İsviçre Ulusal Konseyi, Ezidi Soykırımını resmen tanıdı!

Erbil (Rûdaw) – İsviçre’de Ulusal Konsey, 61 hayır oyuna karşı 105 evet oyu ile IŞİD'in Ezidi Kürtlere karşı işlediği suçları soykırım olarak kabul etti.

İsviçre Ulusal Konseyi, 2014 yılında Musul'un batısındaki Şengal'de, Ezidi Kürtlere karşı IŞİD tarafından işlenen vahşeti resmen soykırım olarak tanıdı.

Konsey, hükümeti, bu suçlar için adalet sağlamak ve mağdurlara tazminat ödemek amacıyla uluslararası alanda baskı yapmaya çağırdı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi ve BM Irak'taki IŞİD Suçlularının Cezalandırılması İçin Soruşturma Ekibi’nin (UNITAD) 10 Mayıs 2021 tarihli raporunu takdir etti.

Konsey ayrıca, Ezidi Kürtlere yönelik soykırım amacıyla gerçekleştirilen kitlesel sürgün, tecavüz ve cinayetleri, ayrıca Ezidilere ait kültürel alanların yok edilmesini şiddetle kınadı.

Ezidi Kürtlere uygulanan soykırım tasarısı 61 ret oyuna karşı 105 evet oyu ile kabul edildi. Konseyin 27 üyesi ise oylamaya katılmadı.

Karar daha önce Dış Politika Komisyonunu da kabul edildi

Bu karar, İsviçre Ulusal Konseyi Dış Politika Komisyonunun 4 ve 5 Kasım 2024'te 10 hayır ve 1 çekimser oya karşı 12 oyla onaylayan tasarısının ardından geldi.

Dış Politika Komisyonu konseyden soykırım taslağının bu oturumda gündeme alınmasını talep etmişti.

Oturumda Komisyon adına konuşan Sosyal Demokrat Parti üyesi Molina Fabian, IŞİD’in Ezidilere yönelik zulmünün Birleşmiş Milletler tarafından belgelenerek kanıtlandığını söyledi.

“BM IŞİD'in Ezidileri çeşitli yollarla yok etmeyi planladığını tespit etti”

Yeşiller Partisi’nden Sibel Arslan da, IŞİD’in 3 Ağustos 2014'te Ezidi yerleşim bölgesi Şengal’e saldırdığını ve burada insani suçlar işlediğini hatırlattı.

Arslan, “Ezidi etnik-dini azınlık sistematik olarak zulüm gördü ve sürgün edildi. 5 binden fazla insan öldürüldü. Yaklaşık 7 bin kişi kaçırıldı ve köleleştirildi. Kadınlar ve kız çocukları cinsel şiddet mağduru oldu ve sistematik olarak tecavüze uğradı. Bugüne kadar yaklaşık 2 bin700 kadın ve kız çocuk hala kayıp. Hala açılmamış 20 civarında toplu mezar var ve 200 binden fazla Ezidi ülke içinde yerinden edilmiş kamplarda yaşıyor ve kendi bölgelerine güvenli bir şekilde dönemiyorlar” dedi.

BM’nin 2016 yılında IŞİD'in Ezidilere karşı işlediği suçları “soykırım” olarak sınıflandırdığını hatırlatan Sibel Arslan, “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, IŞİD'in BM Soykırım Sözleşmesi'nde belirtildiği gibi Ezidi toplumunu çeşitli yollarla yok etmeyi planladığını tespit etti. BM İnsan Hakları Komisyonu da uluslararası topluma Ezidilere yönelik soykırımı tanıma çağrısında bulundu. İngiltere gibi çeşitli kurum ve ülkeler bu suçları soykırım olarak tanıdı” diye konuştu.

Sibel Arslan, “Ezidilere karşı sürgün, işkence, köleleştirme ve öldürme hâlâ devam ediyor. Zulümlerin cezasız kalmamasını ve hayatta kalanların söz sahibi olmasını sağlamaya yardımcı olabiliriz. Hayatta kalanlardan bazıları bugün hala aramızda. Ben de kararlılığınız ve bu cesaretiniz için hepimiz adına size teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Bu siyasi beyanın İsviçre'nin tarafsızlık politikasına uygun olduğunu vurgulayan Arslan, IŞİD’in Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak tanındığını hatırlattı.

Tasarıya karşı ret çağrısı kabul edilmedi

İsviçre Halk Partisi Pierre-André ise tasarıya karşı çıktı.

Pierre-André, Ezidilerin acılarının göz ardı edilmeden Konsey’in dünya genelinde işlenen suçları tanımasının uygun olmadığı görüşünü savundu.

Pierre-André Page, bu olanları soykırım olarak tanımanın "sorunlu bir emsal oluşturacağını" belirterek açıklamayı reddetmeleri gerektiğini söyledi. Ancak bu görüş, Konseyde kabul görmedi.