Erbil (Rûdaw) - İtalya açıklarında Haziran ayında meydana gelen tekne kazaları dünya gündemine bomba gibi düşmüş, insan kaçakçılığı, mülteci sorunu ve göç rotalarıyla ilgili tartışmaları bir kez daha alevlendirmişti. Rûdaw muhabiri Peyam Serbest, göçün başlangıç noktasından itibaren izlenen yolları ve pazarlıkları haberleştirdi. Ölüm rotalarının mahir kaçakçılarını anlatıyor.
Kurban Bayramı'ndan günler önce 76 göçmeni taşıyan iki ayrı tekne, biri Libya’dan diğeri ise Türkiye açıklarından İtalya’ya doğru yola çıktı. Teknedekilerin neredeyse çoğu Kürdistan Bölgesi, Rojava, Rojhilat'tan Avrupa’ya gitmek isteyen Kürtlerdi. Batan teknelerde 64 kişi hayatını kaybetti.
Muhabirimiz Peyam Serbest, ölüm rotalarından Avrupa’ya giden insanların hangi yollardan nasıl gittiklerini, kimlerle hangi şartlarda anlaştıklarını araştırdı.
İtalya açıklarında 13 Haziran'da batan tekne kazasının hikayesini hayatta kalanların ve mağdurların ailelerinden dinledi.
Adının saklı olduğu ölüm rotası kaçakçılarından biri, hamile eşi ve iki kız çocuğuyla birlikte tekne kazasında hayatını kaybeden Aram’ın Avrupa’ya gitmek için aceleci davrandığını anlattı.
“Ölsem dahi geri dönmem, bu gece kesin gitmeliyiz”
Rûdaw’a konuşan kaçakçı, “Aram iki kez gitti, bir keresinde Antalya’ya gitmek istedi, o sefer gidememişti geri döndü. Daha sonra Bodrum’a gitti ve tekneye bindi. Teknenin sigortaları mı yandı bilmiyorum, o seferde de gidememişlerdi, polis gelmiş ve onları yakalamıştı. Ardından güya bir arkadaşımın teknesiyle gideceklerdi. Arkadaşım hayır ben bunları götürmem dedi. Ben de neden diye sordum. O da 'Kadın hamile, götüremem' diye yanıt verdi. Başka bir tekne daha vardı ve orası da beş dakika uzaklıktaydı. Ölsem bile dönmeyeceğime yemin etti, bu gece kesin gitmem gerekiyor” dedi.
“İnsanlar tehlikeleri umursamıyor ve beni arıyorlar”
Adının saklı kalmasını isteyen kaçakçı o geceyle ilgili olan bitenleri şöyle anlattı:
“Bir arkadaşımı aradım, o da bana 'Haci böyle bir şey var, bu gece gidecekler,' dedi. 'Neredeler?' diye sordum. 'Bodrum'dalar,' dedi. Batan tekneden bahsediyorum. Onu aradım ve dedim ki: Aramcığım, gidecek biri daha var. Dedi ki: Allah aşkına, beni gönder de buradan kurtulalım, çünkü eşimin doğumuna çok az zaman kaldı. Tekne fena değildi ama yiyeceklerin saklandığı küçük buzdolabında çatlak vardı ve bu da vakaların yaklaşık %1'inde meydana geliyordu. Aram'ın ailesinden 8.300 dolar almıştım hatta gideceği akşama kadar da ondan okey (onay) almamıştım çünkü Aram benim kardeşim gibiydi. Ben onun yerine karşı tarafa okey vermiştim. Operasyonda bir kusur yoktu ama bu Cenab-ı Hakk'ın emriydi ve her kesimden insan vardı. Şu anda Türkiye'deyim ve Kur'an'a yemin ederim ki dün ve önceki gün yirmi kişi beni aradı. Evet, hemen kazadan sonra sevgili kardeşim, insanlar umursamıyorlar.”
Ege Denizi'ndeki en büyük Kürt kaçakçılarından biriyle konuşan Peyam Serbest, Türkiye’den Yunanistan’a oradan da İtalya’ya gitmeye çalışan tekneleri bekleyen tehlikeli olasılıkları gözler önüne seriyor.
“12 kişi taşıma kapasitesi olan tekneye 100 kişi bindiriliyor”
Rûdaw’a konuşan Kürt kaçakçı şunları söyledi:
“Zamana bağlı, seyahat eden kişi sayısı çok olunca fiyat 12 bin veya 13 bin dolara çıkıyor, yolcu sayısı az olunca 8 bin ile 9 bin dolar arasında değişiyor. Aracılar bu tutarın 1.000 ila 1.500 dolarını alıyor, geri kalanı onlarla seyahat eden kişiye yani tekne sahibine gidiyor. Yolcuları onlara teslim eden kişiler bin ila 1.500 dolar alıyor. Bu tarz tekneler, 8 ila 12 kişi taşıyor, maksimum 12 yolcu için tasarlanmıştır. Bazen 100 kişi taşıyorlar. Ancak genellikle elli ila yüz kişi arasında yolcu taşınıyor. Ancak mesele sadece yolcularla sınırlı değil, çünkü yolcuların ağırlığı kadar yakıt ve yiyecek de taşınıyor, yani teknelerin ağırlığının iki katı ağırlığında yük bindiriliyor. En büyük olanları 10 ila 12 ton arasında bir ağırlığa sahip. Ancak taşıdıkları yolcu, su, yiyecek ve yakıt 15 tonu aşıyor. Bu teknelerin fiyatı teknenin büyüklüğüne göre yüz bin ile 150 bin euro arasında değişiyor. Bu tekneler bir sefer için kullanılıyor.”
Kürdistan Bölgesi'nde göçün merkezi olarak bilinen Raniya'da, göç etmeyen veya göç etmeyi düşünmeyen bir aile ferdinin olmadığı hane yok.
“Kaçakçıların işleri güçleri yalan söylemek”
Bir çocuk babası Hawre Castro, oğlunun da yıllar önce aynı yollarla Avrupa’ya gittiğini ifade ederek, “Eşimin kuzeninin ailesi de aynı yolu kullandı ve aynı kazayla karşı karşıya kaldılar. Eşi ve kızı öldü, üç çocuğu da sudan kurtuldu. Ben yüzlerce insandan biriyim. Bir oğlum var, o da bu yollardan göç etti. Kaçakçılar yalan söylemekten başka bir şey yapmıyor, yaptıkları işe sadık kalmıyorlar, hepsinin aracı ve komisyoncu olduğunu düşünüyorum” dedi.
İnsan kaçakçıları, farklı kent ve ülkelerdeki komisyoncu ve aracılar yoluyla insanlarla bağlantı kuruyor ve gidişleri planlıyor.
Rûdaw’a konuşan Komisyoncu, “Birçok havayolu acentası büyük çoğunluğu sahte seyahat vizesi almak için adeta kollarını sıvamış durumda. Erbil'e, Musul'a götürüyorlar ve sahte evrak, sahte tapu, sahte çalışma beyanatı ile vize alıyorlar. Burada bir Türkiye vizesinin maliyeti 4.000 dolara ulaştı” dedi.
“Kaptanlar 1 hafta eğitim gördükten sonra yola çıkıyorlar”
Rûdaw'ın araştırmalarına göre, motorun patlamasının sebebi, tekne kaptanının tecrübeli olmamasının yanı sıra yelkeni kullanmayıp sadece üç günlük yolculuğa dayanabilen motorun ara vermeden çalıştırılmasından kaynaklanıyor.
Tekneleri kullanan kaptanların deneyimli olmadıklarını aktaran kaçakçı, “Kaptan denilen şoförleri getiriyoruz ama bu kaptanlar iyi değiller, profesyonel değiller. Kaptanları bir hafta, on gün içerisinde eğitip gönderiyorlar ve sonrasında konum uygulaması, ekran vs. ile gönderiliyor. Yunanistan'dan İtalya'ya gittiğinizde mesafe yaklaşık 600 km'dir ve Yunanistan yakınlarında hayatta kalma şansınız vardır. Yunanistan'dan İtalya'ya ise mesafe 500 ile 600 km arasında değişmektedir. Dolayısıyla küçük tekneler bu uzun menzili kesinlikle gidemezler. Avrupa'ya gidenler, 'Bu kadar yük taşıdıklarını bilmiyordum, yolların bu kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorum,' diyenler doğru söylemiyorlar” diye konuştu.
Bodrum'dan İtalya'ya doğru yola çıkan teknede 76 kişi vardı, motoru patlayıp battıktan sonra çoğunluğu Kürt olan yolculardan 64'ü hayatını kaybetmişti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın