Erbil (Rûdaw) - Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük İl Başkanı Kahtan Vendavi, 140. maddenin Kerkük’te sorunları çözemeyeceğini belirterek, “Bundan böyle hiç bir şekilde Türkmenlerin ne Kerkük’te, ne Irak’ın genelinde ve ne de yasama, yürütme, yargı organlarında göz ardı edilmesini kabul etmeyeceğiz” dedi.
Irak’ta, Muhammed Şiya es-Sudani öncülüğünde yeni hükümetin kurulmasının ardından Kürtler ve Araplar, Anayasanın 140. maddesinin hayata geçirilmesi için kurulan komisyonun aktif hale getirilmesi konusunda anlaştı.
2005 yılında kabul edilen anayasada yer alan 140. madde, Saddam Hüseyin rejimi döneminde Araplaştırma politikası ve demografik değişime maruz kalan Kerkük, Diyala, Musul ve “tartışmalı bölgeler” olarak adlandırılan diğer Kürdistani bölgelerin statüsüyle ilgili.
Komisyon, bu bölgelerde durumu normalleştirme planını ilgili siyasi partilere sunmayı hedefliyor. Kürtler maddenin uygulanmasını ısrarla talep ederken, bölgedeki Sünni Arapların bir kısmı ve Türkmenler buna karşı çıkıyor.
“140. Madde Kerkük’teki sorunlara çözüm olamaz”
Rûdaw TV’de Nwêner Fatih’in sunduğu Rûdawî Emro programına konuk olan ITC Kerkük İl Başkanı Kahtan Vendavi, “140. Madde Kerkük’teki sorunlara çözüm olamaz” diyerek bu maddenin uygulanması için belirlenen sürenin geçtiğini söyledi.
Bu maddenin “Iraklılar eliyle yazılmadığını” ve ABD'nin Irak'taki eski sivil hâkimi Paul Bremer öncülüğünde hazırlanan yasanın 150. maddesinin devamı olduğunu savunan Vendavi, “Kerkük çok farklı özellikleri olan, Kürt, Türkmen ve Arap kardeşlerin birlikte yaşadığı bir kent. Dolayısıyla sorunlar tüm tarafların ittifak olacağı bir anlayış ile çözülmesi gerekiyor” dedi.
“Baştan beri Irak anayasasına hayır dedik”
Kahtan Vendavi, “Anayasa referanduma sunulduğunda biz Türkmenler olarak ‘anayasaya hayır’ dedik. Biz bazı maddelerin kesinlikle siyasi amaçlar güttüğünü ve Kerkük’te birlikte yaşam kültürü ve bileşenlere zarar verildiğini biliyorduk. Bu nedenle Kerkük’teki tüm Türkmenler anayasaya hayır dedik” diye konuştu.
Tarafları uzlaştırma amacıyla Kerkük’te Birleşmiş Milletler gözetiminde bileşenlerin katıldığı bir toplantı gerçekleştirildiğini hatırlatan Vendavi, şu ifadeleri kullandı:
“140. madde miadını doldurdu, 15 yıldır uygulanmadı. Çözüm tüm tarafların müzakere masasında oturup kentin ortak yönetimi konusunda anlaşmasıdır. Şimdi devlet üç bileşenin ortak katılımı ile yönetiliyor. Sünniler, Şiiler ve Kürtler. Bu bize bir tecrübe oldu ve göz ardı edildik. Neden Kerkük’te de aynı şey yaşandın? Neden Kürtler uzun süre valilik makamını alsın, ardından Araplar alsın? Peki Türkmenler nerede? Bir Arap ve Kürtlerin de göz ardı edilmesine karşıyız. Buradan tekrar söylüyorum, bundan böyle hiç bir şekilde Türkmenlerin ne Kerkük’te, ne Irak’ın genelinde ve ne de yasama, yürütme, yargı organlarında göz ardı edilmesini kabul etmeyeceğiz.
“Yüzde 32 ortaklık önerisi uygulansın”
Irak anayasasının 14. maddesi ülkenin çok uluslu ve inançlı olduğuna ve tüm bileşenlerin aynı haklara sahip olduğuna, eşit olduğuna vurgu yapıyor. Neden bu konuya bağlı kalınmıyor da bazı maddelere bağlı kalınıyor? Bu yüzden biz ortak bir siyasi yönetimi benimsiyoruz. Kerkük’te yönetim ve diğer erklerin yüzde 32 şeklinde dağılımını destekliyoruz ki bu Irak eski cumhurbaşkanı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Sekreteri merhum Celal Talabani’nin yani Kürtlerin önerisiydi.”
Kerkük’te yoksulluk, işsizlik ve hizmet yoksunluğunun had safhada olduğuna dikkat çeken Türkmen yetkili, bileşenler arasındaki görüşmelerde şu an üç temel başlığın öne çıktığını, bunlardan birinin valilik makamı, ikincisinin el konulan arsalar ve diğerinin de güvenlik konusu olduğunu söyledi.
Kahtan Vendavi, “Kürt kardeşlerimizin tavrını eleştiriyoruz. Mevcut Vali Rakan Cuburi’nin yaptıklarını eleştiriyorlar. Ama bir Türkmenin vali olmasına da şiddetle karşı çıkıyorlar. Kaldı ki Araplar valiliğin Türkmenlere verilmesine karşı değil” dedi.
Türkmen yetkili, tapuları sahiplerinden alınan arazilerin geri verilmesi konusunda Türkmenler ve Kürtler arasında görüş yakınlığı olduğunu, güvenlik konusunda ise kent için ortak bir güvenlik gücünün teşkil edilmesini istediklerini belirtti.
Kerkük’te 2003’ten önce uygulanan Araplaştırma politikalardan Türkmen nüfusun da zarar gördüğünü belirten Vendavi, ardından yine IŞİD savaşı ile Türkmenlerin yerlerinden zorla edildiğini dile getirdi.
Anayasanın 140. maddesi, normalleşme, nüfus sayımı ve referandum gibi 3 adımı uygulamakla yükümlü. Ancak Türkmenler, yakın vadede bunların olamayacağını savunuyor.
Irak Türkmen Cephesi Sözcüsü Muhammed Saman daha önce Rûdaw'a "140. maddenin uygulanamayacağına inanıyoruz. Biz buna karşıyız. Uygulanmaması için gösterilerden greve kadar her türlü tedbiri alacağız” demişti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın