Kürt partiler: Kürdistan’ın kazanımlarına sahip çıkmak ulusal bir görev

14-05-2022
Etiketler PAK PSK TDK-TEVGER Şengal Kürdistan Bölgesi Irak PKK
A+ A-

Haber Merkezi – PAK, PSK ve TDK-TEVGER, ortak bir açıklama ile Kürdistan Bölgesi topraklarında Türkiye ve İran’ın operasyon ve bombardımanlarının son bulmasını, PKK’nin Kürdistan Bölgesi yönetiminin iradesine saygı durmasını ve Şengal’in Kürdistan’a bağlanmasını istedi. Kürt partiler ayrıca tüm Kürtlere, Kürdistan Bölgesi’ndeki kazanımların koruma çağrısında bulundu.

Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ve Kürdistan Demokratik Hareketi (TDK-TEVGER), Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile İran ordusunun Kürdistan Bölgesi toprakları içerisindeki operasyon ve bombardımanları ile Şengal’de yaşananlar hakkında ortak bir açıklama yayımladı.

“Güney Kürdistan bir kez daha Türkiye ve İran devletlerinin saldırıları ile karşı karşıya” denilen açıklamada, bir yandan İran’ın füzelerle, diğer taraftan Türkiye’nin karadan operasyonlarla Kürdistan Bölgesi’ni hedef aldığı ifade edildi.  

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye de İran da Kürdistan Federal Bölgesi’ndeki kazanım ve ilerlemeden rahatsız ve bu kazanımların ileri gitmesini istemiyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok açık bir şekilde ‘Kuzey Irak’ta yaptığımız hatayı Suriye’nin kuzeyinde tekrarlamayacağız’ dedi. Elbette PKK'nin Rojava’daki varlığı, tutumu ve yanlış pratiği ve Kürtlerin ittifaksızlığı, Türkiye devletinin bu hedefine giden yolu daha iyi hale getiriyor. Ancak Türkiye'nin Efrin, Serê Kani, Gire Spi ve tüm Rojava Kürdistan'a yönelik politikalarını, saldırılarını ve işgallerini değerlendirdiğimizde, Erdoğan'ın sözlerinin Türkiye devletinin stratejik bir hedef ve planı olduğunu unutmamalıyız. Türkiye devleti, Rojava Kürdistan'ında ulusal, siyasi bir statüyü engellemek istiyor.”

“Türkiye Güney Kürdistan’da federal Kürdistan Bölgesi’nin kazanımlarını önleyemedi ancak şimdi bu kazanımlar daha da ilerlemesin diye Kürtlerin zayıflamasını ve yeni kazanımlar edinmesini önlemek istiyor” sözlerine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Şimdi PKK'nin Güney Kürdistan'daki varlığı, pratiği ve politikaları, Türkiye devletinin bu hedef ve planı için zemin sunuyor. Eğer PKK bugüne kadar Kürdistan Bölgesi parlamentosu, Başkanlığı, hükümet ve Peşmerge Güçlerini dinlemiş ve Kürdistan Bölgesi Yönetimi'nin kararları doğrultusunda hareket etmiş olsaydı, Türkiye devleti bu saldırı ve işgallerini bu kadar kolay gerçekleştiremezdi. Ayrıca Güney'deki durum daha iyi olacak, Kürdistan Bölgesi Yönetimi’nin Bağdat'a, İran'a ve Türkiye'ye karşı eli daha da güçlendirecekti. PKK kontrol ettiği ve bugün çoğu Türkiye devletinin kontrolüne geçen Güney Kürdistan'ın köylerini, dağları ve bölgelerini anlaşma ile Kürdistan Bölgesi Yönetimi'ne teslim olmuş olsaydı, bu daha doğru, daha iyi ve daha makul olmaz mıydı?

Açık ki Türkiye devletinin Güney Kürdistan'a yönelik bu hava ve kara saldırılarının ve işgalinin, birçok nedenden dolayı ABD ve Irak devletinin izni ve değerlendirmesi olmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Türkiye devleti mevcut boşluktan ve PKK'nin bu eylemlerinden faydalanmak istiyor; Bağdat ve ABD'nin onay ve göz yummasını fırsat olarak görüp Güney Kürdistan'ı işgal etmek istiyor.”

Kürdistan Bölgesi yönetiminin de bu durum karşısında daha açık bir tavır sahibi olması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, Kürdistan Bölgesi’ndeki partilerin bir an önce ittifak sağlaması ve iç sorunlara kalıcı çözüm bulması gerektiği ifade edildi.

“Şengal Kürdistan’dır”

Şengal’in içinde bulunduğu duruma da değinilen açıklamada, çatışmalar ve huzursuzluk nedeniyle Şengal nüfusunun yüzde 80’inin göç ettiği hatırlatıldı.

Bağdat, Tahran ve Ankara’nın “Şengal’in Kürdistan Bölgesi’ne bağlanmasına karşı olduğu, bu olacaksa statüsüz ve kaos içinde kalmasını istediği” ifade edilen açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi:

“Bizler, meşru, makul ve doğru yolun Şengal’de ve 140’ıncı maddeye tabi tüm bölgelerde sorunun 140’ıncı maddeye uygun olarak çözülmesi olduğunu söylüyoruz. Tüm Şengal halkı evlerine geri dönebilmeli, Ezidi Kürt kardeşlerimiz ve Şengal Bölgesi Halk Meclisi, kendi dini, kültürel, tarihsel özelliklerine göre, Kürdistan Bölgesi Parlamentosu, Başkanlığı, Hükümetin ve Peşmerge Güçleri'nin yetkisi altında ve kendi haklarıyla yönetebilmelidir.

Şengal ve 140’ıncı maddeye tabi olan Güney Kürdistan'ın tüm bölgelerinden temel bir çözüm bulunana kadar, Erbil ile Bağdat arasında imzalanan Şengal Anlaşması uygulanmalıdır. Bu anlaşma Ezidi Kürt kardeşlerimizin acılarını dindirecek, yaralarının sarılmasına yardımcı olacaktır.

Bağdat, Irak Ordusu, Heşdi Şabi, YBŞ, PKK, Türkiye, İran ve tüm dünyada devletleri, 25 Eylül 2017 referandumunda ve 10 Ekim 2021 seçimlerinde ortaya çıkan Şengal halkının meşru iradesine saygı duymalıdır.

Şengal’in de Necef, Kerbela ve Musul gibi Bağdat'ın kontrolü altında olmasını isteyen fikir ve politikalar, Iraklı işgalcilerin fikir ve politikalarıdır.

Şengal’in Kürdistan Bölgesi'nin otoritesi altında olmasını istemeyen, özerk bir bölge olarak Bağdat'a bağlanmasını isteyen YBŞ’nin savunduğu fikir ve politikalar Kürdistanlıların değildir ve hiçbir şekilde kabul edilemez. Şengal Kürdistan'dır.” 

“PKK Kürdistan Bölgesi Yönetimine saygı duymalı”

PKK’ye de çağrıda bulunan PAK, PSK ve TDK-TEVGER, örgütün bir an önce Kürdistan Bölgesi topraklarından uzaklaşmasını ve “Kürt halkına zarar veren silahlı mücadeleden vaz geçmesini” istedi.

“PKK ve tüm silahlı ve siyasi güçler, tüm bölge ve dünya devletleri, Kürdistan Bölgesi Parlamentosu, Başkanlığı, Hükümeti ve Peşmerge Güçlerinin resmiliğini, meşruiyetini, otoritesini, egemenliğini ve kararlarını tanımalı ve buna göre hareket etmelidir” denilen açıklamada ayrıca, PKK, HDP, DBP, DTK ve ilgili diğer tarafların da, basında, eylem ve söylemlerinde “KDP ve Barzani ailesi” hakkındaki propagandalarına son vermesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Açıklamada, “Barzani ailesi ve KDP ile ilgili tüm olumsuz açıklamalara ve eylemlere rağmen, Sayın Başkan Mesud Barzani'nin Kürtler arasındaki savaşı önleyen, Kürtlerin Kürt kanı dökmesine izin vermeyen tutumu, yerinde tavır ve saygı duyulması gereken bir politikadır. Sayın Başkan Mesud Barzani, basında da kimsenin bu hassasiyetine ve yapıcı tavrına zarar vermesine izin vermemelidir” denildi.

Açıklamanın sonunda dünyanın her tarafında yaşayan Kürtlere çağrıda bulunan PAK, PSK ve TDK-TEVGER, “ulusal bir tavırla Güney Kürdistan'ın egemenliğine ve kazanımlarına sahip çıkmalarını ve halkın  duyguları ile bilincinde derin yaralar açan her türlü eylem ve propagandaya karşı net bir duruş sergilemeye” davet etti.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli