4 Kasım müdahalesinin 5’inci yılında açıklama yapan HDP: Dimdik ayaktayız

Diyarbakır (Rûdaw) - HDP Diyarbakır İl Örgütü, 4 Kasım 2016’da başta Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere çok sayıda HDP milletvekili ve yöneticisinin tutuklanmasının 5’inci yıldönümü nedeniyle açıklama  yaptı.

"4 Kasım darbesi" olarak nitelenen süreç nedeniyle  Yenişehir ilçesindeki Hazal Park’ta yapılan açıklamaya, HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, HDP Diyarbakır İl Başkanı Zeyad Ceylan ile çok sayıda partili katıldı.

4 Kasım sürecinde amacın “demokratik siyaseti rehin almak “ olduğunu ifade eden Ceylan şöyle konuştu:

“4 Kasım 2016 tarihinde partimize dönük gerçekleştirilen siyasi darbenin üzerinden 5 yıl geçti. Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere onlarca milletvekillerimizin tutuklanmasıyla başlayan darbe kapsamında bugüne kadar yüzlerce seçilmişimiz tutuklandı. 4 Kasım siyasi darbesi, halkın iradesine bir darbe olarak örgütlenmiştir. Darbenin temel amacı, demokratik siyaseti rehin alarak bu rehin alma mekanizmasını topluma yaymak, hukuk dışı operasyonlarla demokratik siyaseti tamamıyla tasfiye ederek halkların özgürlük, eşitlik ve barış talebini yok etmekti.  

Bütün dönemlerde farklı bahaneler ve isimlerle partimize yönelik gerçekleştirilen bu operasyonların ortak amacı, Türkiye'de faşizme karşı olan örgütlü itirazımız ve Türkiye halklarının, ortak, eşit ve özgür yaşamını kuracak en etkin toplumsal ve siyasal güç olmamızdır.

“7 Haziran yenilgisinin acısını HDP’ye ödetmek istediler”

Özellikle 7 Haziran 2015 Seçim sonucundan sonra partimizin Türkiye halklarında yarattığı umut, 24 Temmuz 2015'te Çözüm Süreci'nin bitirilerek savaş ve çökertme planının devreye sokulması şeklinde karşılık buldu. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın 28 Temmuz 2015'deki "dokunulmazlıklar kaldırılmalı" ve "bedelini ödemeliler" açıklamasından sonra partimize karşı yapılan siyasi kırım operasyonlarında on binlerce partilimiz gözaltına alındı, binlerce yöneticimiz, belediye eş başkanlarımız ve üyemiz tutuklandı, sürgüne gönderildi.

4 Kasım ile başlayan bu süreç aynı zamanda 19 Ağustos Kayyım Darbesi, Kobanî davası ve partimize karşı açılan kapatma davasının da zemini olmuştur. 7 Haziran seçimlerinde yaşadıkları yenilginin acısını siyaseten HDP ve halklara ödetmek istediler. HDP'nin karşısına siyaseten çıkmaya cesaret edemeyenler onu zulümle, baskıyla, yargıyla, güvenlik aygıtlarıyla sindireceklerini düşünüyorlar. Ama nafile, bu yolda yürüyüşümüz kararlı bir şekilde devam edecek.

“Partimiz dimdik ayakta”

Baskı, şiddet ve zor politikalarıyla bizleri yok etmek isteyen iktidar her geçen gün siyasi bitişe doğru sürükleniyor. Gözaltına alındığımızda, tutuklandığımızda, parti binalarımız ve mitinglerimiz bombalandığında, belediyelerimiz gasp edildiğinde HDP değil faşizm çözülecek dedik. Çözümsüzlükte ısrar edenlerin çözüldüğü bir süreçte partimiz dimdik ayakta ve Türkiye halklarına umut olmaya devam ediyor.

Savaşla, demokratik siyasete yönelik tasfiye operasyonları, güvenlik politikalarıyla ömrünü uzatmaya çalışan AKP-MHP iktidarına karşı en geniş toplumsal ve siyasal mücadele hattını kurmak, dün olduğu gibi bugün de siyasal varlığımızın gereğidir.

“Asla teslim olmayacağız”

Demokratik siyasetin tasfiyesine yönelik yapılan topyekûn saldırılara karşı daha fazla mücadele ederek, demokrasi ittifakını inşa ederek bu hamleleri boşa çıkaracak örgütsel ve siyasal mücadelemizi sürdüreceğiz.

Halklarımızın emeği, iradesi ve oylarıyla temsil hakkını kazanan vekillerimiz şahsında partimize yapılan bu siyasi darbeyi protesto ediyoruz. 4 Kasım Siyasi Darbesi'nden 5 yıl sonra bir kez daha belirtiyoruz ki, demokratik siyaseti tasfiye ve zulüm operasyonlarına asla teslim olmayacağız. Halkımızın demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinin kararlı neferi olacağımızın sözünü veriyoruz.”