Haber Merkezi - ABD ve İngiltere, “İran istihbaratı adına uluslararası suikastlar düzenlemekle” suçladığı bir şebekenin lideri olduğunu savunduğu Kürt mafya babası Zindaşti’yi yaptırım listesine aldı. Ancak Zindaşti hakkındaki iddiaları kabul etmiyor.
ABD Maliye Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Dairesi (OFAC) ve İngiltere, “İran İstihbarat ve Güvenlik (MOIS) biriminin talimatıyla muhalif aktivistleri suikast amacıyla hedef aldığı” belirtilen kişileri yaptırım listesine aldı.
OFAC’tan yapılan açıklamada, şebekenin, Kürt mafya babası Naci İbrahim Şerifi Zindaşti tarafından yönetildiği kaydedildi.
Ayrıca Zindaşti’nin şebekesinin İran rejimini eleştiren kişileri susturmak amacıyla çeşitli ülkelerde suikast ve adam kaçırma dahil, uluslararası baskı eylemleri gerçekleştirdiği ve şebekenin ABD’de de operasyon planladığı belirtildi.
Açıklamada, Rojhilat’ın Urmiye vilayetinden olan Naci İbrahim Şerifi Zindaşti’nin “İran’ın en büyük uyuşturucu kaçakçısı” olduğu ve şebekesinin İran’ın uluslararası baskı çabalarının parçası olduğu aktarıldı.
Zindaşti hakkında ağır suçlamalar var
Zindaşti’ye atfedilen suçlamalardan biri, 2020 yılında İran istihbaratı adına yürütülen bir operasyon kapsamında, Ahvaz’ın Özgürleştirilmesi için Arap Mücadele Hareketi adlı bir örgütün lideri olan Habib Chaab’ın Türkiye’den kaçırılması suçlaması da var.
Ancak, 2020’de Rûdaw’a verdiği bir demeçte Zindaşti bu olayla ilgisi olduğunu reddetti ve “Yeğenim sınır kaçakçısı, Habib Chaab’ta onunla birlikte Türkiye’den İran’a kaçak geçiş yaptı” diye konuştu.
ABD Maliye Bakanlığı’nın açıklamasında yaptırım listesine alınan kişiler arasında, Zindaşti’nin İran’daki yakın ortağı olan ve “suikast planlarında önemli rol oynadığı” belirtilen Nihat Abdülkadir Asan’ın yanısıra, Zindaşti’nin yeğeni ve yakın ortağı olduğu belirtilen Ekrem Abdülkerim Öztunç, Zindaşti’nin kayınbiraderi Şahram Ali Rıza Tamarzade Zaviye Jakki de var.
“3 bin fedaim var”
İran ve Türkiye’de hapis yatan, ağır cezalara çarptırılan Zindaşti, İran istihbaratına çalıştığı yönündeki iddiaları da reddediyor.
2018 yılı Nisan ayında Türkiye’de yakalanan Zindaşti ve Öztunç hakkında 11 Ekim 2018’de adli kontrolle tahliye kararı verilmişti.
Rojhilat ve Urmiye’de büyük bir nüfuza sahip olan Zindaşti, bölgede “canını ona feda edecek 3 bin genç adamı” olduğunu ve bu yüzden kimsenin kendisine dokunmaya cürret etmediğini savundu.
Zindaşti ve adamlarının ismi, 2020 Temmuz ayında kaçırılarak İran’a götürülen ve burada idam cezasına çarptırılan İran ve Almanya vatandaşı aktivist Cemşid Şahrmed, 2017’de öldürülen Hollandalı aktivist Ahmed Molla Nissi ve 2019’da Irak’ta kaçırılan, işkence gören ve bir yıl sonra da İran’da idam edilen gazeteci Ruhullah Zam olaylarında da geçiyor.
OFAC’ın açıklamasında, 2019 yılında da İran istihbarat biriminin Zindaşti ve adamlarını, İran rejimini eleştiren ve rejimin yolsuzluk belgelerini Telegram kanalından kamuoyuyla paylaşan eski İran siber güvenlik yetkilisi Mesud Vardanjani’yi İstanbul’da öldürmek için kullandığı kaydedildi.
“Kimsenin köpeği olmayız”
Ancak Zindaşti, “Mesud Vardanjani’nin öldürülmesinin benimle hiç bir ilgisi yok. Sadece medya dedikodusu. Ne polis ne de mahkeme Vardanjani cinayeti ile ilgili avuklatıma bir şey bildirmedi.
Zindaşti ayrıca Qazi Mansuri’nin Romanya’da ve yanı sıra 2017’de Farsça yayın yapan Gem TV'nin CEO'su Said Kerimyan’ın İstanbul'da öldürülmesinden de sorumlu tutuluyor.
Zindaşti, “Kürtçe bir atasözü vardır; Biz ya av oluruz ya da avcı, kimse için avlanan köpek olmayız. Düşmanlarımız bu tür işleri yapar ama biz yapmayız. Asla kimsenin köpeği olmayız. Eğer bahsettikleri gibi olsaydı 4 defa müebbet hapis cezası almazdım” dedi.
Zindaşti, “Raporda Hüseyin Kerimi’nin ABD ve Avrupa’ya binlerce ton uyuşturucu götürdüğü söyleniyor. Ama buna karşı benim ona bir ev aldığım söyleniyor. Biri bu kadar zenginse ben ona nasıl ev alayım. Biz evi fakir insanlara alırız. Bu raporda hayaller yazılmış. Hüseyin Kerimi İran istihbraratının adamı olsaydı yıllardır pasaportsuz olmazdı. İran’dan çıkışı yasak, Romanya’ya nasıl gitsin” diye konuştu.
“İstihbaratın adamı değilim”
Medya ve sosyal medyada Zindaşti’nin İran istihbaratına çalıştığı için Rojhilat ve İran’da kolayca gezdiği öne sürülüyor.
Ancak Zindaşti bu iddialara ilişkin, “Ben bu töhmeti kabul etmiyorum. Varsa belgeleri getirip ortaya koysunlar. Ben İtlaat (İran istihbratı) adamı değilim. Amerikay’da her yere de serbestçe gidebilirim” dedi.
Türkiye’de kaçak olduğunu, ve isminin Interpoll’e verildiğini söyleyen Zindaşti, “Dubai’de öldürülen Parvis Kashavarz Omarabadi veya Türkiye’deki adıla Çetin Koç, İstanbul’da öldürülen avukat Kutbettin Kaya ve daha bir kaç cinayetten hakkımda dosyalar var” dedi. Zindaşti bu cinayetlerle de bir ilgisi olduğunu reddetti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın