Mela Selim Efendi
Kürd tarihi bilge ve kahramanlarla doludur. Bazı şahsiyetler biliniyor ve dönem dönem gündem oluyor. Bazı tarihi şahsiyetlerimiz ise dönem araştırmaları dışında fazla bilinmediği gibi gündemde olmuyor. Bunlardan biri de Mela Selim Efendi’dir. Oldukça çeşitli, alim yönleri ve Kürd Milli düşüncesi için inanç bölge gözetmeden çalışan ve bu uğurda pratik savaş yürüterek yaşamının sonuna kadar “Kürd Bağımsızlığı” için çalışanlardan birisidir. Çeşitli bilinen tanımlamaları arasında; “Zaza Mela Selim Efendi” tanımlamasıda vardır. Bingöl, Genç 1849 doğumlu. Başka bir kaynak 1850 Cebaxcur/Kanireş, Azizan köyü olarak veriyor. Ailesinin Genç’in Sine köyünde olduğunu belirtiyor.
Mela Selim Efendi, Hizan şeyhlerinden, dönemine göre oldukça bilgili-alim bir şahsiyettir. El yazması kitabının bir bölümü: “ilim-irfan” ile ilgili olduğu düşünüldüğünde ilmi daha iyi anlaşılmış oluyor. Şeyh Sebgetullah Hizani’nin postnişi-temsilcisi olmuştur. Kürd bağımsızlığı uğraş ve örgütlenmesi yürüttüğü için, dönemim ileri gelen Kürd önderleri ile birlikte, Sultan Abdülhamit’in fermanı sonucu Medine’ye 1894 yılında sürgün edildiler.
Birlikte sürgün edildikleri: Hoytlu Hacı Musa Bey ve Şemdinanlı Seyit Abdülkadir ile birlikte Medine’de diğer Kürd ileri gelen sürgünleri ve Haç için gelen Kürdi şahsiyetlerle bir toplantı yaparak, Osmanlının baskı ve zorbalığına karşı Bağımsız bir Kürdistan kurmaya çalışacaklarına dair Peygamber’in kabri üzerinde yemin ettiler. Bu toplatı sonrası Osmanlının zulmüne karşılık Osmanlı işgalinde kurtulmak için Bağımsızlık mücadelesi yüyütüceklerine dair plan ve anlaşmalar yaptılar.
Sürgün cezaları 1896 yılında sona erdiğinde tekrar Kürdistan’a döndüler. Dönüşünde hemen Başkale, Van, Muş, Bitlis, ve Diyarbakır’da örgütlenme ve propaganda çalışmalarına başlayan Mela Selim Efendi, bölge aşiret ve ileri gelenleri Selim Efendi’nin düşünce ve görüşlerini önemsiyor, kurtuluş çalışmalarına başlıyorlardı. Farklı tarikat görüşlerinden dolayı bazı sıkıntılar olsada genel olarak birlik içerisinde çalışmalarını düşünceleri çerçevesinde yürütmeyi sürdürdü. Mela Selim Efendi postnişi olduğu Hizani Şeyhliğini yapmayarak, Milliyetçi Kürd Düşencesi telkini ve örgütlenmesi ile uğraştı. Kürd Milleti’ne de eğitim ve telkinlerinde bu milli düşünce ve ruh ile hareket etmenin İnançlarında da büyük yeri olduğunu anlatıyordu.
Kürdistan’da bulunan şeyhler bu düşünce ve çağrılara uyarak Milli düşünce ve davada Mela Selim Efendi’ye yardımcı olarak birlikte hareket ettiler, Kağızman, Kars ve Ardahan yöreleri Selim Efendi’nin mücadelesinde Milliyetçi Kürd Düşüncesi oldukça etkili oldu, bununla beraber bölge derviş ve şeyhleri daha da bağlı hale geldi. Aydın, öğretmen ve toplumun ileri gelenleride bu düşünce ile Selim Efendi’nin bağımsızlıkcı düşüncesi ile hareket etmeye başladılar.
Kürdistan’ın altı vilayetinde (Erzurum, Sivas, Elaziz, Diyarbekir, Bitlis ve Van) ortak hareket edilmeli, isyana kalkışmalı ve bu temelde milli isteklerde bulunulmalı diye bölge ileri gelenleri ile anlaşma yaptı. Merkezden otonomi temelli idari bağımsızlık taleb edilmesi üzerinde anlaşıldı. Özellikle Erzurum, Van ve Bitlis’te çalışmlar yoğunlaştırıldı.
Merkezi Osmanlı Hükümeti bu durumdan korktuğu için Mela Selim Efendi’nin tutuklanmasını istedi. Haziran 1910 yılında Van-Bidlis yolunda bir askeri birliği Selim Efendiyi esir aldı. Fakat Şeyh Şahabeddin süvarileri ile birlikte askerlerin elinde Selim Efendi’yi aldı. Böylece Kürdistan meselesi netleşmiş oldu, savaş başladı. Bidlis yöresinde yoğunlaşan savaşta Osmanlı güçleri Ermeniler’ide kullanarak Kürd güçlerine yoğun saldırılar düzenledi. Her iki tarafda ağır kayıplar yaşandı. Bidlis ve geniş çevresi bağımsızlaştırıldı. Daha sonra Osmanlı dini oyunlarla bölgeyi tekrar ele geçirdi. Savaşçılar ve yanındakiler Müks-Bahçesaray-Siirt’e çekildi. Ama Mela Selim Efendi 1913 yılına kadar bölgede kalmaya devam etti. Bu dönem Osmanlı güçleri sadece şehir merkezlerinde etkili olabildi. Çevre alanlar Kürd güçleri tarfından kontrol edilmeye devam etti.
18 Nisan 1914’ten sonra Şeyh Şahabeddin’in kardeşi Şeyh Mehmed Şirin Efendi ile kuzenleri Seyyid Ali Efendi’nin idam edilmesi üzerine Selim Efendi yanındaki süvarilerle birlikte Bidlis şehir merkezinde Osmanlı işgal güçlerine sladırı düzenledi. Büyük kayıplar veren Osmanlı güçleri Kürd savaşçılara saldırdı. Selim Efendi ve yanındaki 10 askeri Rus Konsolosluğuna girdiler. Buradan Osmanlı güçleri tarafında idam edildiler. Zaza Mela Selim Efendi idam edildiğinde 65 yaşındaydı.
Biligili ve milliyetci düşüncede olan Selim Efrendi oldukça derin dini bilgilere sahipti, edebi-şair özellikleri ilede bilinirdi. Bütün Kürd lehçelerinin yanı sıra Arapça, Farsça ve Türkçe bilirdi. Buhari’nin mesnevisini Kürdçe açıkladı ve yorumladı.
Etrafının isteklerine rağmen Milli düşüncesinden vazgeçmemiş, bu amaçla İstanbul ve Hicaz’a ziyaretlerde bulunmuştur. Nerdeyse bütün ömrünü ve enerjisini Kürd Milli davası ile Bağımsızlık uğraşına adamıştır. Dini ve milli çalışmaları ortak yürüyordu. Bu durum çevresindeki etkiyi daha da arttırıyordu.
"Son nefesime dek dini ve milli meselelerde Kürd Milleti için çalışacağım ve davamdan vazgeçmeyeceğim." Sözü bütün bu mücadele tarihinin özetidir.
Mela Selim Efendi, Saidi Kürdi’nin hocasıdır. Direnişe çağrısına olumsuz yanıt vermiştir. Saidi Kurdi, bir kitabında ‘Hocam Zaza Selim’ diye belirtir. Saidi Kurdi İttihat Terakki üyesi iken, Selim Efendi; Kürd Teavün ve Terakki Cemiyeti üyesi idi. Daha sonrası ise Rexistina İrşat yapılanmasını oluşturdu. Selim Efendi’nin Milli Direniş çağrısına olumsuz cevab vermesine Saidi Kurdi’nin sonradan pişman olduğu biliniyor. Her ne kadar işgalcilerle aynı yolda yürüyen tarikatlar Sadi Kurdi’nin Risale’lerinde Kürd’lükle ilgi bütün söylemleri sansür etselerde, tarihi gerçeklik, Saidi Kürdi’nin Kürd’lüğünü önemsediği ve çeşitli yerlerde yazıp dile getirdiği biliniyor. Mela Selim Efendi’nin küçük oğlu Hasan Fehmi 1952 yılında İstanbul’da Saidi Kürdi ile karşılaştığında Saidi Kürdi o yılları ve Selim Efendi’nin destek talebini anlatır. “Biz göremedik, Üstadım Seyda Selim geleceği daha iyi gördü. Ben göremedim ama intikamımız alınacak” der.
Abdurrezak ve Kamil Bedirxan’larında Mela Selim Efendi ile Bitlis Ayaklanmalarında ilişkileri bulunmaktadır. Görüldüğü gibi Mela Selim Efendi dönemin bütün Kürdi ileri geleri ile ilişki içinde ve onları etkilemiş bir milliyetçi Kürd şahsiyetidir.
Notlar:
-İsmail Hakkı Şaveys, (çeviri:Roşan Lezgin, Sorani’den), Seid Veroj’da aynı kaynaktan aynı metni farklı bir tarzda çevirmiştir.
-Nevzat Bingöl, Bitlis Sempozyumu, Haziran 2014, sayfa: 355-367
-Celile Celil, 1914 Bitlis Ayaklanması
-M. Emin Bozarslan, Jin Dergisi Sayı 15-16 çeviri
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)