Erbil (Rûdaw) - Van Barosu bünyesinde; duruşmalarda kendisini Kürtçe ifade eden ve Türkçe bilmeyen bireylerin tercüme ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla Kürtçe dil eğitimi veren bir komisyon oluşturuldu. Rûdaw’a konuşan komisyonun kurucularından Avukat Kadir Kutevi, Kürtçe dil dersleri için “Kürtçe bilmeyen Türk arkadaşlardan talep geldi” bilgisini verdi.
Avukat Kutevi, “Van Adalet Sarayı'ndaki Adalet Komisyonu bünyesinde Cumhuriyet Savcısı ile görüşeceğiz. Tercümanların bizden alınmasını isteyeceğiz” dedi. Kutevi, Güney Kürdistan'a giren Kürtlerin orada Kürtçe yazılı kaynaklardan yararlanamadığını hatırlatarak Arami alfabesi ile Kürtçe okur yazarlık kursu açmayı da planladıklarını söyledi.
Türkiye'de duruşmalarda resmi dil olan Türkçe kullanılıyor. Türkçe'nin dışında kendisini ifade etmek isteyen yurttaşlar ise tercüman kullanabiliyor. Ancak Türkiye'de resmi ve sertifikalı tercüman sayısı parmakla sayılacak kadar az. Adliyelerde, duruşma salonlarında genellikle tercüman ihtiyacı Kürtçe bilen memurlara tercüme yaptırılarak gideriliyor. Ancak bu vatandaşların tercüman talebini kapsamlı olarak karşılamıyor. Ayrıca bölgeler arası lehçe farklılıkları da sanıkların ya da şüphelilerin “memur tercüman” tarafımdan anlaşılmamaya yol açabiliyor.
Özellikle avukatlar ile müvekkilleri arasında yaşanan iletişim sıkıntısını çözmek için Van Barosu bünyesindeki bir grup avukat harekete geçti. Yaklaşık 75 avukat bir komisyon oluşturarak Kürtçe dil dersi almaya karar verdi. Komisyon ileride Arami alfabesi ile Kürtçe okur yazarlık kursu da açmayı planlıyor.
Avukat Kadir Kutevi, söz konusu komisyonun kuruluş sürecini Rûdaw’a anlattı.
Kutevi, hem tercümanlık alanında yaşanan boşluk ve sıkıntılardan hem de asimilasyona karşı durmak için bu adımı attıklarını ifade etti:
“Komisyonu kurduk Van Barosu bünyesinde, yasal işlemlerini de yaptık. Van Barosunda kayıtlı birçok avukat Kürtçe okuma yazma bilmiyor. Yine boromuzda kayıtlı olup da Kürt olmayan Türk arkadaşlarımız özellikle çok talepte bulundular. Çünkü kendileri meslek hayatlarında bunun çok ciddi sıkıntılarını yaşıyorlardı. Ve sosyokültürel bir ihtiyaç da vardı. Van Barosu içerisinde biz de bu çerçevede komisyonu kurma kararı aldık. Yönetim kurulu üyesi olarak bu öneriyi sundum. Sağ olsun arkadaşlar da kabul ettiler.
Bir de kültürel ve asimilasyona karşı bizim de bir böyle bir çalışmamızın olmasını istedik. En önemlisi mahkemelerde, duruşma esnasında orada tercümanlık yapanların yetkisizliği yazı ile ilgili büyük bir sıkıntımız vardı. Hakkari ya da Botan bölgesinde konuşulan lehçeler farklı. Tercümanlık yapan birisi bütün dile hakim olmadığı için ciddi aktarım sıkıntıları yaşıyorlardı. Biz bununla ilgili Van Adalet Sarayı'ndaki Adalet Komisyonu bünyesinde Cumhuriyet Savcısı ile de görüşeceğiz. Tercümanların bizden alınmasını isteyeceğiz. Çünkü gerçekten bu çerçevede ciddi bir sıkıntı var.
Bir de zaten tercümanları da adliye bünyesinde çalışan memurlardan aldıkları için memurların çoğu da dille ilgili hakimiyetleri hiç yok. Bununla ilgili de bir sıkıntı yaşıyorduk. Bir de en önemlisi Kürtler üzerindeki asimilasyon politikaları ile ilgili… Biz ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini düşündük ve Van Barosu'ndan 70-75 avukatla beraber bu komisyonu kurduk çalışmalara başlayacağız. Ayrıca kültürümüzün bölge halkları ile eşit derecede bir kültür olduğunu kendi bünyemizde avukatlarımıza ve halkımıza anlatmak istiyoruz. Türk arkadaşlarında talebinin etkisi var ama bizim kendimizin de bir susamışlığı vardı açıkçası. Biz bu komisyonu kurunca barodaki avukatlardan ciddi destek aldık ve büyük bir heyecanla karşılaştık.”
Kurmanci lehçesi öğretilecek
Avukat Kutevi, kursta hangi lehçenin öğretileceğine dair soruya, “Biz Kurmanci lehçesimi ağırlıklı olarak düşünüyoruz. Ancak şöyle bir çalışmamız da olacak. Arkadaşlarımızın bir talebi var. Güney Kürdistan'a giden bir Kürt oradaki kütüphaneden yararlanamıyor, alfabe farklılığından dolayı. Biz Arap alfabesi ile Kürtçe okuma yazma kursu açmayı da düşünüyoruz” yanıtını verdi.
Kurstan mezun olanların tercüman statüsü kazanıp kazanmayacağına dair ise Kutevi “Bir duruşmalarda zaten kendimiz birçok kez müdahale ediyoruz tercümanlara. Adliyedeki adalet komisyonuna bununla ilgili talebimiz olacak, en azından rağmen olmasa bile tercümanlık yapabilenlere yönelik ciddi bir eğitim çalışması yapmayı düşünüyoruz. Bu işin içinde bir de ekonomik bir rant var. Orada bu işi yapanlar bu tercümanlıktan para da alıyor. Hatta Kürtçe savunma yapanlara ilk sorulan soru da şu: (Bu da Kürtçe savunmanın önünü almak için yapılan bir şey) Siz tercüman ücreti ödemeyi kabul ediyor musunuz? Zaten adliyelerde çalışan tercümanların çoğunun böyle bir sertifikası yok. Kürtçe ile ilgili sertifikası olanlar yapmıyor zaten. Sadece keyfi bir muamele ile orada çalışan bir katip maksat o esnada oradaki tercümanlık ücretini alsın diye ‘Sen Kürtçe biliyor musun’ diye soruyor. Oradaki memur da ‘evet’ diyor ve hemen onu alıyorlar. Ayrıca sosyokültürel aşağılanmadan dolayı dile olan mesafe ile ilgili psikolojik eğitim vermeyi de düşünüyoruz. Yani klasik bir komisyon olmayacak. Ciddi bir talepte de karşı karşıyayız, onu da söyleyeyim” bilgisini paylaştı.
Kürtçe öğretmenleren yayarlanılacak
Avukat Kadir Kutevi, “Kursun bir süresi olacak mı veya ne kadar olması düşünülüyor?” sorusunu “Van'daki Kürtçe eğitim veren eğitim veren yerler var. DİSADER (Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği) var. Onlardan öğretmen talep edeceğiz. Süreyi onlar belirleyecek. Bir de Kürtçe eğitim alıp da şu an işsiz olan birçok öğretmen var. Biz onları da da dahil etmeyi düşünüyoruz. En azından üç kişinin elini tutarsak bu da vicdani bir sorumluluktur bizim için” diye cevapladı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın