Prof. Dr. Yıldırım: Kürdoloji kimsenin arka bahçesi değil

Mardin (Rûdaw) - Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, “Sadece Kürt halkının dil, edebiyat ve kimliğinin arka bahçesi olmaya azami gayret gösteren Kürdoloji birimimiz, ne iktidarın, ne de herhangi bir muhalefetin arka bahçesi olmadığını gösterdi” dedi.

 
Prof. Dr. Yıldırım, 18 Kasım’da ihalelerle ilgili düzenlenen yolsuzluk iddialarına ilişkin operasyonda gözaltına alınması ve mahkeme tarafından serbest bırakılması ile ilgili yaşadığı süreç hakkında açıklama yaptı. Prof. Dr. Yıldırım, şöyle dedi:


“Sadece Kürt halkının dil, edebiyat ve kimliğinin arka bahçesi olmaya azami gayret gösteren Kürdoloji birimimiz ne iktidarın ne de herhangi bir muhalefetin arka bahçesi olmadığını göstermiş; yeri geldiğinde hem iktidarı hem de muhalefeti eleştirmekten çekinmemiş; barış sürecinin iktidarla muhalefetin ortak bir ürünü olduğuna ve ancak bu ortaklık korunarak bu sürecin devam edeceğine inanmış ve sürecin başarıya ulaşması için elini taşın altına sokmuş, hayatını da ortaya koymuştur.” 

 
Mardin Artuklu Üniversitesi Toplantı Salonu’nda, Kürdoloji Bölümü Öğretim kadrosu ile öğrencilerin katıldığı basın toplantısında hakkındaki suçlamalarla ilgili cevap veren Prof. Dr. Kadri Yıldırım, yapılan operasyon kendisini itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunu belirtti.

  
Operasyonun arkasındaki eşgüdüm içerisinde olabilecek klikler olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldırım, “Birincisi üniversitenin içinden bir grup, ikincisi emniyetin içerisinde temizlenmesi gereken bir grup, üçüncüsü Ankara’da emniyet, YÖK ve diğer bazı kurumlardaki statükocu bir grup, dördüncüsü de bunların evirip çevirdiklerini sayfalarına taşıyan ve benimle görüşme zahmetine katlanmayan bir iki yerel medya” dedi. Prof. Dr. Kadri Yıldırım, şöyle devam etti:

 
“Bunlar birtakım rapor ve ihbarnamelerle kendi kafalarına göre merkezi etkilemeye çalışıyorlar. Oysa geçen yılki beşyüz kişilik mezuniyet törenimizde hem dönemin başbakanı Sayın Erdoğan’ın hem de Sayın Emine Ayna’ın kutlama mesajları birden okunmuş ve birden alkışlanmış; böylece iktidar ve muhalefetin takdirini birden kazanmıştır.” 


Gözaltına alındığını internetten öğrendiğini anlatan Prof. Dr. Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: 


“18 Kasım günü sabah namazını kıldıktan sonra beş yüz sayfalık “Rojava ve Suriye Kürtleri Tarihi” adlı çalışmamın Kobani ile ilgili 80 sayfalık kısmından biraz yazdıktan sonra İnternet'e baktım ve bir sitede ‘Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Kürdoloji Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım örgüt kurmaktan,örgüte üye olmaktan, ihaleye fesat karıştırmaktan, yolsuzluktan ve zimmetten gözaltına alındı’ haberini gördüm.” 


Gizli tanık veya tanıkların itibarsızlaştırma heveslerinin kursaklarında kaldığını kaydeden Prof. Dr. Yıldırım, “Çünkü Hakk’ın gücü ve halkın gücü bütünleşti ve halkımız şimdiye kadar olmadığı ölçüde meseleye sahip çıktı ve Kürdoloji’nin gücüne güç kattı" dedi.
 


500 öğrenci için açtığı programın ilanına başvuran adaylarla ilgili milletvekillerinin kendisine fakslar gönderip isim listelerini verdiğini söyleyen Yıldırım, “Aynı siparişleri değişik cemaat, tarikat, sendika ve dernekler de verdiler. Hesapladım, sayı 500’ü aşıyordu” ifadeleri kullanarak, şunları ekledi:

 
“Sınav günü öğrencileri topladım, durumu izah ettim ve bütün o sipariş listelerini yırtıp çöpe attım. Keşke atmayıp bugün size birer belge olarak sunsaydım. Neyse, bu siparişler yerine getirilmediği için saldırıya geçtiler ve benim aldığım 500 kişiden 480 kişinin PKK sempatizanı olduğunu yayıp bu yönde bazı rapor ve ihbarnameleri YÖK’e, MEB’e, İçişleri Bakanlığı’na, Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a ilettiler.”

 
YÖK’ten soruşturmacılar geldiğini ve kendisini sorguya aldığını anlatan Prof. Dr. Kadri Yıldırım, “Oysa o sıralar çatışmalı bir süreçten geçiyorduk ve BDP çevresi bizim bu programı protesto ediyor ve kendilerine yakın olan elemanlara bu programa müracaat etmemeleri yönünde uyarıyordu. Yani bize liste vermeyen tek taraf BDP çevresiydi. Zaten aldığımız bu elemanlar arasında sınavı başaran her kesimden insanlar vardır. Demek ki mesele farklıdır” diye konuştu.