Bakırhan: Bize ‘teröristan’ diyenlere, seçimde büyük bir ders vereceğiz

01-03-2024
Etiketler DEM Parti Tuncer Bakırhan İstanbul İstanbul Büyükşehir Belediyesi
A+ A-

Haber Merkezi – Seçim çalışmaları kapsamında İstanbul’da konuşan Bakırhan, “Şimdi Kürdistan denilince, ‘teröristan’ diyen bir akılla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bize teröristan diyen, dilimizi yok sayan bu zihniyete seçimlerde kesinlikle dersini vermek durumundayız. Biz bunların söylediği sözler karşısında çok güçlü bir sonuç ortaya çıkaramazsak, emin olun tek tek bütün Kürtleri terörist sayacak, Kürtler üzerinde zulüm ve baskı politikası başlatacak bir süreçle karşı karşıya kalabiliriz” ifadelerini kullandı.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İstanbul’da gerçekleştirilen halk toplantısına katıldı.

Burada konuşan Bakırhan, şunları söyledi:

“İstanbul’un sorunları çok, hepsini anlatacak değilim ama tablo ağır. 25 yıl birileri yönetti, son 5 yıldır da başka bir partinin belediyeleri yönetimde. Elbirliği ile İstanbul’u içinden çıkılmaz hale getirdiler. Ulaşım desen büyük bir problem. İstanbul’da ekonomik olarak yaşamak zor, işsizlik had safhada. Her gün kadınlar katlediliyor, uyuşturucu batağında bir kent. Aslında turizm ve ekonomi başkenti olması gerekirken; kriminal işlerle, çetelerle, mafyalarla, uyuşturucuyla, tıkanan trafiğiyle, işsizliğiyle maalesef anılıyor. İşte biz de arkadaşlarımızla birlikte bu sorunları çözmek için buradayız. Niye aday oldunuz, diyorlar.

“İstanbul’un 3’üncü büyük partisiyiz”

Ben Hakkari’de de söyledim. İstanbul’un 3’üncü büyük partisiyiz. İstanbul’da onlarca parti aday çıkarıyor ve geçmişte ortak olmalarına rağmen kimse onlara niye aday çıkarıyorsunuz demiyor. Ama söz konusu Kürtler olunca, acaba kapalı kapılar arkasında bir anlaşma mı var, diyorlar.

Hem iktidar cephesi hem de muhalefet cephesi bunu söylüyor. Ama anlamadıkları bir şey var. Bizi, 3-5 vekillik, 3-5 belediye vererek yancı tuttukları siyasi partiler ile karıştırmasınlar. Biz Şex Saidiz, biz Seyid Rızayız, biz Mahiriz, İboyuz, Deniziz, Mazlumuz, Sakineyiz; biz cezaevlerinde direnen Selahattinler, Figenler, Gültanlar, Sebahatlar, Leylalarız.

Biz Taybet ananın direnişiyiz, başını eğmeyen bir geleneğin ardıllarıyız. Tabii ki aday çıkaracağız, çünkü iddiamız var. Lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve bütün siyasi partilerin adaylarını gözünüzün önünden geçirin. Allah aşkına, Meral’in birikimi hangi adayda var? Murat Çepni’nin direnişi, devrimciliği hangi adayda var?

Türkiye halkları hiçbir dönem olmadığı kadar yoksulluk yaşıyor. Kürtler hiçbir dönem olmadığı kadar reddediliyor, inkar ediliyor. Parlamentoda iki kelime Kürtçe konuşamıyoruz, hemen sesimizi kısıyorlar. Ama AKP’nin Amed adayı, terörist dedikleri bir sanatçının parçasını kendi aracında seçim müziği olarak kullanabiliyor. Yani biz Kürtçeyi kullanınca yasak, bilinmeyen dil. Onlar üç oy uğruna kendi istedikleri gibi kullanıyorlar, yasak değil. Bu iki yüzlü politikayı artık bitirmek gerekiyor. O yüzden bu yerel seçimler bizim için çok önemlidir.

“Bize teröristan diyenlere, varlığımızı tanımayanlara bu seçimde büyük bir ders vereceğiz”

Cumhurbaşkanı “teröristan” diye bir şey tutturmuş bu aralar. Teröristan diye bir devlet var da biz duymadık? Resmi olarak BM’nin tanıdığı devletler içinde öyle bir devlet yok. Yine ırkçılık, milliyetçilik ve savaş üzerinden yerel seçimi götürmeye çalışıyor. Dört parçada yaşayan Kürtlerin yaşadığı her yere teröristan diyorlar. Utanmadan da bizden oy istiyorlar. Bin yıllardır bu ülkede Kürtler yaşıyor. Bin yıllardır Kürdistan denilen bir coğrafya var. Birinci Meclis’in açılışında, bölgeden gelen milletvekillerine Kürdistan Mebusu deniliyordu.

Şimdi Kürdistan denilince, “teröristan” diyen bir akılla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bize teröristan diyen, dilimizi yok sayan bu zihniyete seçimlerde kesinlikle dersini vermek durumundayız. Biz bunların söylediği sözler karşısında çok güçlü bir sonuç ortaya çıkaramazsak, emin olun tek tek bütün Kürtleri terörist sayacak, Kürtler üzerinde zulüm ve baskı politikası başlatacak bir süreçle karşı karşıya kalabiliriz.

Bizi tanımayan, kent sabıkası olan, rantçılık yapan, belediyeleri bir rant aracı olarak gören bu zihniyeti sandığa gömmenin tarihi 31 Mart’tır. 31 Mart’ta İstanbul’da yaşayan Kürtlerin, Arapların, Türklerin, Alevilerin, emekçilerin, yoksulların, gençlerin bir arada güçlü ittifakı ve birlikteliğiyle onlara gerekli cevabı vereceğimize eminim. Siz buna hazır mısınız?

Bizlere “yahu kazanma şansınız yok” diyecekler. Buna cevap vermeye hiç gerek yok. Onlara diyelim ki en iyi kimse, en dürüst kimse, en nitelikli ve birikimli kimse oyumuzu ona verelim.

En dürüst, nitelikli, birikimli, bu halk için gözünü kırpmadan her riski alacak adaylarımızı sahiplenmenizi istiyoruz. Şimdiden 31 Mart’ta alacağımız belediyeler, yerel yönetimler hepimize hayırlı olsun.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli