'Almanya'nın yardımıyla Şengal’de Ezidiler için Rehabilitasyon Merkezi açmak istiyoruz'
Erbil (Rûdaw) – Almanya'da yaşayan, Villingen-Schwenningen Üniversitesi'nde "ruh sağlığı ve travmalar" üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. İlhan Kızılhan, katıldığı Rûdaw yayınında Almanya'nın desteğiyle Şengal'de Ezidilere yönelik bir Rehabilitasyon Merkezi kurmak istediklerini belirtti.
Kürt psikiyatrist Prof. Dr. İlhan Kızılhan, 2014’te IŞİD saldırısı sonrası Almanya’da ve Kürdistan Bölgesi’nde Ezidilere yönelik çalışmalar yürütüyor.
Duhok Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Psikopatoloji Bölümü Dekanı Prof. Kızılhan, Kürdistan Bölgesi’nde bulunma sebebine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Rûdaw’ın başkent Erbil’deki stüdyosunda Hevidar Zana’ya konuk olan Kızılhan, şöyle konuştu:
“Kamplarda travma yaşayan Ezidilere yönelik çalışma yapan pek çok öğrencimiz bulunuyor. Ayrıca üniversitenin işlevlerinden biri de halkla birlikte bir şeyler yapmak.
Almanya’nın sunduğu yardımla, Duhok Üniversitesi adına Şengal’de psikiyatrik destek sunacak Rehabilitasyon Merkezi açmak istiyoruz.
Şimdi yerini ayarladık, Duhok’ta bu işi yapabilecek olanlara eğitim veriyoruz. Eğitimden sonra güvenlik alanında bir sorun çıkmazsa eğitim verdiğimiz kişileri oraya götüreceğiz. Sinune’de yapmayı düşünüyoruz.
Bizimle çalışma yürütecek kişilerin bir kısmı da Şengalli ve bölgeyi iyi tanıyorlar, yüksek lisanslarını tamamladılar.”
Prof. Kızılhan, 16-17 Kasım’da uluslararası bir konferans yapmayı planladıklarını belirterek, “Duhok Üniversitesi’nde uluslararası bir kongre yapacağız. 8 ülkeden gelen katılımcılarla bu meseleyi konuşacağız” dedi.
“Travmalar kan üzerinden aktarılır mı”
Almanya’da yürüttükleri araştırma konusuna değinen Kızılhan, şöyle konuştu:
“Kürtlerin tarihinde pek çok katliam ve jenosid bulunuyor. Dersim, Zilan, Barzan, Enfal... Hepsi bir zincir gibi birbirine bağlı. Bütün bunlar sadece yaşadığı dönemle sınırlı kalmıyor; diğer kuşakları da etkiliyor. Öyküyle, müzikle, tarihle bir şekilde aktarılıyor.
Şimdi biz kanla da aktarılıp aktarılmadığını bilmek istiyoruz. Yaklaşık bin yıldır bunları tecrübe eden bir milletin kanı değişir mi değişmez mi? Şimdi buna yönelik bir araştırmaya başladık. Kanada, Hong Kong, İsrail Tel Aviv ve Almanya’daki üniversiteleri ile yapılacak. Almanya’da bin kişiden kan örneği alacağız. Değişim olup olmadığına bakacağız. Varsa şayet, sadece söylem bazında değil travmalarda kan da değişir. Dünyada ilk defa biz kanıtlamış olacağız. Kürdistan’da da bu araştırmayı yapmak istiyoruz. 6 bin kişi ile yapmayı düşümüyoruz.”
Almanya’ya giden Ezidiler
IŞİD saldırısı sonrası pek çok Ezidinin Almanya’ya götürülmesine yardım eden Kızılhan, Ezidilerin durumuna ilişkin şunları kaydetti:
“Araştırma yaptığımız Ezidilerin yüzde 92’si iyi ki Almanya’ya geldik diyor. Yaklaşık 40-50 kişi evlendi, çocukları oldu.
Bazıları üniversiteye gidiyor. Dolayısıyla başarılı bir projeydi. Hiçbiri inithar etmedi, kendine zarar vermedi. Bu travma sonrası da hayata devam etmeleri için bir umut oldu.”
“IŞİD’e esir düşen pek çok Ezidi kız çocuğu ve kadının çocukları oldu”
Kızılhan, önümüzdeki dönemde gerçekleştirmek istedikleri projeler konusunda Zana’nın sorusunu şöyle yanıtladı:
“Duhok Üniversitesi Master Programı’nı devam ettirmek istiyoruz. Gelecek sene 30 kişiyi alıp Travma ve Psikoterapi Kürsü’sünün devam etmesini sağlamak istiyoruz.
İkincisi açıkçası benim için şahsi olarak da çok önemli bir konu. IŞİD’e esir düşen pek çok Ezidi kız çocuğu ve kadının çocukları oldu.
Şimdi bu çocuk ve kadınlar çok büyük bir ikilem yaşıyor bu konuda. Pek çok Ezidi, ‘O çocuklardan kurtulun, vazgeçin; yalnızca siz gelin’ diyor. Fakat yine de annedir, bazıları çocuklarının kalmasını istiyor. Çocuklarının kalmasını isteyenler için Kürdistan ve Irak’ta çok fazla bir yaşam şansı bulunmuyor.
Bu konuya ilişkin şimdi başka bir program yürütmek istiyoruz. Almanya’nın yardımıyla bir kısmını oraya götürmek istiyoruz. Elimizdeki istatistiklere göre bu konumda olan 200-300 Ezidi anne ve çocuğu bulunuyor.”