PKK'nin 'ajan' diye alıkoyduğu genç de Gare'deki operasyonda öldürüldü
Erbil (Rûdaw) – TSK’nın Gare bölgesinde düzenlediği askeri operasyonda hayatını kaybeden 13 kişiden birinin Duhoklu 29 yaşındaki Cotyar Muhsin olduğu açıklandı.
Türk Silahlı Kuvvetler (TSK) 10 Şubat 2021’de Kürdistan Bölgesi topraklarında bulunan Gare Dağı bölgesinde askeri operasyon düzenlemişti.
Operasyonda daha önce PKK tarafından esir alınan 13 kişinin öldürüldüğü açıklanmıştı.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM’de yaptığı konuşmada, Gare’de yürütülen askeri operasyonda ‘13 kişinin PKK tarafından öldürüldüğünü’ 12’inin Türk vatandaşı birinin ise Iraklı olduğunu söylemişti.
PKK'nin askeri faaliyetlerinden sorumlu kanadı Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargâh Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Aynı çatışma ortamında yaşamını yitiren esir asker, polis ve MİT üyelerinin isimleri ise şöyledir: Adıl Kabaklı, Aydın Köse, Hüseyin Sarı, Mevlüt Kahveci, Muhammed Salih Kanca, Müslüm Altıntaş, Sedat Sorgun, Sedat Yabalak, Semih Özbey, Süleyman Sungur, Ümit Bıcır ve Vedat Kaya. Ayrıca geçici olarak tutuklu bulunan Cotyar Muhsin adındaki Duhoklu vatandaşımız da bu olayda yaşamını yitirmiştir" denildi.
Cotyar Muhsin, 29 Ocak 2020’de Amedi’nin Siyarê köyünde PKK tarafından alıkonulmuştu.
Rûdaw’a konuşan Cotyar Muhsin’in annesi Leylixan Muhammed, “PKK’den çocuğumu serbest bırakmasını istiyorum. Oğlum hiç bir şey yapmamış. Onu kandırarak götürdüler. Bir kız gezme bahanesiyle çağırdı ve götürdüler” ifadelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde Gare’de hayatını kaybeden Cotyar Muhsin’in babası Muhsin Hüseyin de, “29 Ocak’ta birisi telefon açarak karın olduğu bölgeye gezmeye gidelim demiş. Gittikten sonra PKK alıkoydu. Suçunun ne olduğunu bilmiyoruz. PKK özel kanallar aracılığıyla bize ‘çocuğunuz bizim elimizde bazı konularla ilgili sorular soracağız ve iki üç gün sonra bırakacağız” haberi gönderdi. Ama 98 gündür hala bırakmadılar ve serbest bırakılmasını istiyoruz” demişti.
HPG Basın İrtibat Merkezi’nden yapılan açıklamada ise Cotyar Muhsin’in Türkiye istihbaratına “ajanlık, gerillaların bulunduğu noktaların koordinatlarını vererek savaş uçaklarının bu bölgeleri bombalaması” suçlarından tutuklandığı ileri sürülmüştü.