Erbil (Rûdaw)- Kürt lider Mele Mustafa Barzani'nin büyük oğlu İdris Barzani'nin hayata veda etmesinin üzerinden 33 yıl geçti.
1944 yılında Güney Kürdistan’ın Barzan köyünde doğan İdris Barzani, “Üçüncü Barzan Devrimi” olarak bilinen dönemde hayata gözlerini açtı.
1947'de Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti'nin yıkılmasının ardından Mele Mustafa Barzani, 500 Peşmerge ile dönemin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne gittiğinde İdris Barzani henüz 3 yaşındaydı.
Dönemin Irak rejimi Barzani ailesini Irak’ın güneyine sürgün ederek, zorunlu kamplara yerleştirdi. Yaklaşık 11 yıl süren sürgünde İdris Barzani ve ailesi sırasıyla Basra, Bağdat ve Musul’da gözaltında tutuldu.
Bağdat'ta eğitimine başlayan İdris Barzani, Mele Mustafa'nın dönüşüyle 1958 yılında Güney Kürdistan'a geri döndü.
31 Ocak 1987 yılında Rojhılat’ın Urmiye kentine bağlı Silvana köyünde yaşamını yitiren İdris Barzani’nin, Peşmerge arkadaşları İdris Barzani'nin, mütevazi ve sade bir kişiliğe sahip olduğunu, kendisini hiçbir zaman ayrıcalıklı kılmadığını belirtiyor.
31 Ocak 1987’de Rojhılat’ın Urmiye kentine bağlı Silvana köyünde yaşamını yitiren İdris Barzani’nin 33’üncü ölüm yıldönümü bugün başkent Erbil’de düzenlenen anma töreninde anıldı.
2013 yılında yaşamını yitiren Kürt siyasetçi ve yazar Felakeddin Kakeyi, arkadaşı İdris Barzani hakkında şunları söylemişti:
“İdris Barzani okuyan, aklı selim bir şahsiyetti. Bağdat’ta eğitim aldı ve oldukça başarılıydı. Felsefe, Şiir ve dünyadaki siyaset harekete dair bilgi sahibiydi. Oldukça fedekâr ve derviş bir şahsiyetti. Kürt hareketinin dervişi idi. Her daim ‘1975 yılından sonra bize bir emanet verildiğini ve Kürdistan halkının yerlerine dönmesi gerektiğini’ söylerdi. Yani Güney’de ve dışında olanların Kürdistan’a dönmesi gerektiğini söylerdi. Kürdistan’ın inşası yapılması gerektiğini söylerdi. Bir diğer anlamda Devrim sonrasında gerçekleşenler onun hayaliydi.”
İdris Barzani, Kürdistani partilerin birliğini vurgulayarak, birlik içinde oldukları takdirde Kürdistan halkının daha kısa sürede amaçlarına ulaşacağına işaret ederdi.
Kürtler arasında ilk birliğin temelini İdris Barzani’nin girişimiyle yapıldığını söz eden Kakayi, “İlk kez Mam Celal ile Tahran’da görüştü. Büyük bir hoşgörüyle tüm partilerle güzel ilişkilere sahipti. İlk kez 1980 yılında Sosyalist Partisi ile görüşme gerçekleştirdi. Dr. Mahmud Politbüro adına katılmıştı. İdris Barzani karşıladı bizi. Bir diğer anlamda İdris Barzani Kürdistani cephenin kurulmasın temelini atmıştı. Kürdistani cephenin oluşturulması kararı alındığı vakit ne yazık ki İdris Barzani yaşama gözleri yumdu” demişti.
İdris Barzani’nin kardeşi Başkan Barzani ile güçlü ilişkileri sahip olmakla beraber, sürekli karşılıklı görüş alışverişinde bulunduğu belirten Kakeyi, “1979 yılında 9’uncu kongre yapıldığında durum çok kötüydü. Parti (KDP) Kürdistan ve dışında kuşatılmıştı. Askeri kuşatmanın yanı sıra siyasi olarak da kuşatılmıştı. Kongrede uygun bir kararla Mesud Barzani parti başkanı seçildi. Ali Abdullah ağabey partinin sekreteri seçildi. İdris Barzani ağabey de tüm inceliğiyle partinin politbürosu üyeliğini kabul etti. Her daim saygıdeğer biriydi. Mesud Barzani başkandı ancak -İdris Barzani-her zaman siyasi, toplumsal ve dış ilişkilerde kilit bir yere sahipti” ifadelerini kullanmıştı.
1961'de başlayan Eylül Devrimi'nin etkili isimlerinden olan İdris Barzani özellikle Hindirin Dağı Savaşı'nda önemli bir rol üstlendi.
1964 yılında Mele Mustafa Barzani Ranya ve Kandil civarlarındayken İdris Barzan’yi askeri idari işleri için Barzan’a göderiyor. İdris Barzani orada Peşmerge komutasını üstleniyor.
İdris Barzani, Kürt lideri ile Baas rejimi arasında imzalanan 11 Mart 1970 anlaşmasının ardından, verdiği bir demeçte süreci şu sözlerle değerlendiriyor.
“Mele Mustafa Barzani temiz bir niyetle 11 Mart anlaşmasını imzaladı. Bir ay sonra Baas güçleri Musul’da karargâhımızı bombaladığında, daha duyarlı ve temkinli hareket etmemiz gerektiğini anladık.”
İdris Barzani, sonraki süreçte Güney Kürdistan'daki partiler arasında Kürdistani Cephe’nin kurulması için ciddi çabalar sarf etti, Kürtler arasında yaşanan iç sorunları aşmayı hedefledi.
Kürdistan Komünist Partisi eski genel sekreteri Kerim Ahmet, Barzani’nin çabalarını şöyle dillendiriyor:
“İdris Barzani Kürt partileri arasında ortak bir cephe konusunda, 'Kendim bu işin sorumluluğunu alacağım' dedi. 'Birkaç yıldır bir araya gelmeyen partileri tek tek ziyaret edeceğim' dedi ve gitti. Döndükten sonra da şunu söyledi; 'Her kesi kendi aramızdaki çelişkileri sonlandırma konusunda ikna ettim.”
İdris Barzani 1975’de başlayan devrim ardından Irak Kürdistan Ulusal Cephesi (CUD) ve partiler arası ulusal barış süreci çalışmalarında, özellikle de Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) yakınlaşmasında önemli rol üstlendi.
KDP Politbüro Sekreteri ve Barzani’nin silah arkadaşı Fazıl Mirani, o dönemi ve İdris Barzani’nin rolünü şu cümlelerle dile getiriyor:
“Kahraman ve değerli arkadaşımız İdris Barzani ulusal barışın mimarlarından biriydi. İran’da YNK ile gerçekleştirdiğimiz ilk görüşmelerde ben ve Feridun Abdulkadir ortak barış metnini hazırladık, sayın Celal Talabani ve İdris Barzani de bu metni imzaladı.”
31 Ocak 1987’de Urmiye kentine bağlı Silvana köyünde hayatını kaybeden İdris Barzani, Rojhılat’ın Şıno Kent Mezarlığı’nda babasının yanına defnedildi.
İdris Barzani ve Mele Mustafa'nın naaşı 1991'daki Devrim Ayaklaması’ndan sonra Kürdistan Bölgesi’ne getirilerek Duhok'un Barzan köyünde toprağa verildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın