Ukrayna'dan tahliye edilen Diyarbakırlı kardeşler ailelerine kavuştu
Haber Merkezi – Rusya-Ukrayna Savaşı başlayınca Harkov kentinde mahsur kalan üniversite öğrencileri Yusuf Aziz (20) ve Zeynep Kabak (26) kardeşler, 30 saatlik tren yolculuğunun ardından Romanya’nın başkenti Bükreş’e, buradan da İstanbul üzerinden Diyarbakır’a gelip ailelerine kavuştu.
Harkov’da üniversite eğitimi için bulunan Yusuf Aziz ve ablası Zeynep Kabak, Rusya’nın müdahalesi başlayınca yaşadıkları evde mahsur kaldı. Hukuk fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi Yusuf Aziz ve tıp fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi Zeynep Kabak, savaşın 5'inci gününde Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın çağrıları üzerine kentteki tren garına gitti.
Kabak kardeşler, buradan 30 saatlik tren yolculuğunun ardından Romanya'nın Başkenti Bükreş’e ulaştı. Yapılan işlemlerin ardından Kabak kardeşler, önce İstanbul’a, buradan da memleketleri Diyarbakır’a ulaştı.
“Savaşın içinden kaçarak geldik”
DHA’ya konuşan Zeynep Kabak, müdahalenin başlamasıyla birlikte kötü zamanlar yaşadıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Savaşın içinden kaçarak geldik. Sabah 04.30’da top, bomba ve silah sesleriyle uyandım. Sonra kardeşimin yanına koştum. Kardeşime kalk dedim, burada kaldık. Ölümle burun buruna çok kötü şeyler yaşadık. Fizik olarak iyiydim ama ruhen gerçekten ölüydüm. Ailem ile görüntülü konuştuğumda bir bombanın içeriye geleceğini sanıyordum. Çünkü çok yaklaşmıştı silah ve bomba sesleri. Bizim kaldığımız evin önüne de bomba düştü. İhtiyaçlarımız, gıdamız yoktu. Hazırlıksız yakalandık. Aslında bütün öğrenciler perişan haldeydi. 5'inci gün sabahın erken saatinde kaçmayı aklımıza koyduk ve planladık. Kendi imkanlarımız dahilinde plan yaparken öğle saat 12.00 gibi Dışişleri Bakanlığı'ndan 'Saat 15.00'a kadar tren garında olun' şeklinde bir açıklama geldi.”
“Taksi ile savaşın içinden geçtik”
Yusuf Aziz Kabak ise yaşadıklarına ilişkin şunları söyledi:
"Tank, top ve füze sesleri geliyordu. Uçaklar havadan bomba atıyordu. Çok zor anlar yaşadık. Devamlı çıkmayı düşünüyorduk. Tahliye olmadan kendi imkanlarımızla çıkmaya çalıştık ama çıkamadık. Tahliyeyi bekledik, 5’inci günün sonunda Dışişleri Bakanlığı açıklamasıyla tren garına gitmemiz gerekti. Gitmek için de çok zorlandık, taksi bulmaya çalıştık. Taksiciye, istediğin parayı veririm, bizi yeter ki tren garına götür dedim. Ben istediği parayı verdim ona. Taksi ile savaşın içinden geçtik. Romanya sınırına doğru 30 saat hiç durmadan gittik. Harkov’dan ilk çıktığımız gibi Kiev’e doğru gidiyorduk, gece treni durdurdular. Uçaklar havadan bomba bırakıyor, bütün ışıkları kapatın dediler. Toplanma merkezinde Türkiye konsolosluğu Türk vatandaşlarını topladı. Yemek dağıttılar bize. Bir sorun yaşamadan yemeklerimizi yedik. Türkiye Cumhuriyeti'nden yatay geçişle kendi ülkemizde okumayı istiyoruz. Bütün emeklerimiz boşa gitti. Umutlarımız ve hayallerimiz bir anda yok oldu gitti.”