EL BAB - Kördüğümün çözüleceği nokta

22-01-2017
Rûdaw
Etiketler El Bab Ankara Moskova
A+ A-

Erbil (Rûdaw) – Türkiye’nin El Bab müdahalesi, Moskova - Ankara yakınlaşması ve Trump yönetiminin tavrı, Suriye denkleminde yeni soru işaretleri doğurdu.

 

Bir yıl önce, Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi iki ülkeyi savaşın kıyısına getirmişti. Buna karşılık Rusya, Türkiye’ye yönelik birtakım ekonomik ve ticari yaptırım uyguladı. 2016’nın Haziran ayında Erdoğan Rusya’dan özür diledi. Medyada uçağın Gülen Cemaati’ne mensup kişilerce düşürüldüğü yazıldı.

 

Wilson Araştırma Merkezi araştırmacısı Henri J. Barkey, Foreign Policy dergisinde yayımlanan yazısında, “Putin her şey olabilir ama aptal değildir” değerlendirmesine yer verdi. Demek istediği, Putin’in Türkiye’ye inanmadığı... 2016’nın son günlerinde ise Rus Büyükelçi Ankara’da suikaste uğradı ve Türkiye tekrar aynı gerekçeye işaret etti. Rusya bu gerekçeyi kabul etti.

 

Barkey’e göre Erdoğan’ın Putin’e yakınlaşmasının nedeni, Suriye muhalefetinin yenilgisi, Kürt kontrolündeki bölgelerin genişletilmesi ve Amerika’nın Suriye’deki siyasetinden bıkmasıydı. Yoksa Putin’in yaptıkları veya yapacaklarından dolayı değil.

 

Barkey, Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşmasının çok sayıda sebebinin olduğunu düşünüyor:

 

- Amerika’nın Kobani ve Kobani sonrasında PYD’ye verdiği destek

 

- ABD’nin IŞİD’e karşı en güçlü grup olarak Kürt güçlerini görmesi, bu güçleri meşru kılıp Türkiye - Suriye sınırındaki bazı bölgeleri almalarına destek vermesi

 

- Rusya’nın Suriye savaşına doğrudan müdahale etmesi (Bu da Suriye Hükümeti’nin düşme ihtimalini bir hayli azalttı)

 

- 15 Temmuz darbe girişimi ki hala AK Parti’lilerin büyük bir bölümü bunu Amerika’nın yaptığına inanıyor.

 

Suriye Hükümeti ve muhalefetinin biraraya gelme planı ve ABD’nin buna dahil edilmemesi, Moskova ve Ankara’yı yakınlaştıran son adım oldu.

 

Türkiye’nin son mesajları

 

Bu arada Türkiye Esad’a yönelik düşüncesini değiştirdi. Bunu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş röportajında, “Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak değiliz. Şimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz” sözleriyle ifade etti.

 

Bu söylem sadece Rusya ve İran’a değil, aynı zamanda ABD’nin yeni başkanının düşüncelerine de yakın çünkü Trump konuşmalarında defalarca, Esad’ın gitmesinin, siyasetinin önceliği olarak görmediğini söylemişti.

 

Asıl soru şu: Acaba Trump Ankara’nın bu çağrılarına yanıt verecek mi?

 

Bu sorunun ve Rusya - Türkiye işbirliğine yönelik cevap Trump’ın yeni siyasetinin yönünde saklı. Türkiye Rusya ile ilişkisini NATO ve Amerika’ya değişecek gibi durmuyor.

 

Trump seçim kampanyalarının en başından itibaren, IŞİD’in ortadan kalkmasını dış siyasetlerinin en önemli adımı olarak gördüğünü vurguluyordu. Bu nedenle geniş bir strateji ortaya koyması bekleniyor. Bu streteji içerisinde önceliklerin netleşmesi gerekir. Bu bazı ittifakların sağlamlaştırılması, bazılarının da sona erdirilmesi anlamına geliyor.

 

Yeni ABD yönetiminin Suriye’de önünde iki seçenek var ve ikisi de Ankara’yla ilintili: Ya Türkiye ve Rusya planının bir parçası olacak, böylelikle Suriye’de sükunet sağlanabilecek ya da Türkiye’yi Beyaz Saray’la birlikte adım atmaya mecbur bırakacak birtakım hamleler yapmak durumunda kalacak.

 

Her iki durumda da Suriye’deki Kürt güçleri başlığı yer alacak ki Ankara bu gruplarla sorun yaşıyor ve bu grupların Türkiye ile sınır bölgelerindeki kontrollerini azaltmaya çalışıyor.

ABD’nin seçimi PYD mi Türkiye mi olacak?

 

Washington Enstitüsü araştırmacılarından Fabrice Balanche, El Bab’ın Amerika’yı ağır kararlar vermesine neden olan yerlerden biri olduğunu düşünüyor, çünkü kontrol edildiğinde kimin tarafında yer alacağını gösterecek: Türkiye mi yoksa Kürt güçleri mi? Rus uçaklarının bu kentin kontrol edilmesi için Türkiye ve muhalefete destek verdiğini unutmamak gerek.

 

Balanche, Amerika’nın Türkiye’ye yönelik desteklerini arttırdığı belirtiliyor. Bunun içerisinde havadan destek, istihbarat ve askeri ihtiyaçlar yer alıyor. Ancak askeri yetkililer verilen destek sırasında bazı sıkıntılarla karşılaştıklarını, bu sıkıntıların ilerde Trump yönetimine de sıçrayacağı tahmininde bulunuyor: Türk ve Rus uçaklarının aynı hava sahasında uçması.

 

Washington Post’a konuşan bir ABD’li yetkili, “Bu tür hava saldırıları için Rusya, Tükiye ve Amerika arasında titiz bir çalışmaya ihtiyaç var” diyor.

 

Ancak sıkıntı sadece bununla da sınırlı değil. El Bab stratejik bir bölge ve Kobani - Afrin kantonları arasında yer alıyor. Türkiye’yi El Bab’da desteklemek Kürt güçlerini rahatsız ediyor çünkü Kürt bölgesinin birleşmesi hayaline son veriyor.

 

Eğer Trump yönetimi El Bab’da Türkiye’ye hava ve istihbarat desteği sunarsa o zaman Rakka yakınındaki bölgelerin kontrolü fiili olarak sona erecek.

 

Bu Demokratik Suriye Güçleri’nin bir daha Washington’ın emrine girmeyeceği anlamına geldiği gibi PYD’nin ABD desteğinde kontrol ettiği bölgelerden çekilmesi de gündeme gelebilir. Dahası El Bab’dan sonra Menbiç ve Gırespi Türkiye’nin hedefi haline gelebilir.

 

Fabrice Balanche bu yüzden, yeni ABD yönetiminin seçim yapmak zorunda kalmakla birlikte Türk ve Kürt güçlerinin çatışmasını nasıl engelleyebileceğini de hesaba katması gerektiğini belirtiyor. Çünkü bu Rakka’yı almak için en önemli başlık. Tabii eğer ABD, Rusya ile anlaşma yapmaksızın böyle bir adım atmak isterse. 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli