Zap-Avaşin’de TSK ile PKK arasında çatışma: 1 asker hayatını kaybetti

21-02-2025
Etiketler Zap Avaşin Pençe Kilit Operasyon PKK TSK
A+ A-

Haber Merkezi – Türkiye Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Kürdistan Bölgesi’nin Duhok kenti kırsalındaki Avaşin-Zap alanında PKK ile çıkan çatışmada bir askerin hayatını kaybettiğini duyurdu.

MSB, 20 Şubat tarihinde Kürdistan Bölgesi topraklarında yapılan “Pençe-Kilit Operasyonu” bölgesinde çıkan çatışmada Piyade Sözleşmeli Er Mustafa Uslu'nun yaşamını yitirdiğini açıkladı.

MSB’den yapılan yazılı açıklamada, "Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde, 20 Şubat 2025 tarihinde, bölücü terör örgütü mensupları ile çıkan çatışmada kahraman silah arkadaşımız Piyade Sözleşmeli Er Mustafa Uslu şehit olmuştur" ifadelerine yer verildi.

Uslu'nun Çorum nüfusuna kayıtlı olduğu aktarıldı.

Kürdistan Bölgesi’ndeki operasyonlar

Türkiye Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 28 Mayıs 2019'da Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde başkent Erbil’in Soran ilçesindeki Hakurk bölgesinde Pençe Operasyonu'nun başlatıldığını duyurdu.

Bir yıl sonra ise 17 Haziran 2020’de Duhok’un Zaho ilçesi sınırında bulunan Haftanin'de PKK’ye yönelik “Pençe Kaplan” adıyla karadan operasyon başlattığını açıkladı.

Ardından TSK 23 Nisan 2021’de Duhok’un Amedi ilçesi sınırları içerisindeki Metina, Zap ve Avaşin-Basyan’da “Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım” adıyla karadan operasyon başlattı.

Son olarak TSK, 17 Nisan 2022'de Duhok’un Amedi ilçesi sınırları içerisindeki Hakurk, Zap, Avaşin-Basyan’da “Pençe-Kilit” adıyla havadan ve karadan operasyon başlatmıştı.

 2024’ün bahar aylarından beri özellikle Duhok’un Amedi ilçesindeki Metina Dağı ve Gare Dağı arasındaki bölgede PKK’liler ile TSK mensupları arasında yoğun çatışmalar yaşanıyor.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS)

ENKS’den Suriye anayasa bildirisi hakkında açıklama

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını, Suriye’nin çok uluslu yapısını yok sayan, demokratik dönüşümü engelleyen bir adım olarak nitelendirerek, bildirinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.