BM Özel Temsilcisi: Kürdistan Bölgesi ve Irak’ta ifade özgürlüğünün durumu endişe verici
Erbil (Rûdaw) - Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert, “Irak ve Kürdistan Bölgesi'nde ifade özgürlüğünün mevcut durumu endişe verici” dedi.
Rûdaw’ın deneyimli sunucusu Bestun Osman'ın sunacağı “Bestoon Talk” mayıs ayından itibaren ekranlarda olacak.
Rûdaw Medya Grubu, yeni programıyla gençlerin ve yeni neslin merak ettiği ve cevaplanmamış sorularına yanıt aramayı hedefliyor.
Rûdaw sunucusu Bestun Osman'ın moderatörlüğünü yapacağı “Bestoon Talk” programının lansmanı için başkent Erbil’de bir toplantı düzenlendi.
Toplantıya Birleşmiş Milletler Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert, Erbil’deki yabancı ülke misyonları, Kürdistan Bölgesi Hükümeti yetkilileri ve yerel yöneticileri de katıldı.
Burada bir konuşma yapan Birleşmiş Milletler Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert, Irak ve Kürdistan Bölgesi'nde ifade özgürlüğünün mevcut durumunun endişe verici olduğunu belirtti.
“Bestoon Talk”un kendisine Hollanda televizyonunda yayımlanan bir programı anımsattığını ifade eden Plasschaert “Önemli olan öğrencilerin sorduğu soruların önceden hazırlanmaması ve programın herhangi bir sansür içermemesidir” diye belirtti.
“İfade özgürlüğünü teşvik edebilir”
Programın gençlere her türden liderle doğrudan etkileşim kurma fırsatı verdiğini söyleyen Jeanine Hennis Plasschaert, “Böyle bir platform profesyonel gazeteciliği gösterebilir ve ifade özgürlüğünü teşvik edebilir” değerlendirmesinde bulundu.
“Her şeyden önce, kamusal yaşamı etkileyen kararlar ve eylemler konusunda bir kamuoyu alışverişinin olması tamamen olumludur” diyen Plasschaert, ileride herkese liderlik edecek neslin genç nesil olduğunu aktardı.
“Demokrasi bazen acı verici olabiliyor”
Sürdürülebilir ve istikrarlı demokratik toplumların aniden ortaya çıkmadığına değinen Plasschaert, “Kendi deneyimlerime dayanarak size demokrasinin bazen acı verici bir olay olduğunu söyleyebilirim” dedi.
“Farklı seslerin duyulması esastır”
“Tüm vatandaşlara en iyi şekilde hizmet verebilmek için farklı seslerin duyulması esastır” ifadelerini kullanan Plasschaert, “İfade özgürlüğü, demokratik her toplumun temel sütunudur. Yeni ve yenilikçi fikirlerin üretilmesinde ifade özgürlüğü önemlidir” şeklinde konuştu.
“Ülke genelindeki medya kuruluşları bazı taraflarla ilişkili”
“Kamusal söylemi susturmak, engellemek, inkar etmek veya baltalamak yalnızca iki amaca hizmet eder: Devletin imajını zedeler ve halkın güvenini sarsar” değerlendirmesini yapan Plasschaert, “Ülke genelinde çoğu medya kuruluşunun bir şekilde bir parti, politikacı, iş insanı veya liderle ilişkili olduğu açıktır, bu nedenle izin verirseniz ‘özgür’ kelimesinin önemini tekrar vurgulamak isterim” diye belirtti.
“Farklı görüşler bastırılıyor”
Ülkede bugünkü ifade özgürlüğü durumunun “endişe verici” olduğunu söyleyen Plasschaert, “Ülke genelinde, muhalefeti bastırmak için çeşitli yasal, idari ve meşru gibi görünen diğer araçların artarak kullanıldığını görüyoruz. Yaygın veya resmi olarak kabul edilen görüşlerden farklı görüşleri bastırmaya yönelik şiddet, sindirme ve tehditler kol geziyor” diye kaydetti.
“Başkalarının haklarına saygı duymak gerekir”
“İfade özgürlüğünden yararlanırken sorumluluk almak ve başkalarının haklarına saygı duymak gerekir” diye konuşan Plasschaert, “Yasalar korumak için değil susturmak için kullanıldığında ifade özgürlüğü ciddi bir tehdit altına giriyor. Bu, demokratik bir toplumun temeline yönelik bir tehdittir” dedi.
“Bize karşı duracak gençlere ihtiyacımız var”
Plasschaert, Kürdistan ve Irak hükümetlerinin insan haklarına ilişkin eylem planlarının benimsediğini belirterek “Bize karşı duracak ve bunu korkusuzca yapacak genç insanlara ihtiyacımız var. Yarın ülkeyi yönetecek insanlara kulak vermeliyiz” ifadelerine yer verdi.