PAK Genel Başkanı Özçelik’ten tüm Kürt taraflara acil çağrı!
Erbil (Rûdaw) - PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Güney Kürdistan’daki “milli kazanımları sahiplenmek ve korumak” amacıyla Kürdistan Bölgesi liderlerine acilen bir toplantı örganize etmeleri önerisinde bulundu. Özçelik, tüm Kürt partileri ve dünyanın her atarafındaki Kürt temsilcileri de bu toplantıda bir araya gelmeye çağırdı.
Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, yaptığı yazılı açıklama ile “Güney Kürdistan’daki milli kazanımların sahiplenilmesi ve korunması” çağrısında bulundu.
17 Aralık 2020 tarihinde Başkan Mesud Barzani’ye, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Parlamentosu Başkanı Rewa Fayeq ve Başbakan Mesrur Barzani’ye yaptıkları çağrıyı hatırlatan Özçelik, çağrı metninde şu ifadelere yer verdiklerini belirtti:
‘’Biz PAK olarak, Kürdistan Federe Bölgesi Parlamentosu, Hükümeti ve Bölge Başkanlığı’nın yönetimini, meşruluk ve kararlarını tanımayanları, kabul etmeyenleri ve yasalarını ihlal edenleri; Kürdistan Federe Bölgesi’nin milli ve Kürdistani kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışanları, bu kazanımlara zarar verenleri ve tahrip edenleri; Kürdistan Peşmerge Güçleri’ne saldıranları kınıyoruz. Rojava Kürdistanı’ndaki Kürt birliği temaslarına zarar vermeye, ortadan kaldırmaya çalışanları ve ENKS ofislerine yönelik saldırıları da kınıyoruz. Ama çağrıların, kınamaların, söylemlerin artık yetmediği bir sürece dayanmış bulunuyoruz. Güney Kürdistan’daki Federe Devlet kazanımlarının korunması, sahiplenilmesi ve dayanışma için yeni adımların atılması gerektiğine inanıyoruz.Bu amaçla Sayın Başkan Mesud Barzani’ye, Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı’na, Sayın Kürdistan Parlamentosu Başkanı’na ve Sayın Kürdistan Bölgesi Hükümeti Başkanı’na Güney Kürdistan'da yaşanan ve var olan kazanımları ciddi tehlikelerle yüz yüze bırakan bu son gelişmelerle ilgili olarak acilen bir toplantı organize etmeleri çağrısı yapıyorum.
Kürdistan’ın dört parçasındaki tüm Kürt partileri ve dünyadaki Kürt temsilcilerinin bu konuyu değerlendirmek ve ortak milli ve yurtsever bir duruş belirlemek için böylesi bir toplantıda bir araya gelmeleri yaşamsal ve tarihsel bir önem taşımaktadır. Güney Kürdistan’daki milli, federe devlet kazanımları büyük saldır ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Ve Rojava Kürdistanı’nda da halkımız bu tehlikelerle yüz yüzedir.Ülkemizin her iki parçasında halkımıza ve kazanımlara yönetilen saldırılar, tüm Kürdistan’ın kaderini etkileyecek boyutlardadır. Ben bir Ulusal Kongre’den bahs etmiyorum.Öncelikle Güney Kürdistan’daki milli, yurtsever federe devlet kazanımlarının sahiplenilmesi ve korunması için ortak milli bir duruş sergilemek amacıyla bir toplantı yapılması çağrısında bulunuyorum’’.
Çağrısını yinelediğini belirten Özçelik, “Güney Kürdistan Federe Devleti’nin varlığına, meşru yönetimine, kazanımlarına zarar vermeye , hatta ortadan kaldırmaya yönelik büyük ve planlı bir saldırı söz konusudur. Güney Kürdistan Federe Devleti’ne yöneltilen bütün bu saldırı ve tehlikelere karşı, Kürdistan pêşmerge gücüne yapılan saldırılara karşı; ortak bir ses ve tutumla Kürdistan Federe Devleti’nin milli kazanımlarını sahiplenmek ve korumak için; Kerkük, Şengal ve 140. madde konusu tüm bölgelerin Kürdistan toprağı olduğunu ve Kürdistan Federe Bölgesi Yönetimi’ne alınmaları gerektiğini dünyaya haykırmak için; böylesi acil bir toplantının düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kürt ve Kürdistan sorunuyla doğrudan karşı karşıya olan devletler, sorunun çözülmesini, Kürtlerin hiçbir şekilde rahat yüzü görmelerini, kazanımlar elde etmelerini ve kazanımlarının daha da büyümesini istemiyorlar” diyen PAK Genel Başkanı, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Maalesef Kürtler adına hareket eden kimi taraflar da kimi eylem ve siyasetleriyle bu konuda Kürt düşmanı kesimlere , kendi planlarını uygulamaları için uygun zeminler hazırlıyorlar. Bu yüzden Kürt düşmanlarının projeleri varsa, biz Kürt, Kürdistani tarafların da ortak, milli plan ve projeleri olmalıdır.
Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı, Sayın Kürdistan Parlamentosu Başkanı ve Sayın Kürdistan Bölgesi Hükümeti Başkanı Güney Kürdistan halkının yasal, meşru, resmi, seçilmiş temsilcileridirler. Başkan Sayın Mesud Barzani dünya devletleri tarafından kabul gören, Kürdistan Federe Bölgesi kurucularından, Federe Devletin Seçilmiş İlk Başkanı ve dört parça Kürdistan kamuoyunun saygı duyduğu, güvendiği bir liderdir.
Bu nedenle , bu saygıdeğer şahsiyetlerin , Kürdistan Federe Bölgesi’nin varlığına, irade ve kazanımlara saygı duyulması, korunması ve sahiplenilmesi amacıyla dünya Kürtlerine bir çağrıda bulunmalarının ve bu amaçla bir toplantı düzenlemelerinin makul olacağını düşünüyoruz.
Bizler , dört parça Kürdistan ve dünyanın değişik ülkelerindeki Kürtler olarak,ortak bir tutumla, Güney Kürdistan Federe Yönetimi’nin yanında olmalı; tüm bölge ve dünya devletlerini, silahlı, silahsız tüm güçleri Kürdistan Federe Yönetimi’nin varlığına ve meşru yönetimine saygılı olmaya ; PKK’yi bir kez daha pêşmerge güçlerine yönelttiği her türlü saldırıya son vermeye, Kerkük, Şengal dahil, tüm Güney Kürdistan’ın topraklarında Güney Kürdistan Federe Yönetimi’nin irade ve kararlarına saygılı olmaya, kabul etmeye çağıralım. Güney Kürdistan’daki devletimizin kazanımlarına sahip çıkalım. Kürt karşıtı güçler Kürdistan’ın dört parçasındaki halkımızı birbirinden soğutmaya, birbirinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar; bu tür art niyetli plan ve projelere yol vermeyelim.
Başkan Sayın Mesud Barzani, Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı, Sayın Kürdistan Parlamentosu Başkanı ve Sayın Kürdistan Bölgesi Hükümeti Başkanı’nın Güney Kürdistan Federe Devleti’nin sahiplenilmesi , ortak , milli bir tutumun belirlenmesi amacıyla düzenleyecekleri böylesi bir toplantının bir çok tehlikenin ve yanlışlığın önünü almada tarihsel bir rol oynayacağı düşüncesindeyiz. Bu amaçla yapılacak bir toplantıya davet edilmekle onur duyacağımızı önemle dile getirmek istiyoruz.
Başkan Sayın Mesud Barzani, Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı, Sayın Kürdistan Parlamentosu Başkanı ve Sayın Kürdistan Bölgesi Hükümeti Başkanı , dile getirmiş olduğumuz içerikteki bir toplantıya kimleri çağıracaklarını, toplantıyı nasıl organize edeceklerini elbette ki kendileri belirleyeceklerdir. Toplantı katılımcıları ile ilgili olarak alacakları her kararı elbette ki hepimizin saygıyla karşılaması en doğru yaklaşım olacaktır.”