bu işten iyi para kazandılar. 83 milyon insan bir avuç kişiye çalıştı. Devleti yönetenlerin ahlaklı olması lazım. Beytülmal’a el uzatmaması lazım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumaları lazım. Vatandaştan aldıkları her kuruşun hesabını vermeleri vermeleri lazım. Devleti yöneten, yalancı olamaz, olmamalıdır.”
“İçişleri Bakanı suçu niye gizliyor?”
Süleyman Soylu’nun TRT’de, “Bir siyasetçiye ayda 10 bin dolar rüşvet veriliyor” dediğini hatırlatan CHP lideri, “Savcı çağırırsa gidip açıklarım diyor. TCK 279 ‘Suçu bildirmeyen kamu görevlisine 6 aydan 2 yıla kadar hapis verilir diyor.’ Finlandiya başbakanı 300 Euro’luk sabah kahvaltısını devletin kesesinden ödedi mi? ödemedi mi? Finlandiya polisi bunu araştırıyor. İşte devlet böyle yönetilir” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı posta memuru gibi
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u da eleştiren Kılıçdaroğlu, “İçişleri Bakanı suçu niye gizliyor? Saraya şu mesaj gönderiyor: Bana dokunma bak, bu başlangıç. Devleti bu mantıkla yönetirseniz, devleti mafyaya teslim edersiniz” dedi.
Kılıçdaroğlu, “TBMM başkanı Şentop, bu kara gölgeyi kaldırmak zorundadır. Eğer Şentop bu 10 bin dolar konusuna sessiz kalamaz. Sessiz kalıyorsa “Acaba o da mı alıyor” diye sorulur. Beyefendi posta memuru gibi. Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüşvet veriliyor diyor. Şentop sessiz kalıyor. Sen ileride torunlarının evlatlarının yüzüne nasıl bakacaksın?” yorumunda bulundu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın