Hacı’ya ne oldu?

16-12-2014
Rasan Fatih
A+ A-

İstanbul (Rûdaw) - Erbil’in Soran ilçesinde ikamet eden halk arasında "Hacı" diye hitap edilen C.Ş.C. isimli kişi 8 kişiden aldığı 1 milyon 550 bin dolar para ile ortadan kaybolmuştu. 


Konu ile ilgili Rûdaw’a konuşan döviz havale ofisi sahibi Casım Mahmud, Hacı’nın ilk başta ilçede çalıştığını ifade ederek, “Erbil’de döviz havale ofisi açan Hacı’yla 7 aydır çalışıyorduk. Günlük 150 bin dolar karşılığında Türk lirası gönderiyordu. Ona güveniyorduk” diye belirtmişti.


Bir başka döviz havale ofisi sahibi olan Şehab Abdullah ise, 8 yıldır tanıdığı Hacı’ya 890 bin dolar değerinde Türk lirası verdiğini, Erbil’e gittiğinde döviz havale ofisi açtığını ifade etmişti. 

 

Günlerdir kendisinden haber alınamayan Hacı’nın kardeşi Necdet Saraç, Rudaw’a konuştu:

 

Hacı günlerdir kayıplara karışmış,  nedir bu olay bir de sizden dinleyelim?

 

Haberde yer aldığı gibi 27 Kasım’da abim saat 12:30 gibi, daha doğrusu saati tam hatırlamıyorum, o saatten sonra ulaşamadık. Hanımını, oradaki akrabaları, arkadaşları aradık Hacı’ya ulaşmak için ama ulaşamadık. Kaçtı mı, kaçırıldı mı yoksa öldü mü bilmiyoruz ve hiçbir şeyden haberimiz yoktu.  

Şu an bir taraftan kaybolmuş bir abimizin derdindeyiz, bir yandan ise karşımıza Hacı’ya para verenler çıkıyor. Biz de emin değiliz, gerçekten bu kadar para Hacı’ya verildi mi verilmedi mi. Kendisine de ulaşamadığımız için bunu da teyit edemiyoruz. Abimizi Erbil’e gönderdik. Molla Şehab ve Casim Bey o borcu bizim ödememizi istediler.

 

Hacı sizce kaçtı mı yoksa kaçırıldı mı?

 

Kaçtı mı kaçırıldı mı onu bilmiyoruz. Belki abes bir iddia olacak ama kim bilir Hacı’ya borç verdik diyenler de bu işin arkasında olabilir. Sonuçta biz de kimseye güvenemiyoruz. Belki onlar yapmış olabilir.

 

Hacı’nın borçlu olduğuna dair belgeler var mı?

 

Kemal abim onlarla görüştüğünde her hangi bir belgeden bahsetmedi. Yani Hacı’nın bu parayı aldığına dair ortada bir belge yok, bize öyle bir belge göstermediler.

 

Bizzat Hacı ile çalışanlarla mı görüştü?

 

Evet. Molla Şehab, Casım ve diğerleri ile görüştü. Tam isimlerini bilmiyorum, çünkü ben tanımıyorum onları. Ama onlarla bire bir görüşüldü.

 

Peki 1,5 milyon dolardan bahsediliyor. Hacı daha önceden bu kadar büyük meblağlarla çalıştı mı yoksa ilk defa mı?

 

Yok, böyle bir meblağ yoktu daha önceden. Zaten bu bahsedilen büyük meblağ sıkıntılı bir meblağdır. Bu çok yüklü bir paradır, bunu bir arada bile bulundurmak zor. İlk defa böyle yüklü bir miktardan bahsediliyor.

 

Peki Kürdistan’da Hacı’yla çalışanların tavrı nasıl bu konuda?

 

Onlar diyor ki, ‘’Bu iş İstanbul’da yaşayan abisinin planıdır. Bu kadar yüklü paramızı aldı, kardeşini kaçırdı, İstanbul’da saklıyor onu. Paramızı vermek istemiyor.’’ Abimi arayıp tehdit bile ettiler. Abim, “Gelin birlikte arayalım” diyor ama onlar, “Hayır bize illaki paramızı vereceksiniz, biz başka bir şey istemiyoruz. Paramızı vermiyorsanız eğer, biz başka türlü parayı nasıl alacağımız biliriz” gibisinden tehdit ediyorlar.

 

Peki buradaki yetkililere haber verdiniz mi ‘’Hacı’’ Türkiye’ye giriş yaptı diye?

 

Yok burada emniyete bildirmedik. Sadece Erbil’dekilere bildirdik, “Bu şahsın orada çıkışı var mı?” diye.

 

Ailesi ne diyor?

Ailesi de Hacı’ya ulaşamıyor. Biz de ona ulaşamıyoruz. Eğer Hacı bir yerde saklanıyorsa şimdiye kadar ailesini aramış olurdu. Biz hatta onun yakın arkadaşlarını da aradık, onlarla konuştu mu diye. Çünkü ortada maldan öte bir can söz konusu. Bizim için de önemli olan bu zaten.

 

Hacı kimseyle bir husumeti ya da düşmanlığı var mıydı daha önceden?

 

Hayır, kesinlikle öyle bir insan da değil zaten. Kime sorarsanız orda, sorun. Hacı karıncaya bile dokunmaz, zararı olmaz, öyle zararsız bir insandı. Hiçbir şekilde tehdit etme, ya da edilme gibi olayı da yoktu.

 

Hacı para havale konusunda sadece sizlerle mi çalışıyordu yoksa başka dövizcilerle de mi çalışıyordu?

 

Türkiye’de sadece bizimle çalışıyordu.

 

Kaybolduğu gün irtibatta mıydınız?

 

Kaybolduğu gün zaten telefonu kapanmadan yarım saat önce onunla konuşuyorduk. Sonra telefonu kapanınca, bize telefonlar gelmeye başladı, biz oradakileri aramaya başladık. Önce yengemi aradım. Oda arıyordu ulaşamıyordu. Ondan sonra yakın olduğu arkadaşları aradık, uğrayabileceği yerleri aradık, onlara da gitmemişti.

 

Hacı'nın birilerine borcu var mıdır, ya da borçlu olduğunu biliyor musunuz?

 

Kimseye borcu yoktu. Sadece eskiden borçlu olduğu biri var, onu biz de tanıyoruz, yakınımızdır. O da eskiye dayalı bir borç, fakat bu mevzuyla hiç alakası yok.

 

Eklemek İstediğiniz bir şey var mı?

 

Biz istiyoruz ki sadece Hacı bulunsun, ortaya çıksın. Eğer borcu varsa biz zaten onu ödeyeceğiz. Ödemek zorundayız zaten. İnkâr etmiyoruz. Olay Perşembe günü oldu, abim cumartesi günü yani olaydan iki gün sonra oraya gitti. Biz şunu gösterdik; bak biz kaçmadık buradayız. Orda mal varlığımız var. Türkiye’de de mal varlığımız var. Onların borcunu kapatacak kadar mal varlığımız var çok şükür. Ama şuan yıkım içindeyiz. Hem bir canımız kayıp, hem malımızı mülkümüzü kaybetmek üzereyiz. 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli