Kürt illerinde şarbon paniği
Diyarbakır (Rûdaw) - Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne mide ve bağırsak kanaması ile getirilen Bitlisli E.T. (10) bağırsak şarbonundan hayatını kaybetti.
Bitlis’in Güroymak (Norşin) ilçesinden mide ve bağırsak kanaması ile Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirilen E.T. bağırsak şarbonundan hayatını kaybetti.
Rûdaw’a konuşan Diyarbakır Tabip Odası (DTO) üyesi Dr. Orhan İlim, “Aileye çocuğun ölüm nedeninin şarbon olduğunu söylemişler. Kız ameliyata alınmadan vefat etmiş. Tedbir aşı, karantina ve eğitimdir. Halkın sağlıklı bir geleceğe sahip olması için Tarım Bakanlığı’nın politikasının değişmesi gerekir” dedi.
Bakteriyel bir hastalık olan ve ot yiyen hayvanlardan insanlara temas yolu ile geçen şarbon vakaları, Bitlis ve Urfa’nın Siverek ilçesinde görüldü. Şarbon vakasının yayılmasıyla birlikte halk et tüketmemeye başladı.
İsa Baran adlı kişi, “20 gündür et almıyorum. Çocuklarım et yedirmek istemiyorum” ifadelerini kullandı.
Şarbon hastalığının Brezilya’dan ithal edilen hayvanlar aracılığıyla Türkiye ve Kürt illerine geldiğini belirten uzmanlar, devletin gerekli önlemleri alması gerektiğini söylüyor.
Ramazan Arga, “Şarbon hastalığından korkuyorum. Devlet ithal ettiği hayvanları geri göndermeli” diye konuştu.
Murat Angay ise, halkın korkuya kapıldığını ve et yiyemediğini belirtti.
Şarbon hastalığının yayılmasının etkisiyle kırmızı et satışlarında yüzde 50 düşüş yaşandı.
Kasap Kazım Güneş, “Eskiden müşteri vardı. Şimdi yok. Halk şarbon hastalığından dolayı korkuyor. Et satışları yarı yarıya düştü. Zaten ekonomik krizden dolayı işlerimiz iyi değildi. Şarbon hastalığıyla birlikte kökten bozuldu” dedi.
Türkiye Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de son 10 yılda 8 kişi şarbon hastalığından hayatını kaybetti. Yetkililer durumun kontrol altında olduğunu belirtse de, tabip odaları ile sağlık sendikaları durumun ciddi olduğu görüşünde.
Güroymak’ın Günkırı beldesinde 6 Eylül’de şarbon görülmesi üzerine ilçede karantina uygulanmaya başlanmıştı.