Gelecek Partisi Kürtçe için gelecek vaad ediyor mu?
Erbil (Rûdaw)- Gelecek Partisi kurmaylarından Kurucular Kurulu Üyesi Bayram Zilan, Ahmet Davutoğlu’nun “Kürtçe’nin eğitim dili olması yönünde yapılan teklife karşı olduğuna dair bir görüşüne tanık olmadığını” belirtirken, Kürt yazar Hüseyin Siyabend ise Davutoğlu’nun parti kuruluşu öncesi yaptığı görüşmelerde Kürtçe’nin resmi dil olarak kullanılmasını kabul etmediğini söyledi.
AK Parti eski Genel Başkanı ve Türkiye eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu, dün Başkanlık ettiği Gelecek Partisi’nin kuruluşunu Ankara Bilkent Otel'de kurucular kurulu üyeleri ile birlikte resmen açıklamıştı.
Ahmet Davutoğlu, partisinin Kürtçe eğitim açılımına ilişkin, “Bütün kültürel kimliklerin kültürel miraslarını koruma ve kültürlerini geliştirme haklarını temel bir insan hakkı olarak görüyor ve devletçe desteklenmesini savunuyoruz. Bu bağlamda tüm demokratik ve kalkınmış ülkelerde olduğu gibi, ana dilin eğitimde ve sosyal hayatta öğretilmesi ve kullanımı, vatandaşlarımızın bu vatana duydukları aidiyet bilincini güçlendirecek, toplumsal barış ve dayanışmamızı tahkim edecektir.
Bunu ayrıca uzun tarihi süreçlerde Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Orta Asya’daki akraba topluluklar ile aramıza girmiş kültürel bariyerleri aşmamızı sağlayacak stratejik bir unsur olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Yazar Hüseyin Siyabend Aytemur, “Sayın Davutoğlu ile yapılan görüşmede Kürtçe’nin eğitim dili olması yönünde yapılan teklife karşı çıkması bunun mümkün olamayacağını ifade etmesi kabul edilinebilinir bir şey değil” ifadesini kullandı.
Azadî Hareketi: Kürt Dil Hareketi kurulmalı
Azadî Hareketi Genel Sekreteri Fevzi Bulgan da Aytemur ise“Kürtçenin Eğitim dili olması için Ahmed Davutoğlu ve partisi Gelecek Partisi’nden hayır çıkmayacağı ortaya çıktı. Zaten böyle birşey onun ‘stratejik derinlik’ teorisine denk düşmez”diyerek, “Kürtleri ortak siyasi taleplerde buluşturacak yapı, Kürt Dil Hareketi kurulmalıdır. Kürtçenin resmi dil olması, eğitim ve öğretim dili olması, değiştirilen ‘isimlerin’ iadesi gerekiyor. Kürt dil hareketiini öngördüğü 4 maddeye müsbet yaklaşmayan herhangi bir siyasi yapılanma, Kürtler tarafından ne desteklenmemeli Kürtlerden destek talep edilmemeli” dedi.
Söz konusu açıklamalar özellikle Kürtler arasında, Davutoğlu’nun Kürtçe’nin resmi dil olarak eğitim müfteratında ne denli yer vereceği de tartışmalara neden oldu.
Bayram Zilan: Kürt’ün anadilde eğitim görmesini savunuyoruz
Konuya ilişkin Rûdaw’a konuşan Gelecek Partisi kurmaylarından Kurucular Kurulu Üyesi Bayram Zilan, “Söylenildiği gibi görüşmelerde Sayın Davutoğlu’nun Kürtçe’nin eğitim dili olması yönünde yapılan teklife karşı olduğuna dair bir görüş belirttiğine tanık olmadım. Bunu söyleyen kişi neden böyle bir şey söyledi onu da bilmiyorum ayrıca bahsedilen ortam neresi onu da bilmiyorum” diye konuştu.
“Anadilde eğitim hususunu tartıştık ve Sayın Davutoğlu’nun da iddia edildiği gibi bir cevabı olmadı” diyen Zilan, “Biz anadilin herkese ana sütü gibi helal olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Ahmet Davutoğlu’nun dün yaptığı konuşmada da anadilde eğitime değindiğini hatırlatan Zilan, sözlerine şunları ekledi:
“Yurtdışında yaşayan Türkler’in anadilini de savunuyoruz. Türkiye içinde yaşayan Kürt’ün de anadilin eğitim görmesini savunuyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her insanın kendisini hür ve özgür hissetmesinin, baskı ve ayrımcılığa uğramaksızın eşit ve adil yaşamasının koşullarını oluşturmak istiyoruz. Birlik ve beraberlik murad ediyoruz. Barış ve huzur inşa etmek istiyoruz. Her türlü ayrımın ve ayrılıkçılığın karşısındayız.”
Hüseyin Siyabend Aytemur: PKK’yi de güçlendirecek bir şey
Rûdaw’a konuşan Yazar Hüseyin Siyabend Aytemur, Davutoğlu’nun parti kuruluşu öncesi yaptığı görüşmelerde Kürtçe’nin resmi dil olarak kullanılmasını kabul etmediğini söyleyerek, “Sayın Davutoğlu, anadil de eğitimi kişilerin inisiyatifine bırakma noktasında görüşünü belirtiyor. Zaten parti açılış konuşmasında da anadilin sosyal hayatta kullanılmasını aidiyet sürecini güçlendireceğini belirtiyor. Burada kastettiğim yapılan görüşmelerde Kürtçe’nin resmiyet kazanması anlamında bir tutuma karşı geldiğidir ve siyasi alanda yanıt vermediği çok açıktır. Dolayısıyla anadilde eğitim Türkiye’deki yasallaşma sürecinde kişilerin inisiyatifine bırakılacaksa bunu en üst düzeyde zaten TRT Kurdi yapıyor ve halen bir zemin olmamasına rağmen bunu AK Parti devlet bağlamında en iyi şekilde yapıyor. O zaman Sayın Davutoğlu’nun partisinin bu noktadaki Kürt meselesine tekabül eden varoluş sebebinin anlamı ne olacak o zaman?”ifadelerini kullandı.
Davutoğlu’nun partisinin öncelikle Kürtçe’nin yasal, resmi bir kimliği kazanması ve kişilerin inisiyatifine bırakılmaması gerektiği cevabını vermesi gerektiğini belirten Siyamend, sözlerine şunları ekledi:
“Bu meseleye bu şekilde Kürdistan toplumuna yaklaşım sergilemesi ilişkileri zedeleyecek bir durumdur. Bu aynı zamanda PKK’yi de güçlendirecek birşeydir. Bir diğer anlamda PKK ile savaşmak aynı zamanda Kürtçe’nin yasallaşmasıyla ilgili bir durumdur.”
Gelecek Partisi’nin konuyu legal bir şekilde ele alması gerektiğine işaret eden Aytemur, “Bu da yasal bir biçimde olması gerekiyor. Sayın Davutoğlu, bir siyasal alternatif sunmak istiyorsa tartışmalar içerisinde yer almak istiyorsa veya Kürt ulusal kimliği veya parti ulusal kimliği vs. nasıl bir siyasal yapı düşünüyorsa, buna yasal zeminde bir cevap vermesi gerekiyor. Politik kültür olarakta geriye dönme alışkanlığının da artık bir anlamı yok! Daha geri bir politika izlemek Gelecek Partisi’ne yakışmıyor zaten” diye konuştu.