Erbil (Rûdaw) - Sosyolog yazar Adnan Bayar, Kürtçe dil dersi ile Kürtçe’nin eğitim dili olması arasında fark olduğunu belirterek, okul kadar aile içi eğitimin de bu konuda önem taşıdığını söyledi.
Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu 15:00 bültenine katılan Adnan Bayar, Kürtçe anadilde eğitimin iki temel alan üzerinde öğrenilebileceğini belirterek, “Bunlardan biri resmi devlet okullarıdır, diğeri ise aile içerisindeki eğitimdir” dedi.
Bayar, “Fakat her şeyden önemlisi şu ki, dil bir ihtiyaç olarak görüldüğünde yaşar ve nesillere aktarılır. Yani dil toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilir ve böyle bir sorumluluğu üstlenebilirse yaşar. Aksine o dil modern dönemde yaşama imkanı bulamaz, bulsa bile zayıf kalır” ifadelerini kullandı.
Bu nedenle Kürtçe’nin sadece eğitim dili değil resmi dil olması gerektiğini vurgulayan Bayar, “Çünkü Kürtçe ders yani derslerin Kürtçe olması başkadır, Kürtçe dil dersi ise başka. Kürtçe dil dersi ihtiyacını bazı kurumlar karşılıyor, fakat önemli olan eğitimin Kürtçe olmasıdır. Bu en önemli konudur ve bu da devletin görevidir” şeklinde konuştu.
Aile içerisinde çocuğun eğitimi için yapılması gerekenler hakkında görüş belirten sosyolog Bayar, “Devlet veya kurumların dışında çocukların anadilde eğitimi konusunda aile içerisinde yapılması gerekenler de vardır. Çocukların dil öğrenmesi için en uygun yaş 2 ve 7 yaş arasıdır. Bir defa çocuk evinde Kürtçe duymalı, kulakları bu dile aşina olmalı. Yine çocuklar için Kürtçe müzik önemli bir konu. Çocuklar şarkıları çabuk öğrenebiliyor, ezberleyebilir. Dolayısıyla müzikle birlikte kelime öğreniyor. Yine günlük yaşamdaki oyunların dili Kürtçe olursa çocuk dili daha kolay öğrenir. Düşünün, bir aile çocuğuna günde bir kelime bile öğretirse bu yılda 365 kelime ediyor. Yine televizyonlarda Kürtçe çizgi filmler çocukların eğitimi için çok önemlidir. İletişim çağında yaşıyoruz. Çocuklar artık mobil oyunlarla oynuyor. Oynana oyunların dilinin Kürtçe olması da çocukların dil öğrenmesine katkı sunar” dedi.
Kürtçe’nin resmi dil olması için Kürtlerin her açıdan devlete baskı yapması gerektiğini ifade eden Bayar, “Mesela Kürtçe eğitim için bir milyon imza toplanabilir. Bu sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada ses getiren bir talep olur. İkincisi Kürtler diyaloğa hazır olmalı. Üçüncüsü Kürtçe eğitim talebi canlı tutulmalı. Dördüncüsü eğitim için bilimsel olarak materyallerimiz hazır olmalı. Son olarak da seçmeli derslere talep çok daha yoğun olmalı ki devlet böyle bir şeye ihtiyaç olduğunu kabul etsin. Tüm bu beş konuda mücadele etmek gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın