Canlı yayında ‘yarım saat sonra bile beni alabilirler’ diyerek Efrin’de yaşananları anlattı
Erbil (Rûdaw) – Efrin’de Newroz akşamı ateş yaktıkları için üç kuzeni ve yeğeni öldürülen Avrezan Osman, ““Efrin’de 5 yıldır zulüm devam ediyor. Burada durum tam bir felaket. Bir çok insanı öldürdüler. Bu silahlı gruplar cinayet, tecavüz ve yağma yaptı. Bu onların işi. Ne malımız kaldı, ne mülkümüz. Hepimizin hayatı burada Efrin’de, Cindires’te pamuk ipliğine bağlı. Yarım saat sonra bu yayından sonra başıma ne geleceği belli değil” dedi.
Efrin’in Cindires ilçesinde, 20 Mart günü, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı Ahrar El Şarkiye adlı gruba mensup kişiler, Newroz ateşi yaktıkları gerekçesi ile 4 Kürdü öldürdü 2’sini de yaraladı.
Hayatını kaybedenlerin Ferhan (Ferheddin) Osman (43), İsmail Osman (38), Muhammed (Nazmi) Osman (42) isimli kardeşler ile İsmail Osman’ın oğlu Muhammed İsmail (18) olduğu öğrenildi.
Rûdaw TV canlı yayınına katılan Ferhan, İsmail ve Muhammed’in kuzeni Avrezan Osman, olay günü yaşananları anlattı.
“Kutuda yakılan ateşi bahane ettiler”
Saldırganların Newroz ateşini bahane ettiğini dile getiren Avrezan Osman, olayın yaşandığı sırada dükkandan geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Depremde zaten evlerimiz yıkılmış ve tahrip olmuştu. Bu yüzden geceleri dışarıda ateş başında geçiriyorduk. Sokağımızda ikamet eden herkes birbirini tanıyor. O gece Nazmi ve yeğeni Muhammed evin önünde yaktıkları ateşin başında durmuştu. Genç Muhammed (kutuyu göstererek) bu süt tozu kutusunda ateş yakmış ve evin damına koymuştu. Ahrar El Şarkiye üyesi iki kişi gelip ‘bu ateşi kim yaktı’ diye sordu. Aileler korkudan ‘bilmiyoruz’ dedi. Çıkıp kutuya tekme atıp devirdiler. Sonra gelip Nazmi’yi tekmelemeye başladılar. Nazmi’nin 17 yaşındaki oğlu ve genç Muhammed onlara karşı çıktı. Nazmi ve oğlunu yakalamak istediler ancak onlar direndi. Nazmi’yi tutup taşlarla vurmaya başladılar. Yüzü gözü mosmor olmuş, kafası ezilmişti.
O esnada diğer kardeşlere gidip haber verdim. Yakınımızda Ahrar El Şarkiy’ye ye ait karakol vardı, onlara da gelip ayırmaları için haber verdim. O esnada silah sesleri geldi. Yeğenim 11 yaşındaki çocuk gelip babasının öldürüldüğünü söyledi. Gidip baktık Ferhaddin ve her iki Muhammed de öldürülmüştü. Nazmi’yi de vurmuş Efrin’deki askeri hastaneye götürmüşlerdi. Cenazelerini gördük, delik deşik etmişlerdi. Bedenlerini kevgire çevirmişlerdi. Sonra kaçtılar. Bu tamamen planlı bir katliamdı, kimse bizi sıradanmış gibi yapıldığına ikna edemez.”
“Kimseyi yanımızda görmedik”
“Elbiselerimde hala şehitlerin kanı var. Katiller hak ettikleri cezayı almadan çıkarmayacağım” diyen genç kadın, “Bu kadar silah sesi geldi ama kimse gelip ne oluyor diye sormadı. Sonra halk toplanınca ‘gelin cenazelerinizi alın’ dediler. Bu esnada yine de Ahrar üyeleri silahlarını hazırlayıp halka ateş açmak istediler” diye belirtti.
Olayın ardından cenazelerin Atme köyüne naklediliğini ve burada İdlib bölgesinin büyük kısmı ile Batı Halep'in geniş bir bölümünü kontrol eden Heyet Tahrir Şam lideri Ebu Muhammed Colani'ye gittiklerini anlatan Avrezan Osman, “Kimseyi yanımızda görmedik. Colani cenazeleri kefenleyip bize teslim etti. Acımızı paylaştığını söyledi. Biz katillerin de idam edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Hala tehdit ediliyoruz”
Saldırının ardından silahlı gruba mensup Deyrezor doğumlu Ömar Salih El-Esmer (23), Habib Ali Halef (19) ve Bilal Ahmed El-Abur (23) Türkiye destekli Suriye Geçici Hükümeti tarafından tutuklandı.
Avrezan Osman, “Ama hala tehdit ediliyoruz. Tutuklananların aileleri bize ‘ortalık yatışınca başınıza neler geleceğini göreceksiniz’ diye tehditler savuruyor. Buradaki kanunlar Türkiye kanunu ve idam yok. Onlar ellerine silah alıp bizi öldürdüklerinde de kanun yok. Bu yüzden biz Heyet Tahrir Şam tarafından yargılanmalarını istiyoruz. Çünkü onların kanunlarında kısas var” diye konuştu.
Depremde de insanlık dışı uygulamalarla yüz yüze kaldıklarını belirten Avrezan Osman, “Efrin halkı ayağa kalktı, hepsi şu an yanımızda, onlara teşekkür ediyorum. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Bırakın bunu, depremde bile başımıza getirmediklerini bırakmadılar. Komşumuz var, 5 çocuğu deprem anında enkaz altında kaldı. İki gün boyunca sesleri geliyordu. Komşum bu silahlı gruplardan yardım istedi. Ama ‘Kürtler domuzdur, haramdır’ diyerek tehdit ettiler. Enkazdan o insanların çıkarılmasına yardım etmediler. Üçüncü gün iş makinaları ile parça parça çıkardılar” dedi.
“Efrin’de 5 yıldır zulüm devam ediyor”
Avrezan Osman, “Efrin’de 5 yıldır zulüm devam ediyor. Burada durum tam bir felaket. Bir çok insanı öldürdüler. Bu silahlı gruplar cinayet, tecavüz ve yağma yaptı. Bu onların işi. Ne malımız kaldı, ne mülkümüz. Hepimizin hayatı burada Efrin’de, Cindires’te pamuk ipliğine bağlı. Yarım saat sonra bu yayından sonra başıma ne geleceği belli değil. Şimdi sizinle konuşuyorum diye gelip beni her an alıp götürebilirler. Ellerinden gelse şimdi kanlarımızı içerler.
Cenazelerimizi aldığımız anda bile motorların üzerinde yüzlerini kapatarak bizi takip ediyor, tehdit ediyorlar. Biz tarafsız bir gücün gelip bizi korumasını istiyoruz. (Boş kovanı göstererek) Gençlerimizin bedenine sıktılar bunları. Basın bu olanlardan bahsediyor ama kimse şehitlerimizin acılarını göstermiyor. Şehitlerin aileleri yemek yiyemiyor. Kimse bizim neler yaşadığımızı bilmiyor, göstermiyor. Hayatımız ciddi anlamda tehlikede. Hiç bir garantimiz yok. Uluslararası kurumlara sesimizi siz ulaştırın. Lütfen sesimizi duysunlar. Efrin halkı mazlum bir halktır. Şehitlerimiz zulmün eliyle şehit oldu. Newroz ateşi yakmamıza izin vermediler. O ateşi yüreğimizde yaktılar” ifadesini kullandı.