Haber Merkezi - Urfa'nın Viranşehir ilçesinde bir yıkım sırasına, görüntü çekme tartışması yaşandı. Tartışma sırasına biri engelli 5 kardeş, polis tarafından darp edildiklerini iddia etti.
Viranşehir ilçesi Eşkin mahallesinde bazı evlerin temelinin yıkımı için belediye yıkım ekibi, zabıta ve güvenlik güçleri ile mahalle sakinleri karşı karşıya geldi.
Rûdaw’a konuşan Mahmut Karagöz, yıkımın durdurulması, belediye yetkilileri ve mahalle sakinleri arasında arabuluculuk için ağabeyisi İsmail Karagöz’ün de aralarında bulunduğu mahallenin telefonla çağırıldığını söyledi.
Yıkım bölgesinde uzun süren görüşme neticesinde sonuç alınamadığını belirten Karagöz, “Mahalle sakinleri ile kolluk kuvvetleri arasında video ve fotoğraf çekimleri nedeniyle ufak sürtüşmeler yaşandı. Vatandaşların telefonları ellerinden alınarak çekilen görüntüler silindi. Sivil polisler de vatandaşların görüntülerini çekmeye başayınca tepki gösterdiler ve bu tepkilerini arabulucu ve bölgenin ileri geleni İsmail Karagöz'e ilettiler. Ardından Karagöz de görüntüleri çeken polislere 'görüntülerimizi neden çekiyorsunuz' diye sordu. Polisler bunun üzerine 'sen kim oluyorsun bize hesap soruyorsun' diye tepki gösterip abimi gözaltına aldılar” dedi.
Abisinin gözaltına alınmasına müdahale etmek istediğini belirten Mahmut Karagöz, bu esnada kolluk kuvvetlerinin araçlarının park edildiği yerde tekerlekli sandalye üzerindeki engelli abisi Eyyüp Karagöz'ün bağırışlarını duyduğunu söyledi.
Karagöz, “Abim Eyyüp Karagöz'ün yanına gittiğimde polislerin abimi darp ettiğini ve üzerindeki tişörtün yırtıldığını gördüm. O an polislere 'tekerlekli sandalyeye mahkum sivil bir vatandaşı dövemeye vicdanınız nasıl el verir’ diye isyanda bulundum. Bu sözler üzerine olay yerinde 3-4 polis tarafından darp edildim” ifadelerini kullandı.
Diğer kardeşleri Mustafa Karagöz ve abisi Tahir Karagöz’ün de polisin engelli kardeşe yaptığı sert müdahaleye tepki gösterince darp edildiğini anlatan Mahmut Karagöz, “Polisler coplarla başımıza, boynumuza ve vücudumuzun çeşitli bölgelerine sert bir şekilde vurdular. Ters kelepçeli olduğumuz halde biber gazı ile müdahale edip darp etmeye devam ettiler. Sert bir şekilde sıkılan kelepçelerimiz kan akışını engelliyordu. Bunu defalarca polise söylememize rağmen kelepçelerimizi gevşetmediler. Polis aracı ile emniyete götürüldüğümüz esnada polislerin sözlü ve fiziki şiddetine maruz kaldık, testis bölgem tekmelendi ve polisin fiziki tacizine maruz kaldık. Yaklaşık 4 saat ellerimiz kelepçeli bir şekilde emniyette bekletildik, neden bekletildiğimizi sorunca insiyatifime göre bırakırım, burası Türkiye burda böyle cevabını aldık” dedi.
Yıkım yapılan bölgede kendilerine ait bir arsa veya mülk olmadığını tamamen yaşanan sorunu çözmek ve polis ile vatandaşlar arasında yaşanabilecek olası bir gerginliği önlemek için olay yerine gittiklerini belirten Karagöz, “Yıkım ekibi ve kolluk kuvvetlerinden yıkım belgesini isteyince 'biz talimat üzerine buraya geldik ve bu yıkımı gerçekleştireceğiz' cevabını aldık. Yıkımın yapılması için herhangi bir resmi belge yoktu. Sadece devletin kamu ve park alanları ile ilgili kararın bir çıktısı vardı. Temellerin yapıldığı yer tapu sorgulama sisteminde özel mülk (tarla) olarak görünüyor. Belediye ve mülk sahibi oranın imara açılması için anlaşmış değil ve mahkeme süreci devam ediyor” şeklinde konuştu.
Mahmut Karagöz, engelli ağabeyi Eyyüp Karagöz’ün polis ve halk arasında arabulucu olan kardeşi İsmail Karagöz'ün sebebsiz bir şekilde yakalanmasını protesto etmek için orada olduğunu söyledi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın