Erbil (Rûdaw) – Hakkari eski milletvekili Hamit Geylani, mahkemenin hakkında verdiği tutuklama kararına tepki göstererek, “Bu davayı da o kadar kirletmişler ki bütün deterjanları getirseniz temizlenmez. Fakat problem değil. Ben dört defa hapis yattım, bu da beşincisi olsun” dedi.
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Hakkari eski milletvekili Hamit Geylani hakkında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı olduğu 2011 yılında katıldığı Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) bir toplantısında yaptığı açıklamaları gerekçe göstererek 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Rûdaw TV’de yayınlanan 15:00 bülteninde Hêvîdar Zana’nın konuğu olan Geylani, davanın 10 yıldır devam ettiğini BDP eşbaşkanıyken DTK’nın bir toplantısında yaptığım konuşmanın gerekçe gösterildiğini hatırlattı.
Kararın hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Geylani, “Size bir örnek vermek istiyorum, 2011’de biz dört parti başkanı, rahmetli Şerafettin Elçi, Ahmet Türk, Bayram Bozyel ve dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ile birlikte Erbil’e bir ziyarette bulunduk, sayın Mesud Barzani, Parlamento Başkanı Kemal Kerküki ve diğer parti temsilcileri ile görüştük. Bu yasak birşey değil, oldukça doğal birşey. Diğer ilginç birşey de sayın Lütfü Baksi’ye de aynı şekilde verilen cezadır. Sayın Baksi başka bir partinin başkanıdır. Aynı davada onu da “PKK üyesi” olmakla suçluyorlar. Ve daha ilginç olanı da şu ki; şimdi de DTK demokratik, legal ve resmi bir örgüt olarak çalışmalarını yürütüyor” dedi.
Türkiye’de ifade özgürlüğüne yaklaşıma dikkat çeken Hamit Geylani, “Bir kişinin gidip bir toplatıya katılarak görüşünü söylemesi yasak olmamalıdır. Ama bu sistem ve Türk yargısı, ölü Kürtler hakkında bile karar alıyor. Türkiye’nin korku ve fobisi kurumları aşmıştır, ölülere kadar uzanmıştır. Yüksekova’daki mezarlıkta bulunan mezarları yıkmadılar mı? Ve biz müslümanız diyorlar. Eğer müslümanlarsa hadis var, ölülerin üzerine hiçbir hüküm olmaz diye” ifadelerini kullandı.
“Çözüm Allah yolunda, barış, demokrasi ve modern hukuk yolunda Kürt halkının birliğidir” diyen Geylani, “Şimdi 40 milyon Kürt bir olmuş olsaydı, örgütleri, partileri, liderleri ve başkanları bir araya gelip birlik sağlasaydı Kürtlerin ne dirileri, ne de ölüleri üzerinde yargının bu zorbalığı kalmazdı” değerlendirmesinde bulundu.
Önlerinde temyiz seçeneği bulunduğunu belirten Hamit Geylani sözlerine şunları ekledi:
“Huhuki açıdan temyiz yolu var önümüzde ama siz kimi kime şikayet edeceksiniz? Size komik bir örnek vereyim. Ağrı Karaköse’de Azeri yaşlı bir vatandaş mahkemeye gidiyor. Hakim ona, ‘amca ben sana bir ceza verdim ama senin temyiz hakkın var’ diyor. O da hakime, ‘hakim bey, sen niye kirlettin ki men temiz eyleyim?’ diye soruyor. Bu davayı da o kadar kirletmişler ki bütün deterjanları getirseniz temizlenmez. Fakat problem değil. Ben dört defa hapis yattım, bu da beşincisi olsun. Hapse de gitsem mezara da, Allah, hak ve insanlık yolunda, Kürt ve Kürdistan’ın özgürlük ve bağımsızlığı için direnişim sürecektir.”
Ne olmuştu?
Hamit Geylani hakkında, BDP Genel Başkanı olduğu 2011 yılında DTK’nin bir toplantısına katıldığı gerekçesiyle açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahmekemeye verilen iddianamede savcı, DTK’nin, KCK yapılanmasının çatı örgütü ve en üst karar alma yetkisi bulunan bir üst meclis yapılanması olduğunu ileri sürerek, Geylani’ye “Kürt ulusal birliğini” sağlamak amacıyla çalıştığı gerekçesiyle TCK 314/2 maddesi ve TMK’nin 5’inci maddesi gereğince 15 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti.
Geylani'nin katılmadığı duruşmada kendisini savunan avukatı Serdar Özer ise iddiaların doğru olmadığı belirterek müvekkilinin, beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti açıkladığı kararında Geylani’ye “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verip, yurt dışına çıkış yasağı getirdi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın