Özalp: Hamit Kılıçaslan bağımsız Kürdistan hedefinden hiç şaşmadı

Erbil (Rûdaw) – PDK-Bakur Genel Başkan Yardımcısı Hışyar Özalp, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Parti Sözcüsü Hamit Kılıçarlan’ın ömrünü Kürt davasına adamış önemli bir siyasi lider ve aynı zamanda aydın ve entelektüel bir şahsiyet olduğunu söyledi.

Yaklaşık olarak 40 gün önce Covid-19’a yakalanan Kürt siyasetçi Hamit Kılıçaslan (Hemîdê Smaîlaxa), durumunun ciddiyetini koruması üzerine 31 Ekim’de ambulans uçakla Ankara’ya sevkedilmişti.

Ankara’daki bir hastanede 27 gün boyunca tedavi gören Kılıçaslan, dün hayata gözlerini yumdu. Kılıçaslan, bugün Kızıltepe’nin Smailaxa köyünde düzenlenen törenle toprağa verildi.

Kılıçaslan’ın vefatı nedeniyle büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirten Kürdistan Demokrat Partisi Bakur (PDK-Bakur) Genel Başkan Yardımcısı Hışyar Özalp, “Sadece biz değil, son iki gündür, bütün Kuzey, Doğu, Güneybatı Kürdistan’daki kadro ve yoldaşları ve onu tanıyan tüm insanlar derin bir üzüntü yaşıyoruz” dedi.

Rûdaw’a konuşan Özalp, aynı zamanda PDK-Bakur Sözcüsü olan Hamit Kılıçaslan’ın hayatı ve kişiliği ile “örnek bir şahsiyet” olduğunu söyledi.

Hamit Kılıçaslan’ın Mardin ovasında Kızıltep’de tanınan Kikan-Xelacê aşireti liderinin oğlu olarak dünyaya geldiğini hatırlatan Özalp, Kılıçaslan’ın hayatını şöyle anlattı:

“Daha 19 yaşındayken Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okudu. Biliyorsunuz, Kürtler yoksul bir halktır ve o dönem İstanbul’da, Ankara’da böyle yüksek okul okuyan çok az sayıda Kürt genç vardı ki Kek Hamit de bunlardan biriydi.

“İlk legal ve illegal örgütlenmede yer aldı”

Siyasal olarak çökmüş bir Kuzey Kürdistan’da, 1965’de T-KDP kurulmuştu, bazı hareketler vardı fakat çiddi bir kitleselleşme yoktu. 1968-70’lerde yeni yeni güçlenmeye başlayan bir hareket vardı ve Kek Hamit de dahil o dönemde üniversite okuyan gençlerin önemli bir kısmı Kürdistan uluslar kurtuluş mücadelesinin temelini attığını söyleyebiliriz.

Kek Hamit Kılıçaslan, 1938’deki Dersim Katliamının ardından Kuzey Kürdistan’da kurulan ilk Kürt partisi T-KDP (PDK-Bakur) üyesiydi ve aynı zamanda ilk legal örgütlenme olan DDKO’nun kurucusu ve üyesiydi. Bu çok önemli bir durumdur, hem legal ve hem de illegal ilk örgütlerde yer alması. Bu onun mücadeleci kişiliğini gösterdiği gibi onu diğer akranlarından ayıran özelliğiydi de.

“Hayatını Kürt davasına adadı”

Kek Hamit 1969’da T-KDP üyesi oluyor ve hayata gözlerini yumana kadar da bu hareketin bir üyesi olarak kaldı, mücadele verdi. 12 Mart 1971!deki askeri cuntası nedeniyle Hukuk fakültesini bitiremedi, daha sonra kendisini tamamen Kürt özgürlük mücadelesine adadı. 1977’de partimizin 3’üncü Kongresi’nde Merkez Komite üyeliğine ve politbüro üyeliğine seçildi ve Kuzey’deki örgütlenmenin ana kadrolarından biri oldu. Aynı zamanda Güney Kürdistan’da Cezair Komplosu’ndan sonra sekteye uğrayan Eylül Devrimi’nin ardından başlatılan Mayıs Devrimi’nin Kuzey’deki en önemli kadrolarından biri oldu partimiz adına. Kendisi Mayıs Devrimi’ne maddi, manevi hizmet sundu. Aynı zamanda da 12 Eylül öncesi dönemde partimizin örgütlenmesinde de ciddi bir rol oynadı.

Sadece Kuzey ve Güney Kürdistan’da değil, Güneybatı (Rojava) Kürdistanı’nda da siyasi hareketlerle birlikte çalıştı, onlara destek sundu. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından bir dönem Güney ve Güneybatı Kürdistan’da yaşadı. Doğu Kürdistan’da askeri mücadele alanlarında kaldı. Daha sonra Avrupa’ya gitti, İsveç’e yerleşti ama hiçbir zaman mücadeleden kopmadı.  Siyasi faaliyetlerinin yanı sıra Kürt dili ve tarihi konularında çalışmalar yürüttü, Paris Kürt Enstitüsü’nün aktif bir üyesiydi. Kürtçe sözlüklerin ve dil ile ilgili diğer önemli maddelerin hazırlanmasında rol oynadı.

“Siyasi bir lider, aydın ve entellektüel bir şahsiyetti”

Diğer bir özelliği de Kürt sosyolojisini çok iyi bilmesiydi. Siyasi bir lider olmanın yanı sıra bir entelektüel ve aydındı. Başta da söylediğim gibi bir aşiret insanıydı, toplumsal sorunların çözümünde önemli roller oynadı. 2004-05’te hakkındaki davaların düşmesinden sonra Kürdistan’a dönebildi. Bu süre zarfında da hem siyasi faaliyetlerini dürdürdü ve hem de bu bahsettiğim toplumsal olaylarda daha fazla rol oynadı.

“Tek kelime ile bağımsızlık yanlısı bir Kürt’tü”

Pek çok önemli ve örnek alınabilecek özelliği vardı. Ben onu ciddi bir örgüt insanı olarak tanıdım. Her zaman arkadaşlarına sahip çıkar, desteklerdi. Tüm arkadaşlarının eleştirilerini dinler, değer verirdi, onlara hesap veriridi. 51 yıllık bir siyasi mücadele hayatına sahip önemli bir liderdi. Bunca uzun bir zaman içerisinde muhakkak bazı çevrelerle, dışarıdaki insanlarla problemleri olmuş olabilir ve hatta partimiz içerisinde de bir takım sorunlar yaşandığında Kek Hamit hiçbir zaman hesap vermekten kaçmadı. Yaptığı her şeyin hesabını kongre salonlarında, konferanslarda, birbir görüşmelerde vermiş bir şahsiyettir.

Kek Hamit’in tek kelime ile özetlersek o bir Kürt’tü. Gerçekten de dışarıdan bakıldığında veya tanıdığınızda onu tek bir kelime ile özetleyebilirdiniz; o da tam bir Kürt olması ve bağımsızlıkçı olmasıydı. Bağımsız Kürdistan hedefinden, rüyasından, idealinden asla vazgeçmedi. 51 yıllık mücadele hayatında ölümsüz lider Mele Mustafa Barzani’nin çizgisinden tek santim bile çıkmadı, ilkelerinden taviz vermedi ve hep bu yolda yürüdü. Milliyetçi ve devrimci bir insandı. Talep ve teorinin yanı sıra pratiğe de çok önem verirdi. Bazen onun dışındaki nedenlerden ötürü çalışmalar yavaşladığında çok üzülürdü. Bu onun çok önemli özellikleriydi. İsteseydi Türkiye siyaseti içerisinde çok farklı yerlere de gelebilirdi, böyle bir imkanı, kabiliyeti ve konumu da vardı ama o siyasi ilkelerinden, prensiplerinden taviz vermeyen bir insandı.”

Hamit Kılıçaslan kimdir?

1948 yılında Kızıltepe’nin Smailaxa köyünde dünyaya gelen Kılıçaslan, ilk, orta ve lise eğitimini Kızıltepe’de tamamladı. 60’lı yılların sonunda okuduğu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden siyasi nedenlerden dolayı atıldı. 1969 yılında daha aktif bir şekilde Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye (KDPT) içerisinde siyaset yapmaya başladı.

12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından Rojava’ya geçmek zorunda kaldı ve 1983 yılında İsveç’e yerleşti.

Evli ve 6 çocuk babası olan Hamit Kılıçaslan, PDK Bakur sözcüsü olarak görev yapıyordu.

DDKO’nun kurucu üyeleri arasında yer alan Kılıçaslan, aynı zamanda 30 yıldır Kürtçe alanında çalışmalar yürüten Kurmanci Çalıştay Grubu üyesiydi.