Ahmet Türk: Ne hastalık ne yaşlılık bizim için geçerli değil
Haber Merkezi -HDP Muş 3'üncü Olağanüstü İl Kongresi’nde konuşan Ahmet Türk, Kürtlerin Ortadoğu’da önemli bir aktör haline geldiğini ifade ederek, “Bizler için ne hastalık ne de yaşlılık artık geçerli değil. Ölünceye kadar halkımızın özgürlüğü, halkımızın geleceği için mücadele etmeye kararlıyız asla ve asla bu kararımızdan geri dönmeyeceğiz” dedi.
Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, “Artık sonuna geldik. Artık ırkçı ve milliyetçi anlayışlar bu ülkeyi yönetemez duruma gelmiş” diye konuştu.
“Mesele bir siyasi partiye mensup olduğumuz için değil, Kürt halkının evlatları olduğumuz, özgürlük arayışı içinde olduğumuz için bu baskılara ve saldırılara maruz kalıyoruz” diyen Ahmet Türk, özetle şunları söyledi:
“HEP’ten bugüne kadar Kürt halkı büyük bedellerle bu mücadeleyi sürdürdü ve gerçekten de geleceğine, özgürlüğüne sahip çıkarak, bugün bütün zorluklara rağmen başı dik bir şekilde mücadelesini sürdürüyor. Halkımızın bu mücadelesi bizlere güç ve cesaret veriyor. Bugün Muş Kongresinde gerçekten büyük bir coşkunun ve katılımın olduğunu görüyoruz. Muş halkını tebrik ediyorum, partilerine, Kürt halkının özgürlük mücadelesine sahip çıktığı için kendilerini kutluyorum.
Bizler için siyaset kutsaldır. Feqiyê Teyran’ın bir şiiri var. “Feqiyê Teyran îro kal e, nexweşekî pir bê hal e. (Feqiyê Teyran artık yaşlı bir adamdır. Mecalsiz bir hastadır)i” Bizler için ne hastalık ne de yaşlılık artık geçerli değil. Ölünceye kadar halkımızın özgürlüğü, halkımızın geleceği için mücadele etmeye kararlıyız asla ve asla bu kararımızdan geri dönmeyeceğiz.
Aslında süreçleri doğru bir şekilde okuyamazsak gerçekten zor günler yaşarız, birçok şeyimizi kaybederiz. Çünkü süreç farklı şekilde gelişiyor. Bugün Ortadoğu’ya baktığımızda Kürtler önemli bir aktör, büyük bir potansiyele sahip. Değişim ve dönüşümü Ortadoğu’da gerçekleştirebilecek bir halk. Bunun için için hedef haline getiriliyor. Partimiz üzerindeki baskıların nedenlerinden biri bu. Kürtler, Ortadoğu’da bir halk olarak geleceğini belirlemeye yönelik bir çabanın, çalışmanın içinde olduğu için, Ortadoğu’daki milliyetçi ve ırkçı yapılar bu kazanımları yok etmeye, Kürt halkını sindirerek, susturarak siyasetlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Ama şunu iyi bilin ki artık sonuna geldik. Artık ırkçı ve milliyetçi anlayışlar bu ülkeyi yönetemez duruma gelmiş. Bundan sonra Kürt halkı da özgürlük ve demokrasi mücadelesini taçlandırarak sürdürecektir.
‘Kürt olduğumuz için baskıya uğruyoruz’
Bugün anlatmak istediğim siyasi parti olayı değil. Siyasi partimize karşı oldukları için değil, Kürt halkına karşı oldukları için bugün Kürt halkı üzerinde yoğun baskı var. Geçmişte AKP’ye oy vermiş olan insanlarımız olabilir, diğer partilere oy veren insanlarımız var. Bugün bunları çok iyi anlatmamız lazım. Mesele bir siyasi partiye mensup olduğumuz için değil, Kürt halkının evlatları olduğumuz, özgürlük arayışı içinde olduğumuz için bu baskılara ve saldırılara maruz kalıyoruz. Ev ev dolaşarak, hane hane dolaşarak ırkçı anlayışın Kürtler için neler düşündüğünü anlatmak lazım, halkımızı ikna etmemiz lazım. Örgütlülüğümüzü güçlendirmemiz lazım, çünkü örgütlü toplumlar ancak başarıya ulaşabilir. Geleceği belirleyebilir. Eğer örgütlü olmazsak, bütün kazanımlarımızı kaybederiz. Bu konuda yoğun bir çalışma ve çabaya ihtiyaç var. Her eve, her insanımıza ulaşmak siyasetin Kürtler açısından ne kadar önemli olduğunu anlatmak gibi bir görevle karşı karşıyayız.
Ben sadece sizleri selamlamak sizlere saygılarımı sunmak için kürsüye çıktım. Serfektin ji we re, riya we vekirî be. Ser seran ser çavan re hatine. (Başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun. Baş-göz üzerine gelmişsiniz.)”