Erbil (Rûdaw) - İsrail, Lübnan Hizbullah'ın eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın nasıl bulunduğu ve öldürüldüğüne dair yeni detayları açıklıyor.
İsrail ordusunun kamuoyuna açıklamaya karar verdiği detaylara göre, öldürülmesinden birkaç gün önce, istihbarat birimleri Hasan Nasrallah'ın konumu ve hareketleri hakkında ayrıntılı bilgileri İsrail ordusu ve hükümet liderliğine iletti.
İsrail güvenlik kaynakları, 2006 savaşından sonra ordu istihbaratı ve Mossad'ın Nasrallah'ı izlemeye başladığını, ancak öldürülmesi için herhangi bir siyasi karar alınmadığını, kararın sadece uygun fırsat çıkana kadar izlenmesi ve İsrail istihbaratının gözünden kaybolmaması yönünde olduğunu belirtiyor.
Nasrallah'ın aldatılması
Gazze savaşı başladığında ve Nasrallah İsrail'e karşı savaşa katılma kararı aldığında, öldürülme planı hazırlanmaya başlandı. Ancak Nasrallah'ın İsrail'in ona dokunmak ve savaşı genişletmek istemediğini düşünmesi için bundan bahsedilmemesine karar verildi.
19 Eylül'de Nasrallah ekranlarda göründü ve bir konuşmasında İsrail Gazze savaşını durdurana kadar Hizbullah'ın da savaşmaya devam edeceğini söyledi. Buna karşılık olarak İsrail, Lübnan'a yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı ve Ekim başında ülkenin güneyine kara operasyonu başlatana kadar Lübnan içinde bir dizi büyük hava operasyonu gerçekleştirdi.
Yine bu süre zarfında İsrail, 18 yıllık casusluk ve istihbarat çalışmalarının meyvelerini toplamaya karar verdi. Bu 18 yıl boyunca casuslar ve elektronik cihazlar aracılığıyla, Hizbullah'ın genel sekreterinden üst düzey liderlere ve en küçük komutanlara kadar tüm lider ve üyeleri hakkında gerekli bilgiler İsrail'in eline geçti. İsrail istihbaratı, küçükten büyüğe hepsini ve en başta Hasan Nasrallah'ı gölge gibi adım adım takip eder hale geldi.
Netanyahu onayladı
Öldürülmesinden birkaç gün önce, İsrail ordusunun askeri istihbarat subayı Nasrallah'ın yerini tespit etti ve üstlerini bilgilendirdi. Ardından İsrail ordusunun askeri istihbarat dairesi başkanı Şlomo Bender, ordudaki tüm komutanları topladı ve Nasrallah'ın öldürülmesi konusunda görüşlerini belirtmelerini istedi. Hepsi öldürülmesi gerektiği konusunda hemfikir oldu. Bender farklı bir görüş duymak için çok çabaladı, ancak kimse karşı çıkmadı. Bunun ardından Bender, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin de görüşünü almak için yanına gitti ve Genelkurmay Başkanı da planı onayladı. Ardından Bender, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu haberdar etti, o da sanki ağaçta bal bulmuş gibi tereddüt etmeden onay verdi.
Netanyahu, Nasrallah'ın sadece Hizbullah'ın Genel Sekreteri olmadığını, aynı zamanda ordu benzeri bir askeri örgütün lideri olduğunu ve bölgedeki İran kolları arasında büyük bir ağırlığa sahip olduğunu, İranlıların onu bölgesel çatışmaları dengelemek ve dengesizleştirmek için kullandığını düşünüyordu.
Ancak öldürülmeden önce gücünün zayıflatılmasına karar verildi. Bu nedenle ilk olarak 20 Eylül'de Hizbullah'ın özel operasyonlar gücü (Rızvan) komutanı İbrahim Akil ve hareketin diğer bazı üst düzey komutanları öldürüldü. Akil, Nasrallah'ın sağ koluydu.
"Nasrallah'ın kibri ve inatçılığı"
Ardından 23 Eylül'de, Genelkurmay Başkanı Lübnan'a karşı büyük bir savaş başlattı ve Hizbullah'ın üs ve karargahlarına, aralarında çok gizli olanların da bulunduğu yüzlerce büyük hava saldırısı düzenlendi. İsrail ordusuna göre, bu saldırılarla Hizbullah'ın saldırı kapasitesinin %80'ini yok etmeyi ve çok sayıda komutanını öldürmeyi başardılar.
"Walla" haber sitesinin askeri muhabiri Amir Bahbut'un bu konuda yayınladığı rapora göre, "Nasrallah bu güçlü ve ardı ardına gelen saldırıların işaretini anlamadı ve Lübnan'ı Gazze'ye bağlamaya devam etmekte ısrar etti. Kendisini İsrail ve düşünce tarzı konusunda uzmanların en büyüğü sanan Nasrallah, İsrail güvenlik liderlerinin 7 Ekim 2023 saldırısından önce olduğu gibi kibir ve inatçılığa gömülmüştü. Öldürüleceğini beklemiyordu, oysa askeri istihbarat subayları onu öldürmeye kararlıydı ve tüm güçleriyle peşine düşmüşlerdi. Öyle ki, onu yanıltmak ve kendisinin öldürülmek istenen kişi olmadığına daha çok inanmasını sağlamak için Hizbullah mevzilerini bombalıyorlardı."
"Altın fırsat"
Öldürülmesinden birkaç gün önce, İsrail Nasrallah'ın tam konumunu öğrendi; tünellerde ve yeryüzünde nereden gelip nereye gittiğini biliyordu.
İsrail, Nasrallah'ın geçmiş yıllar boyunca Hizbullah'ın önemli savaş ve operasyonlarını yönettiği yeraltı karargahına gideceğini tahmin etti. Karargah, Beyrut'un güneyindeki lüks bir semtte, birbirine bağlı 20 binadan oluşan bir yerleşim kompleksinin altındaydı. İsrailliler bunun "altın bir fırsat olduğuna ve tekrar ele geçmesinin zor olacağına" karar verdiler.
İsrail 4 gün boyunca, en üst istihbarat, askeri ve siyasi düzeyde Nasrallah'ın izini sürdü, Herzi Halevi'den Nasrallah'ın öldürülme planını uygulamakla görevlendirilen Hava Kuvvetleri Komutanı'na kadar. Son toplantıya Netanyahu'nun kendisi de katıldı.
Planın uygulanması için 14 savaş uçağı hazırlandı ve toplam ağırlığı 80 ton olan 83 bomba yüklendi. 27 Eylül 2024 günü akşam 18:21'de, akşam ezanıyla birlikte bölgenin bombalanmasına karar verildi.
Operasyon sadece 10 saniyede tamamlandı. Binalar çöktü. Sığınak delici füzeler büyük bir çukur oluşturdu. Kimsenin sağ çıkmaması için tüm çıkışlar da bombalandı. Kurtarma ekiplerinin kimseyi kurtaramaması için bombardıman birkaç gün devam etti. Karar "hiç kimsenin sağ çıkmaması" yönündeydi.
Nasrallah'ın, bazı Hizbullah komutanlarının ve bir İranlı generalin cenazeleri 12 metre derinlikten çıkarıldı. İsrail istihbaratı, Nasrallah ve İranlı generalin herhangi bir darbe sonucu ölmediğine, füzelerin gaz ve dumanından boğulduklarına inanıyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın