'Vartinis Davası'nda beraat alan 3 sanık aleyhine AYM’ye başvuruldu
Erbil (Rûdaw) - Vartinis katliamı davası Avukatı Kadir Karaçelik, haklarında beraat kararı verilen 3 sanık hakkında Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunulduğunu söyledi.
Muş'un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) Beldesi’nde 28 yıl önce aynı aileden 9 kişinin yakılarak öldürüdüğü katliam dosyasını inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi olayın sorumlusunun dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu olduğunu saptayarak Karaoğlu hakkında verilen beraaat kararını bozdu.
Davanın diğer 3 güvenlik görevlisi sanığı hakkındaki beraat kararı ise onandı.
Rûdaw’a dava sürecini ayrıntılarıyla anlatan dodyanın avukatı ve Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, Yargıtay'dan karar çıktıktan sonra haklarında beraat kararı verilen 3 güvenlik görevlisi hakkında dava avukatlarından Bitlis Baro Başkanı Fuat Özgül tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulduğunu belirtti.
Çelik, yeniden yerel mahkemede görülecek olan davanın olası AYM süreci hakkında da, “AYM zamanaşımı yorumunu insanlığa karşı işlenen suçlar bakımından geniş tutar mı bilemiyoruz. Ama zayıf bir ihtimal olarak görünüyor” dedi.
Kadir Karaçelik davanın zamanaşımına uğramasına 2 yıl kaldığını, istenirse yerel mahkemenin ve Yargıtay'ın 2021 yılı içerisinde dosyayı karara bağlayabileceğini söyledi ve süreci hızlandırmak için atacakları adımlar olduğunu söyledi.
“AYM ve AİHM seçenekleri devre dışı kalır”
Karaçelik, bütün girişimlerine rağmen dosyanın zamanaşımına uğraması durumunda Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi seçeneklerinin devre dışı kalacağını belirtti.
Ancak “insanlığa karşı işlenen suçlar” bakımından dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi durumunda da AYM’nin “insanlığa karşı işlenen suçlar” yorumunu geniş tutarak dosyaya bakabileceğini ancak bu konuda da umutlu olmadığını kaydetti.
“Haklarındaki adli kotrol de kaldırıldı”
Karaçelik dosyanın detayları ile ilgili şunları anlattı:
“Olaydan sonraki bütün hak arama girişimleri engelleniyor, etkisiz kılınıyor. Dosya Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Savcılığına gidiyor ve o şekilde kapatılıyor. Ama olaydan 10 yıl sonra bir hak arama mücadelesi süreci tekrar şekilleniyor. 2003'te mağdur Aysel Öğüt’ün başvurusu üzerine soruşturma yine uzunca bir zamana yayılıyor. ‘Askeri savcılık mı yetkili, sivil savcılık mı yetkili,’ ‘bu bir görev saçu mu değil mi’ gibi anlamsız tavır ve tutumlarla 2013'e kadar geliniyor. 2013'te bu dava açılmış oldu ve Muş Ağır Ceza Mahkemesi’ne açıldı. Biz bu davayı takip ederek duruşmaya katıldıktan hemen sonra dava Kırıkkale'ye nakledildi. Biz buna ilişkin bütün itirazlarımızı yapmamıza, bizzat mahkemenin delillerle temas etmesi gerektiğini söylememize rağmen dikkate alınmadı. Haziran 2013'te dava açıldı. 20 Kasım 2013'te Kırıkkale'de yargılama başladı, yargılama başlarken sanıklar hakkında adli kontrol kararı vardı. Yurtdışına çıkış yasağı vardı. Zamanla adli kontrol kaldırıldı. En sonunda da oy çokluğu ile sanıkların beraatine karar verildi. İlçe Jandarma Komutanı açısından bir üye muhalif kalmıştı. 28 yıla yayılan bir hak arama mücadelesi söz konusu. Soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde cezasızlık politikası ile karşılaştık.”
“Yargıtay 5 yıl sonra karar verdi”
Dava devam ederken de zamanaşımının yakın olduğunu ifade ettilerini belirten Karaçelik, “Dolayısıyla daha süratlı bir yargılama yapılması gerektiğini ifade ettik. Dosya 2016 Mart ayında Yargıtay’a karar verilmek üzere gönderildi. 2016'da Yargıtay’a intikal etmesine rağmen verilen karar 2015... 5 yıl da orada kaybedildi. 5 yılda çok rahatlıkla, bu kadar kamuoyunun gözleri önünde olan, ilgi ile takip edilen dava dosyası görmezden gelinip zamana yayılacak bir dosya değildi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi 3 sanık hakkında verilen beraat kararını onayladı, 1 sanık lehine verilen karar hakkında verilen kararı ise aleyhe bozmuş oldu” dedi.
“Beraat eden askerler de rütbeliydi”
Askerlerden birinin o dönem İlçe Jandarma Komutanı olduğunu belirten Kadir Karaçelik, şöyle devam etti:
“Askerlerden bir tanesi o dönem üsteğmen olup komando bölük komutanı, bir tanesi Muş Özel Harekat Dairesi Şube Müdürü, bir tanesi de Gölyazı nahiyesi var sanırım oranın karakol komutanı, rütbesini hatırlamıyorum şu an. Zaten biz dava dosyamızda ‘4 tane rütbeli’ diye ifade ediyoruz. ‘Birlikleri yöneten, o birliklere komuta eden kişiler’ diyoruz. Bu 3'ü beraat etti. Diğerinin ise aleyhine bozuldu. Burada dördünün de olay yerinde olduğu, operasyonun içinde olduğunu söyledik. Aleyhinde karar bozulan Yüzbaşı ‘olay yerinde yoktum, operasyon da yer almadım’ dedi ama olay yerinde bulunan diğer sanıkların dolaylı anlatımları onun orada olduğunu gösterdi ve asker tanıdıklar da vardı. Tanıklar İlçe Jandarma Komutanı'nın orada olduğunu söyledi. Olay yerinde olduklarını söyledi askerler. ‘Biz o operasyona katıldık’ dedi askerler.
İstenilirse zaman aşımına 2 yıl kalsa da pekala karar çıkarılabilir. İstenirse bu dava 2021 içerisinde bitirilip dosya Yargıtay’a gider, Yargıtay’da da 2- 3 ay içerisinde karara bağlanabilir, bunun önünde hiçbir engel yok.”
Zamanaşımına uğramaması için ne yapılacak?
Avukat Kadir Karaçelik, dosyanın zamanaşımına uğramaması yönünde yerel mahkeme sürecinin hızlandırılması amacıyla savunma olarak ne yapabileceklerine dair de şunları kaydetti:
“Biz katılan taraf olarak taleplerde bulunacağız. Şimdi manidar olan şey şu: 9 kez müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan bir şahsın yargılaması olacak, mahkeme ise tutuklama yerine adli kontrol kararı verecek! Yurtdışı yasağı konuluyor, bakın imza yükümlülüğü bile verilmiyor. Bu kadar elim, ağır bir olay. İkincisi usulü birkaç eksiklik var… Son aşamada sanığın savunması alınacak. Katılan taraflara tebligat gönderilecek. Biz bu tebligatları hızlandırabiliriz. Tebligatlar çok da zaman almaz, mahkeme bu basit işlemleri çok rahat bir şekilde bir- iki ayda tamamlayabilir. Yerel mahkeme 21 Eylül 2021'e gün verdi. Bu da ayrı izaha muhtaç bir konu, ayrı bir endişe kaynağı. Yani biz bu konuda endişeliyiz ve endişemizde de haklıyız.
‘Kamu görevilisi suç işlemez klişesi yıkıldı’
Bu dava ile ilgili verilen karar, bütün olayın sorumluluğunu, arka planını aydınlatacak düzeyde bir içeriğe sahip değil. Bir kişinin bireysel tasarrufuna indirgenmiştir. Bu yönüyle bunu kabul etmiyoruz. Doğru bulmuyoruz ama karanlık bir dönemin kapısının aralaması noktasında, geçmişle yüzleşme noktasında, işte ‘kamu görevlilerinin suç işlemeyeceği’ klişesini yıkmak adına önemli ve ümit verici bir gelişme olduğunu düşünüyorum.”
AYM’ye mart ayında başvuruldu
Karaçelik Yargıtay'dan karar çıktıktan sonra haklarında beraat kararı verilen 3 asker için Bitlis Baro Başkanı Avukat Fuat Özgül tarafından AYM’ye başvurduğunu belirterek, “AYM zamanaşımına konusuna girer mi girmez bilemiyoruz. Ama zayıf bir ihtimal olarak görünüyor. Tabii biz bu beraatler açısından Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu. Bu başvuru devam ediyor ama bozma açısından da ilk derece mahkemesi olan yerel mahkemede sürecin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
Avukat Karaçelik, AYM’ye başvurunun mart ayında yapıldığını ifade ederek, “Biz bu kararı daha önce öğrendik. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda öğrenme tarihi esastır. Biz karaı UYAP üzerinden öğrendik ama dosyanın gelmesini bekledik, o aşamada açıklamadı. Ama karardan haberimiz vardı” diye konuştu.