ARAŞTIRMA: 13 yılda Rojava nüfusunun yüzde 50'si göç etti
Erbil (Rûdaw) – Avrupa Kürt Araştırmaları Merkezi’nin araştırmasına göre, geçtiğimiz 13 yılda iç savaş ve Araplaştırma politikası nedeniyle Rojava nüfusunun neredeyse yarısı yerinden edildi.
Avrupa Kürt Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan araştırma, Almanya Federal Dışişleri Bakanlığı'nın desteği ve Dış İlişkiler Enstitüsü (IFA) aracılığıyla, 13 şehir ve 880 köyde, Suriye hükümetinin 2010 yılına ait resmi verileri kullanılarak gerçekleştirildi.
Suriye ve Rojava’da savaşın başlangıcından bu yana ve adı açıklanmayan bir STK tarafından toplanan 2023 yılına ait veriler karşılaştırılarak hazırlanan raporda bu bölgelerdeki nüfusun yerinden edilmesi ve göçü gösterildi.
Rojava’nın Kamışlo, Kobani ve Cindires kentlerinin yanı sıra diğer şehirler ve çevre köylerinde yapılan araştırmanın sonuçları dikkat çekiyor.
Araştırmaya göre 2010 yılında Rojava’nın seçilen il ve köylerindeki nüfus 1 milyon 287 bin 161 kişiydi. Ancak bu rakam 2023’te 549 bin 661’e düştü. Raporda insanların etnik kökenleri hakkında detaylı bilgi verilmedi.
Araştırmacıların Efrin gibi bazı şehirlere gidememesi nedeniyle birkaç il ve köyde veri toplanamadı. Toplanan verilerin şehirlerin genel istatistiklerini temsil etmediği belirtildi.
Efrin, 2018 yılında Türkiye güdümlü güçler tarafından konrol edilmeye başlandı ve o tarihten bu yana onlar tarafından yönetiliyor.
Çalışmada ayrıca 530'u Kürt, 278'i Arap, 36'sı Süryani ve Ermeni olmak üzere 880 köyün ve karma nüfuslu 63 köyün verileri de yer aldı.
Buna göre Kürtlerin yaklaşık yüzde 38'i, Arapların yüzde 31,9'u, Süryani ve Ermeni köylülerin ise yüzde 62,3’ü evlerini terk etti.
Araştırmada esas olarak bölgelerdeki IŞİD milislerinin tehdidi ve 2014'ten itibaren Suriyeli isyancılarla bağlantılı "İslamcı milis gruplarının" varlığı nedeniyle daha büyük oranda Süryani ve Ermenilerin yerlerinden göç ettiğine dikkat çekildi.
Savaş ve terör tehdidiyle bölgedeki insanların göç etmesi demografik değişime neden oldu. Kürtlerin göçü ve bu bölgelere Arap nüfusun akını, demografinin değişmesine ve Kamışlo, Cindires, Amude, Derik gibi şehirlerin çevre köylerinde Kürtlerin azınlıkta kalmasına neden oldu.
Kamışlo'da yıllardır süren savaş nedeniyle nüfus neredeyse yarı yarıya düştü. Kentte 2010 yılında 464 bin 336 kişi bulunurken, 2023 yılında bu sayı 233 bin 472'ye düştü.
Araştırma, bölgelerin Araplaştırma politikası ve kampanyalarına tabi tutulduğunu, Türkiye güdümündeki vekil grupların kontrol ettiği Serêkaniyê ve Efrin yakınlarında neredeyse hiç Kürt nüfusun kalmadığını gösteriyor.
Cindires neredeyse boşaltıldı
Efrin yakınlarındaki Cindires'te ise nüfusun yüzde 77'den fazlasının savaş yıllarında itibaren evlerini terk ettiğine dikkat çekildi. Cindires nüfusu 13 yıl içinde 13 bin 661'den 3 bin 061'e düştü. Şehre yaklaşık 23 bin 450 Arap yerleştirildi.
Cindires çevresindeki 33 köyde yaşayanların sayısı 19 bin 286’yken bu sayı 2023’te 5 bin 822'ye düştü. Köylere 18 bin 553 Arap yerleştirildi.
Türkiye'nin Rojava'da Kürt güçlerine karşı düzenlediği çok sayıda askeri operasyon nedeniyle 2018'den bu yana binlerce Kürt bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.
Efrin’in Türkiye güdümlü silahlı grupların kontrolüne geçmesinin ardından Rojava’da binlerce vatandaş evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Rojava’dan Katar ve Kuveyt’e kınama
Rojava Özerk Yönetimi geçtiğimiz gün, Katar ve Kuveyt gibi ülkelerin yardım kuruluşlarının Türkiye ile birlikte, Efrin’de yerleşim yerlerinin demografik yapısını değiştirmeye yönelik adımlarını kınayarak, “Derhal uluslararası bir soruşturma komisyonu kurulmalı ve bu konuda sorumlular hesap vermelidir” açıklamasında bulundu.
Ağustos 2023'te ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi, Süleyman Şah Tugayı ve Hamza Tümeni’ne ve liderleri Muhammed Hüseyin el Casim, Velid Hüseyin el Casim ve Seyf Boulad Ebu Bekir’e yaptırım uyguladığını duyurmuştu.
Süleyman Şah Tugayı, Efrin’deki Kürtleri evlerini terk etmeye zorlamak ve fidye için insan kaçırmak ve şantaj yapmakla suçlandı.
Hazine Bakanlığı, Hamza Tümeni’nin ise fidye için kaçırılan ve işkence ile cinsel istismara uğrayan mağdurların tutulduğu gözaltı merkezlerinin işletilmesinde rol oynadığı ifade edildi.
Rojava yönetimi ise ABD'nin yaptırımlarını memnuniyetle karşılayarak milislerin Efrin'de işlediği suçların araştırılması için uluslararası bir soruşturma başlatılması çağrısında bulunmuştu.
O tarihten bu yana Türkiye, Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) kontrolündeki bölgelere rutin olarak operasyonlar düzenliyor.